Sürdürebilir Finans Forumu

İSTANBUL (AA) – Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, “30 günlük parayla 30 yıla varan projeleri finanse etmeye kalktığınızda finansal sisteminizde bankacılık anlamında iyilik etmiş olmuyorsunuz. Çok ciddi katılıklar ve vade uyumsuzlukları ortaya çıkarıyorsunuz.” dedi.

Karadağ, 4. Sürdürülebilir Finans Forumu’ndaki konuşmasında, uzun vadeli projelerinin bankacılık sistemi içerisinde kısa vadeli mevduatlarla fonlandığına dikkati çekerek, “Şu an sistemde 32 günlük mevduatla halihazırda dünyanın gıpta ile izlediği 3. Köprü, 3. Havalimanı gibi örnek projeler finansa ediliyor. Çok ciddi anlamda siz 30 günlük parayla 30 yıla varan projeleri finanse etmeye kalktığınızda finansal sisteminizde bankacılık anlamında iyilik etmiş olmuyorsunuz. Çok ciddi katılıklar ve vade uyumsuzlukları ortaya çıkarıyorsunuz. Borsa İstanbul olarak sermaye piyasalarıyla finansmanın bu anlamda çok esnek ve avantajlı olacağına, ciddi anlamda büyük projelerin sermaye piyasalarıyla finanse edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde bütün gücümüzü, emeğimizi bu alana kaydıracağız.” diye konuştu.

Mevcut küresel durumda reel ekonomiyle daha kuvvetli bağlara sahip olan bir finansal sisteme ihtiyaç olduğunu vurgulayan Karadağ, önümüzdeki süreçte reel ekonomi faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen, aynı zamanda yüksek katma değer de yaratan bir finansal sisteme duyulan ihtiyacın artarak hissedileceğini düşündüklerini söyledi. Karadağ, “Özellikle vurgulamak istiyorum ki sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyüme paketinde finansal piyasaları içeren reel ekonomi anlayışı yerine, reel ekonomi için finansal piyasalar düsturunun öncelenmesi gerektiğine inanıyoruz. Reel ekonomiden bağımsız bir şekilde hareket eden finansal piyasalar gelir adaletsizliğinde olumsuz etkiler yaratıyor. Gelir adaletsizliğinin ölçümünde kullanılan Gini katsayısı dünya genelinde son 30 senede yaklaşık yüzde 15 artması, bu durumun önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Karadağ, borçlanmaya dayalı ve bankacılık esaslı büyüme modeline de değinerek, şunları kaydetti:

“Küresel ölçekte olduğu gibi ülkemiz özelinde de borçlanmaya dayalı ve bankacılık esaslı büyüme modelinin sınırlarının zorlandığını hep beraber müşahade ediyoruz. Örneğin Türkiye’nin bankacılık aktiflerinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı yüzde 114’le gelişmekte olan ülkelerdeki yüzde 123’lük ortalamaya yakın seyrederken, pay piyasası değeri büyüklüğü bakımından yüzde 27 ile gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye piyasalarında yüzde 85 olan ortalamanın oldukça altında seyrediyor. Bu verilerin ışığında ülkemizin uzun vadeli projelerinin bankacılık sistemi içerisinde kısa vadeli mevduatlarla fonlanması neticesinde ortaya çıkacak vade uyumsuzluğunu önlemek adına sermaye piyasalarımızın canlılık kazanmasını oldukça önemli olduğunu ifade etmek istiyorum.

Bu kapsamda, başta ülkemiz olmak üzere bölgemizdeki sermaye piyasalarını geliştirmek adına, Borsa İstanbul olarak, önümüzdeki süreçte kapsayıcı ürünler ve uygulamalar üzerindeki çalışmalarımızı arttıracağız. Böylece, sermayenin tabana yayılmasının kolaylaştırılması ve özellikle düşük ve orta gelir grubunun yüksek getirili ürünlere yatırım yapma imkanlarının çoğaltılması noktasında yeni mekanizmalar geliştirmeyi hedefliyoruz. Böylece, ekonomiye katkıda bulunulurken gelir adaletsizliğini de azaltma noktasında ilerleme sağlamayı amaçlıyoruz. Bu vizyon çerçevesinde, başta borsamız olmak üzere sermaye piyasalarımızın tüm aktörleri ile birlikte ülkemizin gayrimenkul, enerji, bilişim teknolojisi ve savunma sanayii alanlarındaki büyük projelerinin halkımız tarafından finanse edileceği ve gelirin de yine halkımız ile paylaşılacağı yeni modeller geliştirme gayreti içerisinde olacağız.”

UN Global Compact Türkiye Başkanı Mustafa Seçkin ise sürdürülebilir ve kapsayıcı finansmanın, etkisi geçtiğimiz yıl ilan edilen Küresel Hedefler’in tamamına dokunan kritik bir unsur olduğuna işaret ederek, “Bu farkındalığı ‘Kapsayıcı Büyüme İçin Kapsayıcı Finans’ başlığıyla hem finans hem reel sektörlerde vurgulamamız çok önemli” dedi.

Pazarların ve piyasaların sağlıklı gelişimi için kapsayıcı finansman anlayışının yaygınlaştırılmasının, toplumlara yoksulluğun sona erdirilmesinden cinsiyet eşitliğine kadar geniş yelpazede kazanım olarak geri döneceğini ifade eden Seçkin, “Global Compact Türkiye olarak, doğal paydaşlarımız olan finans sektöründe hedeflediğimiz dönüşümün aynı zamanda küresel çapta arzuladığımız daha iyi bir dünya hayaline katkı sağlayacağını gözeterek, aktörlerimizin kapasitelerinin gelişimi ve farkındalık artırılması yönünde çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?