Öfkelerini yendiler, eşleriyle aralarını düzelttiler

ANKARA (AA) – MERVE YILDIZALP – Kadına karşı şiddetle mücadeleye yönelik kanun gereği zorunlu olarak verilen “Öfke Kontrolü Eğitimi”ni alan erkekler, şiddete gerekçe gösterdikleri “geçimsizlik”, “kıskançlık”, “iletişimsizlik” gibi sorunlarını çözüyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürülüğünce ilgili mahkemeler tarafından 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” gereğince hakkında hüküm kurulmuş şiddete yönelik davranışları olan kişilere “Öfke Kontrolü Eğitimi” veriliyor.

Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü, Ankara Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ortaklığı ile 2014 yılından itibaren yürütülüyor.

Proje kapsamında eşine şiddet uygulamış erkekler, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimci ve öğretmenlerden oluşan ekiplerce eğitime alınıyor. Eğitimler bireysel ve grup görüşmeleri olarak sürdürülüyor.

Sosyal Hizmet Uzmanı Umut Yaşar Göç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, programın mahkemede geçen adıyla “Öfke Kontrolü Eğitimi” programı olduğunu ancak uygulamada “Şiddet Uygulayan Erkeklerle Farkındalık Eğitimi” olarak geçtiğini belirtti.

Göç, “Şiddet, şiddet üzerine farkındalık, şiddetin kadın ve çocuk üzerindeki etkileri, şiddetin suç olup olmadığı, şiddeti nereden öğreniyoruz, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın kavramı, erkeklik kavramı, iletişim nedir, nasıl birbirimizi daha iyi anlarız gibi konuları anlatıyoruz.” diye konuştu.

Özellikle erkeklerde duygu konusu üzerine çalıştıklarını anlatan Göç, erkeklerin duygularını yansıtma ve yönlendirmede çekimser davrandıklarını söyledi.

Göç, “2 yıldır bize 415 mahkeme kararı geldi, bunların 206’sıyla çalıştık, devam edenler de var. Yaklaşık 14 grup çalışması, 60’a yakın bireysel görüşme yaptık.” dedi.

– “Anlamlandırma, mantığa büründürme durumu var”

Göç, eğitim alan erkeklerin bir çoğunda, “haksızlığa uğrayan, hırpalanan benim ama bu cezayla ben karşı karşıya kalıyorum” düşüncesinin hakim olduğunu söyledi.

Şiddetin bahanesinin olmadığını ve suç olduğunu anlattıklarını ifade eden Göç, “Erkekler, ‘Şiddet uyguluyorum ama bunun bir gerekçesi var’ diyorlar. Anlamlandırma, mantığa büründürme durumu var. ‘Böyle öğrendim, atamdan dedemden böyle gördüm’ gibi savunma halleri bulunuyor.” bilgisini aktardı.

Sosyal Hizmet Uzmanı Göç, katılımcıların eğitim durumunun ilkokul düzeyinde, yaş ortalamasının 35-50 arasında olduğunu, büyük çoğunluğunun da iş sahibi kişilerden oluştuğunu kaydetti.

Programa katılanların bildikleri ile eğitimde öğrendikleri arasındaki farka dikkati çeken Göç, “duygusal, psikolojik, sözel şiddet” kavramlarının büyük çoğunlukla eğitimde öğrenildiğini aktardı. Göç, ruh sağlığı sorunu ve madde bağımlığı alışkanlığı olanları eğitime dahil etmediklerini söyledi.

Göç, eğitim programı öncesinde ve sonrasında mağdur kadınlarla görüştüklerini, çalışmayı yaptıkları erkeklerin durumlarına ilişkin de takip yaptıklarını aktardı.

– “Gönüllü başvurup eğitim almak isteyenler var”

Çocuk Gelişim Uzmanı Selda Koç Toklu da evlilikleri ya da birliktelikleri devam eden erkeklerin eşleriyle telefonda görüşmeler yaptıklarını, eğitim alan kişilerin iletişim konusunda çabaladıklarını, çocuklarına ilgilerinin arttığını söyledi.

Mağdur kadınlardan biriyle yaptığı görüşmeyi anlatan Toklu, “Kadın, ‘Ben eskiden bakkala bile gidemiyordum, izin vermiyordu. Artık bakkala gidebiliyorum’ dedi. Bu belki bizim için çok küçük bir şey ama onun için çok büyük bir anlamı var.” ifadesini kullandı.

Mahkeme zoruyla eğitime geldikleri için kişilerin ilk günlerde olumsuz olan duygularının zamanla değiştiğini ve olumlu devam ettiklerini dile getiren Toklu, mahkeme kararlarının dışında gönüllü başvurup eğitim almak isteyenlerin de bulunduğunu vurguladı.

– “Bu benim için bir olgunlaşma devri”

Eşiyle yaptığı tartışma sonucu eğitim almaya başlayan Davut Karer, eğitim sürecinin ardından çevresinden değiştiğine ilişkin olumlu tepkiler aldığını belirtti.

Karer, “Eşim ve kendi ailem ‘Çok geçimsizsin, seninle yaşanmaz’ diyorlardı. Özellikle son iki haftada bu tür tepkileri hiç almıyorum. Bu benim için bir olgunlaşma devri gibi. Çevrem benim değiştiğimi söylüyor bu da beni mutlu ediyor.” dedi.

Şoförlük yaptığını, eğitimden sonra trafikteki huylarının değiştiğini ve sakinleştiğini anlatan Karer, iki aylık eğitime çok severek geldiğini dile getirdi.

– “Artık eşimle ortak kararlarımız, düşüncelerimiz var”

Evli ve bir çocuk babası Kenan Targu ise bir fabrikada işçi olarak çalıştığını söyledi.

Eğitimin son haftasına girdiklerini ve kendisinde bazı değişiklikler fark ettiğini anlatan Targu, çevresiyle daha uyumlu davranışlar sergilediğini aktardı.

Targu, “Eşimle kavgalarımız azaldı. Çocuğumla ilişkilerim her zaman iyiydi. Dik başlı, agresif biriydim. Artık eşimle ortak kararlarımız, düşüncelerimiz var, konuşabiliyoruz ve anlaşabiliyoruz. İletişimimiz güzel. Çalıştığım yerde de eğitimde öğrendiklerimi arkadaşlarıma aktarıyorum.” dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?