“Sabıka şartı eğitim hakkını engeller” kararı

ANKARA (AA) – KEMAL KARADAĞ – Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), sabıkası bulunduğu gerekçesiyle Özel Güvenlik ve Koruma Önlisans Programı’na yaptırdığı kaydı silinen başvurucunun şikayetini, “eğitim hakkının engellendiği” gerekçesiyle haklı buldu.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Özel Güvenlik ve Koruma Önlisans Programı’na kaydolan kişinin kaydı, adli para cezası aldığı “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçunun sabıkasında bulunması nedeniyle silindi.

Bunun üzerine eğitim hakkının engellendiğini ileri süren başvurucu, adli sicil kaydındaki cezanın hukuki olarak kamusal alanda yasaklı olma sonucunu doğurmayacağını ileri sürerek, KDK’ya başvuruda bulundu.

Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünden KDK’ya gönderilen yazıda, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda öğrencilerin öğrenim görmek istedikleri yükseköğretim programlarına dair bilgi ve ön koşulların yer aldığı, kılavuzda Özel Güvenlik ve Koruma Önlisans Programı’na kayıt olmanın ön koşulu olarak sabıka kaydının olmaması gerektiği belirtildi.

Rektörlük, şikayetçinin adli sicil arşiv kaydında “adli para cezası”nın bulunduğunun belirlendiğini, bu nedenle ön koşullara uygun olmamasından dolayı şikayetçinin kaydının iptal edildiğini ifade etti.

KDK, söz konusu işlemi eğitim hakkına müdahale olarak değerlendirip Atatürk Üniversitesine tekrar kayıt yapılması tavsiyesinde bulundu.

– Karardan

Kararda, söz konusu bölüme kayıt hakkı kazanan şikayetçinin, yapılan kontrollerde adli sicil kaydının bulunması nedeniyle kaydının iptal edildiği belirtildi.

Kaydın iptaline, 2015 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alan ön koşulların neden olduğunun ifade edildiği kararda, ön koşulların nasıl veya neye dayanarak belirlendiğine dair ilgili üniversite tarafından açıklama yapılmadığı kaydedildi.

Bazı üniversitelerin kayıtlara ilişkin belirli bir takım ön koşulları isterken bazı üniversitelerin de başka koşulları isteyebildiğinin ifade edildiği kararda, ön koşulların belirlenmesinde üniversitelerin inisiyatifinin bulunduğu sonucuna varıldığı belirtildi.

Kararda, “İşlemin şikayetçinin iddia
ettiği gibi eğitim hakkına bir müdahale teşkil ettiği açıktır. Bu nedenle, müdahalenin meşru
bir amaç güderek objektif ve makul bir gerekçeyle orantılılık ilkesine riayet edilerek yapılıp
yapılmadığı ve zorunlu bir neden sonuç ilişkisine dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir.” denildi.

Söz konusu kılavuzda yer alan ön koşulların, özel güvenlik ve koruma eğitimi sonrasında bu alanda
çalışabilecek kimselerin istihdamıyla ilgili olduğunun belirtildiği kararda, ön koşulların özel güvenlik hizmetlerine dair mevzuat, özel güvenlik hizmetinin gerektirdiği kamu
güvenliği ve düzeniyle ilgili düzenlemeler göz önüne alınarak belirlendiği ifade edildi.

Kararda, söz konusu mevzuatın herhangi bir yükseköğretim kurumunda verilecek özel güvenlik ve
koruma eğitiminin koşulları, içeriği veya kapsamıyla ilgili olmadığı vurgulandı.

Henüz eğitim alma aşamasında
mevzuatça öngörülmemiş engeller koymanın uygun olmayacağının bildirildiği kararda, özel güvenlik hizmetleriyle ilgili mevzuatın özel güvenlik ve koruma eğitimiyle ilgili olmadığı kaydedildi.

Kararda, “Şikayetçinin
bahse konu programdan kaydının silinmesine neden olan ön koşulların hukuka ve hakkaniyete uygun
bir şekilde belirlenmediği ve şikayetçinin eğitim hakkının meşru bir amaç güderek objektif ve
makul bir gerekçeyle orantılılık ilkesine riayet edilerek engellenmediği ayrıca zorunlu bir neden
ve sonuç ilişkisine dayanmadığı sonucuna varılmıştır.” tespitlerine yer verildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?