Türk doktorlardan 7'li çapraz nakil başarısı

İSTANBUL (AA) – Türk doktorlarınca Avrupa'nın ilk “Domino 7'li böbrek nakli ” gerçekleştirildi.

Medicana International İstanbul Hastanesinde, Medicana Sağlık Grubu Organ Nakli Ekibince gerçekleştirilen işlem, Prof. Dr. Murat Tuncer ile Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar önderliğinde planlandı.

Domino nakilde, 22 hekim ve çok sayıda uzman görev alırken, eş zamanlı olarak 7 ameliyathanede yapılan operasyonlarla 14 hayat birbirine çapraz bağlandı.

Eş zamanlı olarak 7 farklı ameliyathanede yapılan operasyonlara, Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar başkanlığında Medicana Sağlık Grubu'nun İstanbul hastanelerinde görevli doktor katıldı.

Prof. Dr. Hasan Taşçı, Dr. Öğretim Üyesi Volkan Turunç, Doç. Dr. Gökhan Çipe, Opr. Dr. Sarper Işıksel, Doç. Dr. Hüseyin Kadıoğlu, Doktor Öğretim Üyesi Sevim Kuşlu Çiçek, Opr. Dr. Abdullah As, Opr. Dr. Ulvi Abdullayev olmak üzere 9 cerrahın görev yaptığı operasyonlar, toplamda 10 saat sürdü.

– “Organ nakli tıbbı açısından bir dönüm noktası ”

Konuya ilişkin hastanede düzenlenen basın toplantısında konuşan Medicana Sağlık Grubu Organ Nakli Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, “Bugün çok mutlu bir günde bir aradayız. Sadece Türkiye için değil, bence organ nakli tıbbı açısından da bir dönüm noktası. Organ nakli tıbbında çok büyük önem taşıyan ve dünya çapındaki yüz binlerce hastaya umut veren bir operasyondu. Bu tarihi ameliyatları birlikte gerçekleştirdiğimiz ekibimizle birlikte büyük bir gurur yaşıyoruz. ” dedi.

Prof. Dr. Murat Tuncer, Türkiye'de organ yetmezliği nedeniyle hasta ölmemesini hayal ettiklerini dile getirerek, bu sebeple değişik yöntemler geliştirerek insan yaşamını kurtarmaya çalıştıklarını aktardı.

Tuncer, bu ameliyatın yapılmasındaki temel amacın, Türkiye'de hali hazırda yüzde 5 olan çapraz nakillerin oranını yüzde 20-30'lara çıkarmak olduğunu ifade etti.

Nakillerin yapılması kadar takip edilmesinin de çok önemli olduğunu ve ekiplerin titizlikle süreçleri yönettiğini, bu açıdan da alıcı ve vericilerin sağlık durumlarının gayet iyi olduğunu dile getiren Tuncer, şunları kaydetti:

“Bunu yapma sebebimiz insanlara örnek, hastalara umut olmak. 60 bin diyaliz hastamız var. Her yıl bunların 10 bini hayatını kaybediyor. Günde 28 kişi. Ama kadavra listelerine yazılı olup bekleyen sayısı 22 bin. Demek ki 40 bin insan umutsuz. 'Ya bana çıkmaz' ya da 'Ben nakil olamam' diyor. Bizim amacımız, kan gurubu uyumlu olsun, olmasın yakınlarından biri böbrek verebiliyorsa artık herkes böbrek nakli olabilir mesajını vermek. Bu insanların ölmesine gerek yok. Bu insanların hepsini kurtarmaya talibiz. Bunu yaparken de ülkemizdeki diğer merkezlerle birlikte çalışmaya da talibiz. Bizim eksiğimiz yok. Türk hekimlerinin birlikte oldukları zaman yapamayacakları bir şey yok. Halkımız Türk hekimlerine güvensin. En son diyaliz hastası kalana kadar biz çalışmaya devam edeceğiz. Gerekirse gece gündüz ama hedefimiz bir tane bile diyaliz hastası bırakmamak. ”

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar da basının transplantasyon ekibinin bir parçası olmadıkça Türkiye'de çok sayıda organ nakli yapmanın mümkün olmadığını dile getirerek, basının bu noktada gösterdiği hassasiyetin önemine değindi.

Sarıyar, bugüne kadar 2'li, 3'lü, 4'lü çapraz nakiller yaptıklarını ancak artık daha ileriye gitmek istediklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

“Bu organizasyonları yaptık. Transplantasyon aktivitesinin en standardize olmuş kısmı cerrahisidir. Artık ameliyatlarda değiştirilecek çok bir şey yoktur. Burada asıl zor olan şey 7'li nakli düşünmek. Bunu planlamak ve o 14 insani bu programın içerisinde herkesin en iyi faydalanacağı şekilde planlamaktır. ”

– “Arkadaş, kardeş, akraba gibi olduk ”

Domino nakil sayesinde sağlığına kavuşan Hasan Bilgi de 9 aydır diyalize girdiğini, daha sonra hastaneye müracaat ettiğini dile getirerek, “Durumumuz çok işi şükürler olsun. Herkesten Allah razı olsun. Nakil için çok şaşırdık. Çok mutluyuz. Çok zorluk çektim diyalizde. Ondan kurtulduk şükürler olsun. Eşimin, kardeşlerimin böbreklerine bakıldı ama uymadı. Sonra çapraz nakil yapıldı. ” diye konuştu.

Çapraz nakille sağlığına kavuşan Şefika Köker'in verici olan eşi Mustafa Köker ise bu zamana kadar eşinin hastalığıyla ilgili ciddi sorunlar yaşadıklarını anlattı.

Köker, “Ben eşim için verdim böbreğimi ama böbreğim artık canım kadar sevdiğim bir bacıma gitti. Biz de başkasından can aldık. Eşim şu anda sıhhatinde. Allah'ıma şükürler olsun. İnsanlar organ naklinden kesinlikle korkmasınlar. ” dedi.

Köker'e böbreğini veren Arife Özcan da “Kendim isteyerek eşim için çapraz nakil listesine girdik. Böylece de böbreğim Şefika Köker'e gitti. Artık kardeşim gibi kız kardeşlerim nasılsa o da öyle. Hepimiz birbirimize can olduk. Artık arkadaş, kardeş, akraba gibi olduk. ” ifadelerini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?