Türkiye-İran ilişkileri

TAHRAN (AA) – MUSTAFA MELİH AHISHALI – Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin, Nevruz Bayramı tatilinin yaklaştığı şu günlerde İran’da Türkiye aleyhine yürütülen karalama kampanyasının iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerine gölge düşürdüğünü söyledi.

Tarihi dostluk ve kültür bağlarının bulunduğu Türkiye ile İran arasında turizm konusu, ülke halklarının yakınlaşması, birbirini tanıması, ekonomik ve kültür işbirliklerinin artmasına zemin hazırlıyor.

Son günlerde İranlı yetkililerin “Türkiye’ye gitmeyin” yönündeki açıklamalarının, iki ülke ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği değerlendiriliyor.

İran’da yürütülen kara propagandayla ilgili AA muhabirine konuşan Tekin, tatil tercihinin insanların özgür iradelerine bırakılması gereken bir konu olduğunu söyledi.

Tekin, “Tatil tercihi insanlara bırakılması gereken bir haktır. Aralarında bir kısım resmi yetkililerin de olduğu bazı çevreler, İranlıların Türkiye’ye gitmesini istemiyor. Bundan rahatsız oluyorlar.” dedi.

Turizmin çok önemli ve her iki ülkenin yararına olan bir konu olduğunu belirten Tekin, “Biz bu alandaki işbirliğimize hiçbir zaman tek taraflı bir ilişki olarak bakmadık.” açıklamasında bulundu.

İranlıların Türkiye’ye seyahat etmelerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Tekin, “Turizm konusunda 2 mesele var. Biri, İranlı yetkililerle konuştuğumuzda, ‘Karşılıklı turist sayısını dengeleyelim ve daha fazla Türk İran’a gelsin” diyorlar. İran’a daha fazla vatandaşımızın turist olarak gelmesi bizi memnun eder. Bu hususta kısıtlayıcı bir tutum takınmamız söz konusu olamaz. Bunun sorumluluğu elbette İran tarafına düşmektedir. Tanıtımınızı yapın, turizm alt yapınızı güçlendirin diyoruz.” ifadelerini kullandı.

– Ek charter seferlerine zorluk çıkartılması

Meselenin ikinci boyutunun Türkiye’ye tarifeli seferler veya ek charter seferleri düzenlenmesinde acentelere izin verilmesi konusu olduğunu dile getiren Tekin şunları söyledi:

“Bu konu, İranlı yetkililerin son yıllardaki tutumları sebebiyle bizi son derece uğraştıran bir mesele haline geldi. Ülke yetkililerinin vatandaşlarını olağan üstü şartlar olmadığı sürece başka bir ülkeye gitmelerini engellemeleri yanlıştır. Bir takım meşru endişeler söz konusuysa bunlar yapıcı bir şekilde ülke makamları nezdinde dile getirebilir ve bunları vatandaşlarına izah edebilir. Baştan kısıtlayıcı tedbirler alınmasına mana veremiyoruz, dostça bir yaklaşım olarak göremiyoruz.”

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası İran’ın Türkiye’ye tur yasağı getirdiğini hatırlatan Tekin, “Bu yasağı ancak bir ay sonra kaldırabildik. İran’daki bazı çevreler, ülkemizde yaşanan başarısız darbe girişimi ve bazı terör olaylarını Türkiye’ye turist akışını engellemek için istismar ediyor.” ifadelerini kullandı.

“İran’da turistik seyahatin zirveye çıktığı Nevruz tatilinin yaklaştığı şu günlerde yapılan bazı açıklamalara anlam veremiyoruz.” diyen Tekin, “Önce, her yıl düzenli bir şekilde verilen ek charter seferlerine izin verilmeyeceği duyuruldu. Israrlı girişimlerimiz ve bizzat İranlı seyahat acentelerinin talepleri sonucu izinler verildi. Ama bu izinler oldukça geç verildi. Türkiye’de tatil planlayan bazı İranlıların charter izinlerinin gecikmesiyle seyahat planlarını başka ülkelere kaydırdıklarını da biliyoruz.” şeklinde konuştu.

Tekin, “Biz, İran makamlarından vatandaşlarını Türkiye’ye gitmeye teşvik etmelerini beklemiyoruz. Bu alandaki tek beklentimiz, ülkemize yönelik engelleyici önlemler alınmaması, karalayıcı ve caydırıcı beyanlarda bulunulmamasıdır.” dedi.

– “Dostluğa yakışmıyor”

Son günlerde bazı İranlı yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına işaret eden Tekin şöyle devam etti:

“Bazı İranlı yetkililerin son günlerde yaptıkları açıklamalara baktığımızda, bu işin ölçüsünün kaçtığını görüyoruz. Örneğin Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Kurumunun turizmden sorumlu Başkan Yardımcısı Rahmani Muvahid, Türkiye’de güvenliğin iyi olmadığını iddia ederek İranlıların Türkiye’ye gitmemeleri, başka ülkeleri tercih etmeleri gerektiği açıklamasında bulundu. Sonra İran Dışişleri Bakanlığı sitesinden bir açıklama yapıldı ve Türkiye’ye zaruri bir durum yoksa gidilmeme tavsiyesinde bulunuldu. Ardından dün, İran’ın İstanbul Başkonsolosu Bahtiyar Esedzade’nin yine bu mealde ve çok daha ağır, kabul edilmesi mümkün olmayan açıklamaları İran medyasına yansıdı. Bunlar iki dost ülkeye yakışmayacak davranışlardır. Nevruz tatili öncesinde böyle sözlerin söylenmesi, gereksiz, temelsiz ve caydırıcı bir korku atmosferi oluşturmaya yöneliktir. Bu yaklaşımların hiçbir geçerli dayanağı da yoktur.”

Nevruz tatili öncesi bu gibi açıklamaları maksatlı bulduklarını ifade eden Tekin, “Nevruz öncesi bir korku atmosferi oluşturmak dostça bir davranış değildir. Bu açıklamaları hayretle karşılıyoruz. Halka seyahat tercihleri konusunda serbest seçim şansı tanınması halinde sağduyusuyla doğru kararı verecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Tekin, “Türkiye’yi karalama kampanyalarına, her türlü engelleme çabalarına rağmen İranlıların hala Türkiye’yi tercih ediyor olmaları, yapılan bu karalama kampanyasına verilen en güzel cevaptır. İran makamlarının da, ülkelerimiz arasında gidip gelen her bir turistin, ilave bir dostluk köprüsü kurduğu, zaten çok köklü olan halklarımız arasındaki ilişkileri daha da sağlamlaştırdığı gerçeğini idrak etmelerini temenni ediyoruz.” şeklinde kaydetti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?