TBMM Genel Kurulu

TBMM (AA) – CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya Tank Palet Fabrikası'nın 25 yıllığına Türk ordusundan alınarak Katar ordusunun sahibi olduğu şirkete verildiğini öne sürdü.

TBMM Genel Kurulunda, İYİ Parti, HDP ve CHP gruplarının, araştırma önergelerinin gündeme alınmasına ilişkin önerileri görüşüldü.

Partisinin, emeklilerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesine ilişkin önerisi üzerinde söz alan İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, emeklilerin ekonomik olarak yaşadığı sıkıntıları anlatarak taleplerini sıraladı.

Yokuş, “Vallahi, çok şey istemiyorlar aslında. İki yıl Mecliste vekillik yaptıktan sonra, ben de dahil, şimdi ben de alacağım herhalde, yani bir anlamda kıyak emeklilik yapıyorsanız, vicdanınıza sesleniyorum; gelin, asgari ücrete kadar çıkaralım en düşük emekli maaşını, ona göre hepsini yeniden düzenleyelim çünkü TÜİK'in rakamları bunu söylüyor çünkü Türk-İş'in araştırmaları açlık sınırını 2 bin lira civarında tutuyor. ” diye konuştu.

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, Bireysel Emeklilik Sistemi'ni (BES) eleştirerek, şunları söyledi:

“BES ile fonlar oluşturarak ücretlilerden adına 'emeklilik' dedikleri sermayeye para aktarma sistemini oluşturdular. Halbuki bunun emeklilikle bir ilgisi yok, bu bir fon. Bu fon da yine her zaman olduğu gibi işçilerden, emekçilerden alınıp sermayeye aktarılacak bir fon. BES'ten hemen çıkılması gerekiyor, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi'ne de 'hayır' denmesi gerekiyor. Çalışanlar ileride bu BES konusunda daha fazla soyulacaklarına emin olabilirler. ” dedi.

CHP Grubu adına söz alan Burdur Milletvekili Mehmet Göker de en düşük emekli aylığının bin liraya yükseltildiğini anımsatarak, emeklilerin yaşadıkları ekonomik zorlukları hesaplama yaparak anlatacağını söyledi. Elindeki banknotları sayarak hesap yapan Göker, “Bu arada paralar gerçek değil çünkü bu kadar para bir Müslüman'da bulunmaz. ” şeklinde konuştu.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın “Hristiyan'da da bulunmaz. ” sözleri üzerine Göker, “Evet, Hristiyan'da da bulunmaz Sayın Paylan. ” ifadelerini kullandı.

AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, partisinin iktidarlarında emeklilerin reel gelirinin artmasına yönelik her türlü iyileştirici düzenlemeyi hayata geçirdiklerini vurguladı. Söz konusu düzenlemeleri anlatan Yegin, şunları kaydetti:

“2002 yılında emeklilerimize yapılan ödemelerin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'ya oranı 4,8'ken bu oran 2018 yılında 6,75'e, 6,8'e yükseldi. Yani 2002'de emeklilere yapılan ödemelerin GSYH'ye olan oranını 2018'e geldiğimizde yüzde 40'ın üzerinde artırmayı Allah bize nasip etti, hepimize nasip etti. Yeter mi, her ihtiyacı karşılar mı? Buna kim 'Evet' diyebilir? İnsanlarımız, milletimiz her şeyin, her güzelliğin en iyisine, en fazlasına layık. Biz hepimiz insanlarımız daha yüksek gelire, daha yüksek standarda sahip olsun, daha mutlu olsun, yaptığımız düzenleme ve icraatlar onun hayatının yükünü daha da azaltsın istiyoruz ve 16 yıldır bu ideal için, bu refahı yakalamak ve sürekli kılmak için, altını çiziyorum sürekli kılmak için gece gündüz çalışıyoruz. ”

  • “Cumhuriyet Halk Partisi ne yapıyordu o zaman? “

Genel Kurulda daha sonra, HDP Grubu'nun, Hrant Dink cinayetinin araştırılmasına yönelik önerisine geçildi. Partisinin önerisi üzerinde söz alan Garo Paylan, konuşmasını kürsüye koyduğu Hrant Dink fotoğrafıyla yaptı.

