İSTANBUL (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Dünyada Türkiye'nin güçlenmesi, belirleyici rol oynayacak hale gelmesi bazılarını rahatsız ediyor. Hasımlarımız, düşmanlarımız ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar Türkiye, bu büyük yürüyüşe, yeniden büyük Türkiye davasını gerçekleştirme yolunda yürüyüşüne devam edecek. ” dedi.
Şentop, Küçükçekmece Belediyesi'nin Küçükçekmece Nikah Sarayı'nda düzenlediği “Trakya, Balkan, Rumeli STK Temsilcileri ile İlçe Değerlendirme Toplantısı “nda konuştu.
Türkiye'nin ana vatan olduğunu ve darda kalan, başı sıkışan herkesin gelip bu ana vatana sığındığını vurgulayan Şentop, Balkanlar'dan da gelenlerin olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin mazlum milletler, ülkeler nezdinde çok farklı bir yeri, itibarı, değeri ve ağırlığının olduğuna değinen Şentop, şöyle konuştu:
“Geçen hafta çarşamba, perşembe günleri Fas'a gittik. Fas'ta İslam İşbirliği Teşkilatı'nın konferansı vardı. Orada 15 meclis başkanı konuşma yaptı. Alfabetik sıraya göre konuşma yapıyorlar. Türkiye 'T' harfi olduğu için sonlarda kalıyor. Başkanın konuşması bittikten sonra ekip olarak çıkıyorlar, 'T' harfine sıra gelene kadar kimse kalmayacak. Bizden sonra bir veya iki ülke vardı fakat sıra bize gelince geri geldiler salon doldu. Bizden önce konuşan bütün meclis başkanları, bizden öncekilerin hepsi kendi ülkeleri içerisindeki bazı meselelerden bahsediyorlar. En fazla kendi komşularıyla ilgili sorunlar varsa onlardan, tabi herkesin ortak meselesi Kudüs, İsrail, onunla ilgili bahsediyorlar, 8 dakika azami konuşuyorlar. Sonra biz konuşmaya başlayınca dünyadan, bütün İslam ülkelerinin, bütün Müslümanların sorunlarını, en batıdan en doğuya kadar bütün mazlum milletlerin sorunlarını dile getirdik, 22 dakika konuştuk. ”
Türkiye'nin geçmişte etrafındaki birkaç meseleyle içine kapanık bir ülke halinde olduğunu fakat şimdi başını kaldırıp dünyanın bütün meselelerini hukukla ve ahlaki ilkeleri esas alarak değerlendiren bir ülke haline geldiğini dile getiren Şentop, Türkiye'deki bu değişimin bir sebebinin de ekonomik olarak büyümesi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, dünya meselelerine ahlaki bakış açısıyla baktığını, mazlumun yanında zalime, zulme karşı bir tavır takındığını belirten Şentop, şunları kaydetti:
“Bu, her zaman olan bir şey değil. Bunun olabilmesi için bir kere devletle milletin bütünleşmesi lazım, millet-devlet bütünleşmesinin sağlanması lazım. Milletin değerleriyle devletin değerleri aynı değilse milletin arzuları, istekleri ve idealleriyle devletin idealleri örtüşmüyorsa o zaman devlet bu şekilde büyük bir öz güvenle hareket edemez. Bu devlet millet bütünleşmesini Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye sağladı. Bunu sağladığımız zamanlarda büyük hamleler yapabilmişiz. İşte bunlardan bir tanesi İstiklal Harbi dönemi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde o zaman milletle devlet bütünleşmiş, bir istiklal için mücadele edilmiş. ”
Benzer bir şeyin 15 Temmuz'da da görüldüğünü aktaran Şentop, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye, Fetullahçı Terör Örgütü'nün işgal teşebbüsüne karşı bir kıyama durdu. Cumhurbaşkanımız 'sokaklara, meydanlara inin' dediğinde millet, sokaklara, meydanlara indi. Başkası söylese iner miydi? İnmezdi. Çünkü şunu biliyor ki sokaklara, meydanlara inin diyen kişi yani Recep Tayyip Erdoğan, önce kendisi sokaklara indi. Onun için önce sen ineceksin ki millet yürüyecek arkandan. Millete, 'hadi siz gidin ben biraz sonra geleceğim arkadan' dersen o zaman kimse inmez. Daha önce Türkiye darbeler yaşadı, bu tür teşebbüsler yaşadı, kimse sokağa inmedi. Niye? Çünkü önünde yürüyecek bir lider yoktu milletin. Fakat Tayyip Erdoğan, 'sokaklara inin' dedi ama kendisi de indi. Önce Atatürk Havalimanına indi kendisi. O şartlar altında savaş uçaklarının takibiyle uçağıyla indi, çatışmanın göbeğine indi. İşte millet devlet bütünleşmesi böyle sağlanır. ” diye konuştu.
