“Türkiye İİT'nin kapsamlı reformuna öncülük ediyor”

ANKARA (AA) – TUĞÇENUR YILMAZ – Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Salih Mutlu Şen, “Türkiye, İİT'nin kapsamlı reformuna öncülük ediyor ama bunu ortaklarımızla birlikte yapacağız. ” dedi.

Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunan Şen, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Büyükelçi Şen, İİT'nin reforme edilmesi fikrinin ilk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından gündeme getirildiğini ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da onaylandığın belirterek, “Türkiye, İİT'nin kapsamlı reformuna öncülük ediyor ama bunu ortaklarımızla birlikte yapacağız. ” ifadelerini kullandı.

Teşkilatın reformu bağlamında Bakan Çavuşoğlu'nun 1 Ağustos 2017 tarihinde İİT Genel Sekreteri ile görüşmesinde önerilerde bulunduğunu aktaran Şen, “Karşılıklı sağlanan bir ilkesel mutabakatla reform süreci başladı. Türkiye olarak bu konuda önerilerimizi pratik, sonuç odaklı ve uygulanabilir önerilerimizi paket olarak hazırladık. ” diye konuştu.

Büyükelçi Şen, reform sürecinin formatı ve ne şekilde yapılacağının Türkiye'nin yaptığı öneri çerçevesinde kabul gördüğüne işaret ederek, “Yaklaşık 40-50 sayfalık bir paketimiz var. Görülecek ki somut, uygulanabilir, pratik ve pragmatik ve sonuç alıcı, İİT'nin zaafı nerede, bunu tespit eden, nasıl daha etkin hale getirilebilir bunları ortaya koyan fikirlerimiz gerekçelendirilmiş olarak hazır. ” değerlendirmesini yaptı.

Söz konusu reform kapsamında İİT'nin sözlü tarihinin yazılmasının öngörüldüğünü bildiren Şen, “1969'dan bu yana bu işte emeği geçmiş olan, kritik noktalarda rol üstlenen şahsiyetleri tek tek bulacağız ve onların anlatılarını derleyip sözlü tarihini ortaya koyacağız. ” dedi.

İİT'nin 50. yıl dönümü kapsamında reform önerilerini sunulacağını anlatan Şen, ayrıca İİT'nin siyasal tarihi ve anayasal boyutları konusundaki akademik çalışma eksikliğini gidermek için doktora bursu vermeyi önerdiklerini kaydetti.

– İİT bünyesinde polis iş birliği

Büyükelçi Şen, mayısta Bangladeş'te yapılan toplantıda “İİT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi “nin kuruluş yasasının kabul edildiğini ve buna göre merkezin İstanbul olarak belirlendiğine işaret ederek, “İlk defa İİT, emniyet, güvenlik alanında bir boyut kazanmış oluyor. ” diye konuştu.

Eğitim, bilgi değişimi, terörle ve örgütlü suçlarla mücadele kapsamında faaliyet yürütecek merkez bünyesinde ileride operasyonel iş birliğinin söz konusu olabileceğini kaydeden Şen, bunun çok önemli bir adım olduğunu vurguladı.

– Türkiye'nin katkıları

Türkiye'nin Suudi Arabistan'dan sonra teşkilatın en çok sayıda kurumuna ev sahipliği yapan ülke olduğuna değinen Şen, 2016'da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından üstlenilen İİT İslam Zirvesi Dönem Başkanlığında, hem Türkiye hem de İİT'nin ortak gündemi açısından önemli başarılara imza atıldığını anımsattı.

Şen, Kudüs, Filistin ve Arakanlı Müslümanların sorunlarıyla ilgili Türkiye'nin, İslam dünyası ve uluslararası toplumu süratle harekete geçirdiğini aktardı.

Filistin ve Kudüs davası konusunda iki olağanüstü zirve ve dışişleri bakanları düzeyinde icra komitesi toplantısı düzenlendiğine işaret eden Şen, “Hepsi de İİT tarihinde gerek katılım sayısı gerekse liderler düzeyinde en yoğun, en yüksek görünürlü toplantılar oldu. ” dedi.

– “Türkiye 3 zirve düzenleyen tek ülke ”

Şen, Türkiye'nin kısa sürede zirve düzenleyebilme kapasitesine değinerek, “Türkiye, İİT tarihinde 2 yıl içerisinde üst üste 3 zirve düzenleyen tek ülke. Dünyada herhangi bir ülkenin, doğuda ya da batıda, liderler ve bakanlar düzeyinde böyle bir uluslararası organizasyonu başarabilmesi mümkün değil. ” ifadesini kullandı.

Bunu Türkiye'nin “yumuşak gücü ” olarak nitelendiren Şen, düzenlenen zirvelerin İslam dünyasının ortak ve güçlü tepkisinin ortaya konması bakımından gerekli olduğunu vurguladı.

– “İİT'ye yönelik eleştiriler aşırı ve haksız ”

Büyükelçi Şen, dünya kamuoyunda ve İslam ülkelerinde son zamanlardaki İİT'nin etkisiz ve yetkisiz olduğu eleştirileri üzerine de “Her kurum eleştirilebilir ancak İİT bağlamında bunun aşırı ve haksızlık olduğuna inanıyorum. ” dedi.

Şen, diğer uluslararası kuruluşlarla kıyaslandığında aynı eleştirilerin Avrupa'daki kimi kurumlara yöneltilmediğine işaret etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?