Spor Sohbetleri

ANKARA (AA) – ÖMER HAKAN KİBAR – Dünya şampiyonu milli tekvandocu İrem Yaman, sıkletinin en iyisi olduğunu ve olimpiyatlarda favori olarak görüldüğünü belirtti.

"Altın avcısı" lakaplı milli sporcu, Anadolu Ajansı (AA) Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.

Sakatlığından dolayı tekvandoya 2 ay ara verdiğini dile getiren İrem, "Olimpiyatlar için sıkletimdeki favori sporculardan biriyim. Çünkü sıkletimin en iyisiyim. Olimpiyatlarda altın madalya bekliyorum." dedi.

Grand Prix müsabakasına katıldığını ancak sakatlığı nedeniyle elendiğini anlatan milli tekvandocu, şöyle konuştu:

"Açıkçası bu sonuç rakiplerimde büyük bir sevince neden oldu. Hangi ülkeden olursa olsun, '57 kiloda kim şampiyon olur?' dendiğinde, iki isim veriyorlar. Daha önce sıkletimde 2 kez olimpiyat şampiyonu olan sporcu vardı. Üçüncü olimpiyatlarına girecek şimdi. 'Acaba üçüncü kez o mu şampiyon olacak, yoksa İrem mi olimpiyat şampiyonu olacak?' diye konuşuluyor. Bunlar benim motivasyonumu arttırıyor. Çünkü favori olmak ve herkesin gözü önünde bulunmak çok güzel. Tabii ki psikolojisi bazen ağır olabiliyor. Ancak onu da çok iyi yönetebiliyorum. Çünkü spor psikoloğundan, beslenme uzmanından yardım alıyorum. Şu an profesyonel olarak olimpiyatlara adım adım hazırlanıyorum diyebilirim."

– Sorulara verdiği yanıtlar

İrem Yaman'ın diğer sorulara verdiği cevaplar şöyle:

İrem Yaman kimdir? Tekvandoya nerede ve nasıl başladı?

"7 yaşında tekvandoya başladım. Babam aynı zamanda antrenörüm. Ablamla birlikte tekvandoya başlamıştım. Ablam daha sonra bıraktı. Ben babamla devam ettim. 2014 yılında milli takıma girdim. Ümitler Avrupa Şampiyonası'nda birinci oldum. Daha sonra 2015 yılında tüm açık turnuvalarda birinci olarak Dünya Şampiyonası'na gitmeye hak kazandım. Dünya Şampiyonası'nda da altın madalya kazandım. Böylece profesyonel hayata atılmış oldum. 2016 Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda şampiyon oldum. Daha sonra Universiade şampiyonu oldum. Her turnuvada altın madalya kazandım. Tek eksiğim olimpiyat madalyası."

Tekvando hayatına ne kattı?

"Tekvando şu anda hayatımın odak noktası, merkezi diyebilirim. Çünkü her şeyim o. Tüm hayatımı ona göre düzenliyorum. Sosyal hayatım, beslenmem, dışarı çıkmam, hepsi antrenmanlarıma bağlı. Sabah antrenman yapıyor, öğlen dinleniyorum. Sonra tekrar akşam antrenman yapıyorum. Sosyal hayata antrenmanlarımdan boş kalan zamanlarda dahil oluyorum. Tekvando her şeyim diyebilirim."

Günde kaç saat çalışıyorsun?

"Bu durum müsabakanın yoğunluğuna göre değişiyor. Şu anda olimpiyatlara hazırlanıyoruz. Bizim için yoğun bir süreç. Bir yıl gibi bir süre var. Uzun görünüyor ama bizim için çok kısa bir süre. Zamanı iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Bazen üç antrenman yaptığım zamanlar oluyor. Bazen iki antrenman yaptığım zamanlar oluyor. Bu ara tek antrenman yapamıyorum yoğun olduğu için. Arada bir gün de dinlenme veriyoruz."

Hatice Kübra İlgün ile yaptığın maçı değerlendirir misin?

"40 puanlık bir müsabaka seçmesi geçirdik. Atmosfer çok güzeldi. Benim her zamanki evimde müsabaka yaptık. İlk Ankara Şampiyonası'na da İsmet Iraz Spor Salonu'nda çıkmıştım. Şampiyon olmuştum. Orası çok güzeldi. Atmosfer bugün daha da şaşalıydı. Benim çok hoşuma gitti. Tekvandonun böyle bir hale gelmesi çok güzel. Ayakta izleyenler vardı. Tıklım tıklımdı. Sonuçtan da çok memnunum. Türkiye kazanmış olsun. Bu kadar yoğun izleyicinin geldiği yerde biletlerin ücretli olup, gelirin de sosyal bir kuruma bağışlanmasını, en azından güzel bir işe vesile olmayı çok isterdim. Şunu gördük ki bunu bir dahaki sefer yapabiliriz. Neden Mehmetçik'e bağışlanmasın, neden LÖSEV'e bağışlanmasın? Umarım bunlara da vesile oluruz."

Kendine nasıl bir yol haritası belirledin?

"Yol uzun ama bir o kadar da kısa. Süreç bizim için olumlu ilerliyor. Sakatlıktan çıktım ve performansım çok iyi. Daha da iyi olacak. Olimpiyatlara hazırlanıyorum. Olimpiyat performansımın en üst düzeyde olmasını istiyorum. Onun için tüm maçları adım adım görüyoruz. Her şey çok güzel gidiyor. Umarım olimpiyatlarda da her şey çok güzel olur."

Sakatlığın ne durumda?

"Sakatlığımın durumu şu anda çok iyi. Çünkü 2 Grand Prix'ye sakatlığımı tam anlamıyla atlatmak için katılmamıştım. Bu benim için olumlu oldu. Olimpiyatlara sakatlanmadan, bu süreci en olumlu şekilde atlatıp gitmek istiyorum. Şu an durumum çok iyi. Olimpiyatlarda daha iyi performans ortaya koyup, madalya kazanmak için elimden geleni yapacağım. Çok şükür sakatlığımı atlattım."

Gençlere neler söylemek istersin?

"Gençlerin benim yolumda olması, 'İrem abla, seni örnek alıyoruz.' denmesi çok hoşuma gidiyor. Yaptığım işte doğru yolda yürüdüğümü onlar sayesinde görüyorum. Gençlerin gözlerinde umudu görmek, bana umutla bakmaları, geleceğe dair beni de umutlandırıyor. Umarım benim yürüdüğüm yolda onlar da ilerlerler. Onların her zaman mücadele etmesini istiyorum. Sonuç ne olursa olsun, kazanmak ya da kaybetmek değil, önemli olan herkese her şeye rağmen mücadele etmek."

– Tek soru-tek kelime

Tekvando: Hayatım.

Tatami: Evim.

Spor: Disiplin.

Madalya: Benim.

Antrenman: Egzersiz.

Siyah kuşak: Olgunluk.

Tekme: Yapmam gereken.

Altın vuruş: Sevmem.

Kask: Mavi.

Bayrak: Her şey.

İstiklal Marşı: En sevdiğim.

Milli forma: Benim.

Antrenör: Babam.

Aile: Her şey.

Baba: Şans.

Ankara veya başkent: Evim.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?