Türkiye karbon fiyatlandırmasına hazırlanıyor

ANKARA (AA) – EBRU ŞENGÜL – Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Karbon Piyasaları Başkanı Jan-Willem van de Ven, Türkiye’nin karbon fiyatlandırmasına geçişi değerlendirdiğini belirterek, “Bunun için halihazırda büyük tesislere yönelik sera gazı emisyonlarını ölçme ve raporlama konusunda zorunlu bir sistem getirmeye başladı.” dedi.

Türkiye’de karbon piyasasının gelişimine ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan van de Ven, Avrupa, Çin, Güney Kore ve ABD’deki pek çok eyalette zorunlu karbon piyasası bulunduğunu ve Türkiye’de de gönüllü karbon piyasası oluşturulmaya başlandığını söyledi.

Van de Ven, Türkiye’nin 2020’ye kadar gönüllü karbon piyasasında kalmasının beklendiğini ifade ederek, “Ancak, 2020’den sonra uluslararası etkenlerin, Paris Anlaşması’nın da etkisiyle değişmesi muhtemel. Ek olarak, CORSIA olarak adlandırılan ve Türkiye’den uçuş yapan havayolu şirketlerini de etkileyebilecek, havacılık sektörü için yeni, küresel ve zorunlu bir karbon piyasası ortaya çıkmakta. Bu gelişme, yurt içinde üretilen karbon kredileri için olan mevcut yurtdışı talebini, Türk talebine çevirebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin rekabetçiliğini ve üretkenliğini devam ettirmek için karbon fiyatlandırması yapması gerektiğini dile getiren van de Ven, şunları kaydetti:

“Türkiye karbon fiyatlandırmasına geçişi değerlendiriyor ve bunun için halihazırda büyük tesislere yönelik sera gazı emisyonlarını ölçme ve raporlama konusunda zorunlu bir sistem getirmeye başladı. Bu kapsamda, 2010’dan bu yana EBRD karbon projelerinin oluşturulması ve Türk karbon kredilerine talebi desteklemek için proje geliştiricilerle çalışıyor. Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (MidSEFF) ile EBRD Türkiye’de yıllık 3,5 teravatsaatlik temiz enerjiye ve 1,7 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı salınımına tekabül eden 50’nin üzerinde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projesini destekledi. Ayrıca, 5 proje geliştiricisine de projelerinin gönüllü karbon standardı kapsamında değerlendirilmesi ve emisyon indirimlerinin karbon kredisi şeklinde satılması için doğrudan destek oldu.”

– “Türkiye emisyon ticaret sistemi için yetkin”

Van de Ven, Türkiye’nin Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi’ne (EU ETS) benzer bir sistem kurulması için gereken potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, ülkedeki gelişmelerin de bir Emisyon Ticaret Sistemi’nin kurulması ihtiyacını doğurduğunu vurguladı.

Türkiye’nin potansiyeline yönelik bir karbon piyasası kapsam çalışması yaptıklarını vurgulayan van de Ven, “Türkiye eğer Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi’ne katılsaydı, tesis sayısı bakımından ikinci büyük ülke olurdu. Türkiye, ihracat odaklı bir ülke olarak, iyi işletilen bir emisyon ticaret sistemi için gerekli olan yetkinliklere sahip. Aynı zamanda, elektrik piyasasını da geliştiren Türkiye’de, elektrik ve karbon piyasası el ele çok iyi bir şekilde yürüyebilir.” diye konuştu.

EBRD’nin gelecek dönemde Türkiye’de 2 projeyi desteklemek için inceleme sürecinde olduğunu ve şu anda 5 projeye finansman sağladığını anlatan van de Ven, söz konusu 5 projenin yenilikçi özellikleri bulunduğunu ve özellikle Babadere’deki jeotermal projesinde uygulanan yeni bir metodoloji sayesinde, sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesinin hedeflendiğini sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?