Şimşek ve Gurria soruları yanıtladı

GAZİANTEP (AA) – Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Varlık Barışı’ndan beklenen gelire ilişkin, “Bizim somutlaştırdığımız bir rakam yok ama inanıyoruz ki bir kolaylık sağlanırsa, geçmişte şu veya bu şekilde gelirini Türkiye dışına çıkarmış olanların bundan faydalanması ihtimalini yüksek görüyoruz. Geçmişte başarıyla uygulandı.” dedi.

Şimşek ve OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde, 2016 OECD Türkiye Ekonomik İnceleme Raporu’nun tanıtımı toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Varlık Barışı’ndan beklenen gelirin sorulması üzerine Şimşek, kendilerinin somutlaştırdıkları bir rakam olmadığını söyledi. Şimşek, “Ama inanıyoruz ki bir kolaylık sağlanırsa, geçmişte şu ya da bu şekilde gelirini Türkiye dışına çıkarmış olanların bundan faydalanması ihtimalini yüksek görüyoruz. Geçmişte başarıyla uygulandı.” ifadelerini kullandı.

Sadece Türkiye’de değil, Endonezya’dan bazı Avrupa ülkelerine kadar birçok ülkede bu tür uygulamaların zaman zaman yapıldığına ve başarılı olduğuna işaret eden Şimşek, ancak somut bir rakam vermenin zor olduğunu söyledi.

Eğitime dönük reformlara ilişkin bir soru üzerine Şimşek, eğitimde reform ve kalitenin kreşten başlayıp doktora programlarına kadar bir yelpazeyi kapsadığını belirtti.

– “İşletmeler üzerindeki yükü aşağıya çekmeyi amaçlıyoruz”

Bir iş adamının dolaylı vergilerden dolayı çeşitli sıkıntıları bulunduğunu belirterek, yapısal reformlarda bununla ilgili ne gibi çözümler sunacaklarını sorması üzerine Şimşek, gelir vergisi reformunun, vergi oranlarını artırmadan, yeni vergi getirmeden, mevcut oranlarla vergiyi tabana yaymayı amaçladığını belirterek, istisnaları, imtiyazları azaltarak doğrudan vergi gelirlerini artırmaya yönelik olduğunu anlattı.

Özellikle istihdam, işletmeler üzerindeki yükleri aşağıya çekmeyi de amaçladıklarını kaydeden Şimşek, taşıma, navlun noktasında ihracatçıya desteklerinin bulunduğunu aktardı. Şimşek, “Bunlar şimdi tekrar masaya yatırılıyor. Bu konuda da ilave çabalar, ilave kolaylıklar söz konusu olabilir.” ifadelerini kullandı.

Terörün Türkiye ekonomisine etkisine yönelik soruya İngilizce yanıt veren Şimşek, gerek Türkiye’deki gerek diğer ülkelerdeki terör saldırılarının hepsinin korkunç olaylar olduğunu ve bunların hepsinin ekonomi üzerinde ciddi etkileri bulunduğunu belirtti. Şimşek, “Ama bizim işimiz zaten normale döndürebilmek, normalleşmenin devamlılığını sağlamak. Çünkü terörist grupların istediği şey insanları korkutmak, bir korku kültürü ortaya koymaya çalışmak.” dedi.

Turizme bakıldığında rakamlarda yüzde 25 düşüşün söz konusu olduğunu anımsatan Şimşek, bunun yönetilebileceğini ifade etti. Şimşek, şöyle devam etti:

“Ortaya çıkan zarar görülüyor ama bu tolere edilebilir bir durum. Ekonomik durum olumsuz yönde etkileniyor ama mesela yarın Başbakanımız çeşitli bakanlarla bir toplantı gerçekleştirecek, neler yapılabilir, tam anlamıyla bu bağlamda bir eylem planının geliştirilmesi söz konusu olacak. Ek bazı tedbirlerin alınması söz konusu olacak, bu düşüşlerin azaltılabileceği, hafifletileceği bağlamında görüşmeler gerçekleştirecek. Eğer dünya olarak biz terörizme karşı bir olursak, burada ‘ama’lar, ‘eğer’ler olmadan birlikte olursak kesinlikle başarılı oluruz ve bu başarı devam eder.”

– “Çok büyük utanç”

DAEŞ’in korkunç bir ideoloji olduğunun bunun İslamiyetle bir ilgisinin bulunmadığını belirten Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Maalesef bazı ortaklarımızla ilgili olarak çok yeterince destek vermediklerini düşünüyoruz. Avrupa Parlamentosu bir sergiye evsahipliği yapıyor. Bu çok büyük bir utanç aslında, burada terör örgütünün reklamını yapmak şeklinde bir durum söz konusu. Bu bizim için düşünülemez bir şey. Yani TBMM’de El Kaide gibi barbar bir terör örgütünün reklamını yaptığınızı düşünün, bu derece bizim anlayamayacağımız, hayal bile edemeyeceğimiz bir şey.”

Terörle mücadelede işbirliğinin hayati olduğunun her yerde ortaya çıktığını vurgulayan Şimşek, teröristin “iyi” veya “kötü” olarak nitelendirilemeyeceğini, terörün her ülke, herkes için çok kötü sonuçlar doğurduğunu söyledi.

– “Türkiye eğitimde üst sınıfa çıkmalı”

OECD Genel Sekreteri Gurria da mali varlıklara ilişkin bilgilerin paylaşımına dönük projeye değinerek, her ülkenin otomatik olarak yurt dışındaki varlıklar konusunda bilgi sağlayabileceğini ve bu yönde otomatik bilgi alışverişi yapılabileceğini dile getirdi. Bu sayede 52 milyar avroluk bir tutarın pek çok ülkenin hazinesi tarafından kullanılabildiğine dikkati çeken Gurria, “Çünkü insanlar anladılar ki bunları beyan etmezlerse bir şekilde hapse girme ihtimalleri olabilir. Bu rakam her geçen gün artıyor.” dedi.

Gurria, Türkiye’nin eğitim konusunda mutlaka bir üst sınıfa çıkması gerektiğini belirterek, “Eğer Türkiye gerçekten rekabet edebilir olmak istiyorsa, eğer verimliliğini artırmak istiyorsa, becerilere yoğunlaşması lazım, sadece eğitimin ötesinde inovasyon, yenilikçilik ve mesleki eğitim, yaşam boyu öğrenim konusu önemli.” diye konuştu.

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ilişkileri konusundaki soruyu yanıtlayan Gurria, AB ile iş birliği meselesinin koordinasyondan geçtiğini söyledi. Türkiye’nin, AB’nin tam üyesi olmasını desteklediğini kaydeden Gurria, “Belli noktalarda Türkiye Avrupa’dan daha iyi ama iş birliği, koordinasyon, entegrasyon bu kavramlarının her zaman amaca açık devam etmesi gerekiyor. Ortak uygulamaların gerçekleştirilmesi çok önemli.” görüşünü dile getirdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?