Ülkelerin yıldızının parladığı anlar olduğunu dile getiren Şentop, Türkiye'nin bugünlerde hem ekonomik gücü itibariyle hem siyasi itibar bakımından hem de dünya meselelerine hukuki, ahlaki, ilkeli duruşu bakımından yıldızının parladığını söyledi.
- “20. yüzyılda yaşanan süreçler dünyaya barış, huzur getirmemiş “
İlerleyen günlerin kolay olmadığını, insanların yaşadığı şartları ve zamanı kendilerinin seçmediğini dile getiren Şentop, şöyle devam etti:
“Bundan 100 yıl öncekiler de seçmedi. Benim dedemin babası Molla Mustafa, daha iyi şartlar altında, bir zamanda yaşamak isterdi ama o zamanda yaşadı. O göçü yaşamak zorunda kaldı. 100 yıl önce o büyük devletimizin topraklarının önemli bir kısmını kaybettik. Onun için şartları biz seçmiyoruz ama bugün insanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından birisinin başlangıcındayız. 21. yüzyılın başlarında aynı zamanda üçüncü bin yılın başlarındayız. 20. yüzyılda yaşanan süreçler dünyaya barış, huzur getirmemiş, dünyaya adil bir ekonomik dağılım getirmemiş. Obez insanların zayıflamak için harcadığı parayla dünyadaki bütün açların doyacağı bir ekonomik düzen var. Aslında dünyanın nimetleri, zenginlikleri hepimize yetecek kadar var ama dağılım dengeli değil. Siyasette, hukukta, ekonomide adil bir sistem yok dünyada. Onun için 20. yüzyılın bütün yapıları, uluslararası sistemleri iflas etti, sona erdi. Şimdi yeni zihniyetler, yeni anlayışlar, yeni paradigmalar için yürütülen politik siyasi tavırlar var. ”
Şentop, Türkiye'nin yeni kurulacak dünya düzeninde belirleyici rol almak için mücadele yürüttüğünü vurguladı.
Yeni Zelanda'da yaşanan olaya değinen Şentop, “Irkçı bir terörist, cuma namazı kılmak için bir araya gelen Müslümanların üzerine ateş etti, 50 kardeşimizi şehit etti, 50'ye yakın yaralı var. Allah ölenlere rahmet etsin, yaralılara da şifalar versin. Orada ölen insanların hiçbirisini tanımıyordu bu adam. Niye öldürdü? Sadece Müslüman oldukları için öldürdü. Müslümanlığa karşı bir husumeti vardı. Ne yazık ki bu münferit bir manyak vakası da değil. Bu zihniyette politikacılar, yazarlar var dünyada. ” dedi.
Teröristin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da tehdit ettiğini hatırlatan Şentop, şunları söyledi:
“Dünyada Türkiye'nin güçlenmesi, belirleyici rol oynayacak hale gelmesi bazılarını rahatsız ediyor. Hasımlarımız, düşmanlarımız ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar Türkiye, bu büyük yürüyüşe, yeniden büyük Türkiye davasını gerçekleştirme yolunda yürüyüşüne devam edecek. “
