TCMB Başkanı Uysal soruları yanıtladı: (4)

İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, politika faizinde bir değişiklik yapmanın her zaman ellerindeki bir imkan olduğunu, bu imkanı yakın geçmişte kullandıklarını ve yine kullanabileceklerini belirterek, "Merkez Bankası güçlü bir tepki verdi, süregelen bir tepki verdi, bir sıkılaşma yaptı. Onun etkilerini görmeye başladı ve bu süreç devam ediyor, sonuçlanmış değil. Merkez Bankası şu anda likidite politikasında sıkılaştırma eğilimini devam ettiriyor. Biz gerektiğinde her türlü ilave adımı atabiliriz." dedi.

Uysal, Merkez Bankası Ümraniye Ek Yerleşkesinde gerçekleştirilen 2020-IV Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gelecek yıla ilişkin enflasyon tahminlerindeki güncellemeye ana eğilimlerin 1,6 puanlık bir katkı yaptığına değinen Uysal, bunun aslında 2020'deki yüksek gerçekleşmelerin 2021'e bir yansıması olduğunu, bu nedenle bu taraftan ihtiyatlı yaklaşmayı tercih ettiklerini söyledi.

Uysal, 2021'de, bu yıla göre nelerin daha farklı olacağının önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz salgın döneminde arz yönlü etkileri sık sık gündeme getirdik. Burada artan birim maliyetler söz konusuydu. Bunların kademeli olarak hafiflemesini bekliyoruz, çünkü hala bazı etkiler bu taraftan devam ediyor. Talep yönünde ise yine güçlü kredi ivmesinin ekonomide sağlanan hızlı toparlanma noktasında ortaya çıkardığı talep yönlü enflasyon üzerindeki etkilerin, kredi politikalarında normalleşme ve para politikasındaki sıkılaşma ile özellikle 2021'in ilk çeyreğinden itibaren enflasyondaki düşüş sürecine doğru bizi götüreceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde döviz kurunun etkisi, enflasyon üzerinde yaratacağı baskı, bizi doğrudan bunun enflasyona yansımasını dikkate alarak para politikasının sıkılığını da düşünerek, dikkate alarak belirleyeceğimiz bir süreç yaşayacağız gibi gözüküyor. Biz bu tarafta biraz daha ihtiyatlı olmayı tercih ettik."

Sıkılaştırıcı tedbirlerle toplam talepte daha ılımlı ve dengeli bir seyir oluşacağını anlatan Uysal, bunun da sağlıklı ve istikrarlı bir büyümeyi beraberinde getireceğini ifade etti.

Uysal, salgının reel sektöre etkilerine dair bankanın araştırma birimlerinin çeşitli çalışmalar yaptığını, ancak şu anda somut olarak ortaya çıkmış ve olgunlaşmış bir çalışma bulunmadığını söyledi.

Şu anda enflasyon hedeflemesi çerçevesine bağlı olduklarını, para politikasını enflasyondaki düşüşü sağlayacak şekilde belirlemeye devam ettiklerini aktaran Uysal, "Bunlar her zaman yapılabilecek çalışmalar. Bu tür çalışmalarımızdan birisinde bütünleşik politika çerçevesine yönelik bir çalışma var. Bu tip şeyler önümüzdeki dönemde daha fazla tartışmaya açık olacak. Çünkü olağanüstü koşullar daha esnek yapılara ihtiyacı ortaya çıkarabiliyor." diye konuştu.

– "İletişimi önümüzdeki dönemde artırma gayretinde olacağız"

Murat Uysal, bir gazetecinin "Geçen süreç içerisinde iletişimde kendinizi başarılı görüyor musunuz? Bir özeleştiriniz var mı bu konuda?" sorusu karşısında, "İletişim noktasında eksik kaldığımız taraflar olabilir. Bu konuda her zaman öz eleştirimizi yapıyoruz. Bize de biraz şu noktadan hak verin; gerçekten olağanüstü koşullar içinden geçiyoruz. Para politikamızı ve araçlarımızı bu çerçevede kullanırken, içinden geçtiğimiz süreçleri de bir miktar dikkate alarak biraz daha hakkaniyetli yaklaşılırsa iyi olur. Buna rağmen biz kendi öz eleştirimizi yapıyoruz. İletişimi önümüzdeki dönemde artırma gayretinde olacağız. Dünyanın da bizim ülkemizin de içinden geçtiği etraftaki tüm riskleri dikkate aldığımızda, zor bir süreç ama mümkün olduğu kadar yakın iletişimi artırma noktasında gayret göstereceğiz. Bunu piyasayla daha fazla yapacağız." yanıtını verdi.

Son para politikası kararını alırken baktıkları genel çerçeveye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uysal, "Biz tamamen farklı bir çerçeve, sadeleşmeden uzakta mı gibi bir yaklaşım içinde değiliz. Ancak içinden geçtiğimiz süreç nedeniyle son toplantıda bu şekilde bir esneklik kazanmayı tercih ettik. Önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulan alanda ihtiyaç olan araçlarla tepki vermeye devam edebiliriz. Bunda bir tereddüdümüz yok. Enflasyona odaklı politikalarımızı geliştiriyoruz. Bundan en ufak bir şüphe olmaması lazım. Bunu da diğer kanallara sonuçlara da görmeye başladık, göreceğiz önümüzdeki dönemde." dedi.

