MARDİN (AA) – HALİL İBRAHİM SİNCAR – Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara’da elinde Türkiye, Filistin ve AK Parti bayrağı ile tankın üzerine çıkan üniversite öğrencisi Mardinli Ali Akdağ, o gece yaşananları AA muhabirine anlattı.
Mardinli Akdağ, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğunu, 15 Temmuz’da ailesiyle birlikte Ankara’da bulunduğunu söyledi.
Darbe girişiminin olduğu gece 22.00 sıralarında evlerinin üzerinden savaş uçaklarının uçtuğunu, önce gösteri uçuşu olduğunu düşündüğünü anlatan Akdağ, daha sonra medya ve sosyal medyada yaptığı araştırmalarda bunun darbe girişimini olduğunu anladıklarını belirtti.
Akdağ, 2016 yılında bir darbenin yapılacağını akıllarını ucundan bile geçirmediklerini, TRT’nin ele geçirildiğini ve okunan bildiriyi görünce de çok şaşırdıklarını vurgulayarak, hemen dışarıya çıktığını anlattı.
Meclisin Çankaya kapısı önünde bir grubu görünce onlara katıldığını dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:
“Elimde Türkiye, Filistin ve AK Parti bayrağı vardı. AK Parti bayrağı, şu anda Türkiye’yi temsil eden parti ve ülkemizi dünyaya en iyi şekilde tanıttığı için vardı. O gece Filistin’in kaderi de belli olacaktı. O nedenle elimde Filistin ve Türkiye bayrağı da vardı. Bir Kürt olarak elimde Türk bayrağı ile o gece oradaydım. Elimde bayraklarla Meclis’in Çankaya kapısı önüne vardım, ne yapacağımı bilemiyordum. Tekbir getirmeye başladık. Oradaki arkadaşlarla gelen tankların önünde durmaya çalıştık.”
– “Kur’an-ı Kerim okuyan teyzeler gördüm”
İlk gelen tankı büyük ölçüde yavaşlattıklarını, insanların arabalarını çekmeye çalıştığı sırada tankların arabaların üzerine sürüldüğünü dile getiren Akdağ, “Kırılan elektrik ve MOBESE direkleri ile tankların üzerinden geçtiği arabaları kullanarak yola barikat kurduk. Tankların üzerinden bize ateş eden askerler gördük.” diye konuştu.
Meclis Çankaya kapısının önünden Genelkurmay Kavşağı’na doğu hareket ettiklerini, buradaki 2 tankı ele geçirdiklerini belirten Akdağ, daha sonrasında gelen tanklar da hareket edemeyince halkın tankların üzerine çıkmaya başladığını kaydetti.
Olaylar yaşanırken çok susadığını ve su içmek için etrafına baktığında bir kadının kendisine zemzem suyu ile mayalanmış su ikram ettiğine dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:
“Çok duygulandım. Gözlerimden yaşlar geldi. Bir yudum aldıktan sonra suyu tekrar kendisine verdim. Duvar diplerinde ellerinde cevşen, Kur’an-ı Kerim okuyan teyzeler gördüm. Elinde sopa ile gelen amcalar, tekerlekli sandalye ile bastonu ile yürüyen insanlar vardı. Küçük çocuğu ile gelenler vardı. Yaşlı nineler teyzeler vardı. 7’den 70’e herkes oradaydı ve tankların karşısındaydı.”
Protesto sırasında çok şiddetli silah sesleri geldiğini, bir savaş uçağının ses duvarını aştığını, çok büyük bir patlama yaşandığını ve çok korktuklarını bildiren Akdağ, daha sonra bir helikopterin insanlar üzerine ateş açtığına işaret etti.
“Meclisi bombalamalarına şahit oldum.” diyen Akdağ, herkesin tekbir getirerek, sloganlar attığını, insanların darbeyi püskürttüğünü ve hainlere fırsat vermediğini bildirdi.
– Annesi önce karşı çıkmış
Ağabeyi ve babası ile dışarıya çıkmak istediğinde annesinin ilk başlarda izin vermediğini ve kızdığını aktaran Akdağ, “Ancak o da yaşanacakların farkına varmıştı. ilk başlarda anne yüreğiyle bize tepki gösterdi ama sonra çıktığımızda ‘Allah sizinle olsun, dikkat edin’ dedi ve bizi uğurladı. Eve döndüğümde de annem bizi tebessümle karşıladı.” dedi.
FETÖ’cülerin ülke üzerinde oynadıkları oyunları bildiklerini, bir şeyleri ele geçirmeye, siyasetle yapamadıklarını, bir alçaklıkla yapmaya çalıştıklarını bildiren Akdağ, o gün bunun karşısında durduklarını vurguladı.
Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaralanan arkadaşlarımızı araçlarımızla taşımaya çalıştık. Ağır yaralı olanlar da vardı, hep beraber birbirimize destek olduk. Ülkemizde oynayan oyunlara, çıkarılmak istenen iç karışıklılığa izin vermeyeceğimizi gösterdik. Her ırktan, renkten, cinsiyetten kardeşlerimiz bir araya gelerek ülkeyi hep beraber bir bütün olarak gösterdik. Bizim karşımızda kimsenin duramayacağını bütün dünyaya göstermiş olduk. Darbe girişiminde bulunanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı.”
– Ailesi gururlu
Akdağ’ın Mardin’de yaşayan ağabeyi Mehmet Yaser Akdağ ise kardeşinin fotoğraflarını gazete ve televizyonlarda gördüklerini, kardeşi ile gurur duyduklarını söyledi.
Kardeşinin yerinde ve yanında olmayı çok istediğini kaydeden Akdağ, “Rabbim bir daha bunu milletimize yaşatmasın. Gençlerimiz bu tür vakalarla karşılaşmasın. Ali’nin yerinde ve yanında olmayı çok isterdim.” diye konuştu.