Hrant Dink'in 12 yıl önce katledildiğini hatırlatan Paylan, Dink'in hayatını kaybetmeden önce kaleme aldığı yazısından satırlar okudu. Paylan, “Hrant Dink, 12 yıldır Şişli'deki o kaldırımda yatıyor. TBMM'den sesleniyorum; Hrant'a bir borcumuz var. ” şeklinde konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Hrant Dink cinayetine ilişkin “Hazırlanışı, işlenişi ve sonraki soruşturması AK Parti iktidarı döneminde olan bir cinayettir. Aradan on iki yıl geçmiştir, halen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamalar devam ediyor. Asıl faillerin ortaya çıkmadığı bir yargılama süreci devam ediyor. ” ifadelerini kullandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler de cinayete yönelik davaları partisinin milletvekilleriyle birlikte ilk günden itibaren takip ettiklerini söyledi. Güler, “Cumhuriyet Halk Partisi ne yapıyordu o zaman biliyor musunuz? 17 Nisan'da 'Biz sözde değil özde cumhurbaşkanı istiyoruz' diyen bir genelkurmay başkanının peşine düşmüş onu takip ediyordu. ” diye konuştu.

Güler'in ifadeleri üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Demokrasiye sadakat konusunda CHP'ye dil uzatmak için abdest almanız lazım. İftira atıyorsunuz. Generallerin peşinde koşan namerttir. Hrant Dink cinayetinde siz üç maymunu oynadınız. ” şeklinde konuştu.

CHP'li Sezgin Tanrıkulu da “CHP o zaman da bu davayı izliyordu, bugün de izliyor. AK Parti izleyemiyor çünkü soruşturma izinlerini vermediler. FETÖ mü izin vermedi? Şu anda neden izin verilmiyor? ” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Grubu olarak, bugüne kadar her zaman korunması gereken bir değer varsa, onun da bizi bir arada yaşatan değer olduğuna inanıyoruz. Yani demokrasimize, milli irademize, hukuk devletine ve medeniyet değerlerimize sahip çıkarak bütün sorunlarımızı aşacağımıza inanıyoruz. ” ifadelerini kullandı.

  • “Satmak, tasfiye yok “

Genel Kurulda daha sonra CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Grubu'nun Sakarya Tank Palet Fabrikası'nın Özelleştirme sürecine yönelik önerisi hakkında konuştu.

Özkoç, “fabrikanın 25 yıllığına Türk ordusundan alınarak Katar ordusunun sahibi olduğu şirkete verildiğini ” iddia etti.

Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, fabrikanın Türkiye savunmasına çok önemli katkılar sağladığına işaret etti. Fabrikanın 45 yıllık savunma sanayi bilgi, birikim ve tecrübesine sahip olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Savunma sanayinde kamu tecrübesiyle özel sektör dinamizmini harmanlayarak sinerji yaratan uygulamaları hayata geçirmek istiyoruz. Bu sadece ekonomik değil, aynı zamanda bizi hedefe götürecek stratejik bir tercihtir. ” diye konuştu.

Fabrikaya yönelik özelleştirme kararı alındığını anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Satmak yok, personel tasfiyesi yok. Personelin özlük haklarında herhangi bir kayıp da yok. Burada esas olan fabrikada verimliliğin artırılması ve stratejik ürünlerin üretilmesidir. Fabrikası arazisi ve arazide bulunan her türlü taşınmaz ile üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü tezgah ve ekipmanların mülkiyeti devlette kalacaktır. İşletme süresi boyunca fabrikanın yeteneklerinin korunması ve yeni yetenekler kazanmasına yönelik yatırımlar Milli Savunma Bakanlığı kontrolünde yapılacaktır.

Bir uygulama yaptık, bunun milletimizin lehine olduğunu düşünüyoruz. Süreç sonunda savunma sanayimizin daha da güçlendiği görülecektir, milletimiz de buna şahit olacaktır. Kamu ve özel sektör iş birliği yapacaktır. ”

İYİ Parti, HDP ve CHP'nin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurulda, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde görüşmelere geçildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?