Uysal, "Son toplantıda haftalık repo faizini değiştirmeme nedeniniz ne oldu?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Belirsizlik yüksek, belirgin bir sıkılaşma yaptık. Bunun etkilerini görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde bazı riskler var; ABD seçimleri, küresel ekonomi ve piyasaların bundan etkilenme durumu var. Bütün bu unsurları, hem yurt içi hem de yurt dışı gelişmeleri dikkate alarak, hem de şu ana kadar uyguladığımız sıkılaştırmayı da dikkate alarak kurulun tercihi bu yönde oldu. Politika faizinde bir değişiklik yapmak her zaman bizim elimizde olan bir imkan. Yakın geçmişte kullandık, yine kullanabiliriz. Geldiğimiz noktada bütün unsurları ve veri setini dikkate aldığımızda bu yönde bir tercih oldu. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gelişmelere ve beklentilere göre duruşumuzu tekrar şekillendirmeye devam edeceğiz. Özet olarak baktığımızda merkez bankası güçlü bir sıkılaşma yaptı. Sıkılaşma eğilimi devam ediyor ve bu konuda da hala bir esnekliğimiz var elimizde."

– "Araç bağımsızlığımızı serbest bir şekilde kullanabiliyoruz"

Murat Uysal, bir gazetecinin Merkez Bankası'nın son faiz kararında herhangi bir siyasi etkide kalıp kalmadığına ilişkin bir soruyu yöneltmesi üzerine, "Bu konular dönem dönem gündeme geliyor. Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı var. Enflasyon hedeflemesi uygulayan bir merkez bankasıyız. Bunu yaparken fiyat istikrarının yanında finansal istikrarı da gözetiyoruz. Araç bağımsızlığımızı serbest bir şekilde kullanabiliyoruz. Verilere dayalı adım atıyoruz. Önümüzdeki dönemde de enflasyondaki ana eğilimi ve veri setlerini dikkate alarak kararlarımızı tereddütsüz bir şekilde almaya devam edeceğiz." değerlendirmelerinde bulundu.

"Kur gidiyor ve bu bilançolarda kur zararı olarak geri gelecek ve finansal istikrarı tehdit edecek. İkinci konu da aşikardır kur geçişkenliği olacak. Bir müdahale gelmediği takdirde devam etme olasılığı da söz konusu. Konuşmalarınızdan şu aşamada böyle bir müdahaleye ihtiyaç yokmuş gibi anlaşılıyor. Zaman geçtiğinde de zaman tutarsızlığı gibi bir sorunla karşı karşıya kalabiliyor merkez bankaları. Bu şekilde bir çıkarım yapmak doğru olur mu?" sorusu üzerine, Uysal şu yanıtı verdi.

"İyi oldu böyle bir soru gelmesi. Demek ki burada bir yanlış anlaşma söz konusu olabilir. Bizim çok sık aralıklarla para politikası toplantılarımız var, her ay yapıyoruz. Bununla birlikte şu anda halen sıkılaşma eğilimi içerisinde olan bir yaklaşım içindeyiz. Dolayısıyla finansal istikrar ve fiyat istikrarı konusunda para politikası gerekli adımları atmaya devam edecek, atıyor. Bunu daha açık ne şekilde ifade edebilirim bilemiyorum. Neden siz o şekilde anladınız, 'Herhangi bir tepki vermiyor Merkez Bankası'… Merkez Bankası güçlü bir tepki verdi, süregelen bir tepki verdi, bir sıkılaşma yaptı. Onun etkilerini görmeye başladı ve bu süreç devam ediyor, sonuçlanmış değil. Merkez Bankası şu anda likidite politikasında sıkılaştırma eğilimini devam ettiriyor. Biz gerektiğinde her türlü ilave adımı atabiliriz. Halen daha sıkılaştırma eğilimimiz devam ediyor, o konuda alanımız var, devamı da gelebilir. Ne şekilde gerekiyorsa o şekilde adımları atmaya devam edeceğiz, hem fiyat istikrarı hem de finansal istikrar anlamında… Bu çok net, orada bir tereddüt olmasına gerek yok."

Uysal, Merkez Bankası'nın kuru bir yerde sabitleme gibi bir hedefi olamayacağını vurgulayarak, "Ancak merkez bankasının kurun enflasyona yansımasını önlemek ve buradaki etkiyi minimize etmek amaçlı para politikası duruşunu şekillendirebilir, şekillendirmeye devam ediyor. Döviz kuru kısa süre içerisinde ekonomik temellerden farklı sebeplerden ötürü dalgalanabilir, uzaklaşabilir. Burada farklı etkiler de olabilir, jeopolitik etkiler, beklentiler gibi. Bizim görevimiz merkez bankası olarak enflasyon beklentilerini iyileştirecek adımlar atmak. Orta vadede döviz kuru makroekonomik temellerle uyumlu bir dengeye kavuşacaktır. Merkez Bankası olarak elimizdeki her türlü aracı bu konuda serbest bir şekilde kullanma imkanımız var." şeklinde konuşmasını tamamladı.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?