BAYBURT (AA) – BEŞİR KELLECİ – Avrupa Müze Forumunca (EMF) 2021 yılı Avrupa Yılın Müzesi Silletto Ödülü'ne layık görülen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi bitişiğinde, Selçuklu mimarisi örnek alınarak inşa edilen konaklama tesisi "Loru Han", kapılarını açmaya hazırlanıyor.
İş insanı Kenan Yavuz, 2013'te, doğup büyüdüğü Beşpınar köyünde 4 bin 500 metrekare kapalı, 10 bin 500 metrekare açık alan olmak üzere toplam 15 bin metrekare üzerinde kültür evi kurdu. Yaklaşık 6 yıl kültür evi olarak hizmet veren mekan, 2019'da "Resmi Özel Müze" statüsü kazandı.
Kentin en önemli kültür ve turizm noktalarından olan ve geçen yıl Kovid-19 salgınına rağmen 12 bin turist ağırlayan müze, Avrupa Müze Forumunca her yıl düzenlenen "Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri" yarışmasında "2021 Silletto Ödülü"ne layık görüldü.
Kent merkezlerine uzaklığı nedeniyle konaklama ihtiyacının ortaya çıktığı müzede, geçen yıl köyün eski isminden esinlenerek "Loru Han" adında butik otelin yapılmasına karar verildi.
Türkiye'deki Selçuklu mimarisine ait eserlerin incelenmesinin ardından yapımına başlanan "Loru Han", bir yılda civar köylerden atıl durumdaki 3 bin 500 ton taşın toplanıp ahşapla buluşturulmasıyla tamamlandı.
Film platosunu andıran, 5 bin metrekare alan üzerine kurulu han, 10 Temmuz itibarıyla kapılarını ziyaretçilerine açacak. 10 odası, restoranı, sanat atölyesi, yöresel düğün geleneğinin parçası olan gelin platformu, göleti ve taş fırınıyla Loru Han, konaklamanın yanı sıra özel günler için de hizmet verecek.
– "Taş ve ahşabın yoğun şekilde kullanıldığı bir yapı oldu"
Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, AA muhabirine, müzenin mayısta aldığı ödülle tanınırlığının arttığını, yerel ve yabancı basında dünyada gezilmesi gereken 7 müzeden biri olarak tavsiye edildiğini söyledi.
Özellikle "kültür mirası" başlığında büyük ödülle buluşmanın heyecanlarını artırdığını dile getiren Yavuz, bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.
Yavuz, geçen yıl müzenin konaklama ihtiyacını çözmek için danışma kuruluyla aldıkları kararla "Loru Han Projesi"ni başlattıklarını belirterek, müzenin bitişiğinde taş ile ahşabın buluştuğu bir mekan yaparak kültür ve deneyim turizminde öncü olmayı hedeflediklerini aktardı.
Hanın yapımına başlamadan önce Türkiye'deki mevcut Selçuklu eserlerini incelediklerini anlatan Yavuz, "Güzel yönlerini, özelliklerini, tarihi kimliği ve dokusunu buluşturmaya gayret ettik yani biz sadece Selçuklu'nun kendi özgün mimarisini taklit etmeye çalıştık. İnşallah ecdadımıza layık bir şey yapabilmişizdir." dedi.
Yavuz, 10 odalı hanın yapımında müzenin genel karakteristik yapısı ile bölgenin dokusuyla uyumlu mimari seçtiklerine dikkati çekerek, "Taş ve ahşabın yoğun şekilde kullanıldığı, moloz taşla inşa edilen herhalde çok uzun zamandır Türkiye'de yapılmayan yapılardan biri oldu. Restoranımız, sanat atölyemiz, göletimiz, taş bahçemiz, çinili avlumuzla oldukça büyük bir mekan oldu." diye konuştu.
– "Burada kültür elçilerini ağırlamak istiyoruz"
Hanın ticari kaygılar güdülerek yapılmadığının altını çizen Yavuz, burada kültür elçilerini ağırlamak istediklerini kaydetti.
Yavuz, handaki çalışmaların tamamlandığını belirterek, "Hanımızı dün akşam danışma kurulu üyelerimize açtık. Kendi içimizde eksikliklerimizi tespit edip iyileştirmelerimizi yaptıktan sonra 10 Temmuz'dan itibaren hem konaklama için gelen misafirlerimizi ağırlayacağız hem de restoranımızda, bahçemizde gelen talepleri karşılayacağız." dedi.
Hanın otantik bir yapıya sahip olduğunu aktaran Yavuz, "İçerde de bizim kendi kültürümüzü kullandık. Yani taş pencerelerin yapısı, ahşap tavanlar, sedirler… Misafirlerin ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılayacak bir yapılanma, yüksek hizmet kalitesi ama özünde kendi kültürümüz." ifadesini kullandı.
Müzenin Danışma Kurulu Başkanı Selin Bozkurt da Loru Han'ı ilk deneyimleyen kişilerden biri olduğu için mutluluk duyduğunu dile getirerek, 2 günde geçmişe yolculuk yaptıklarını söyledi.
Hanın etnografya müzesi deneyimini yaşamak için önemli bir nokta olduğunu anlatan Bozkurt, "Burada özellikle kapılara hayran olduk. Tek tek özenle seçilmiş. Buradaki yöresel değerleri, kimliği barındıran bu kapılar ve girişteki mimari bizim çok ilgimizi çekti. Bayburt'un tabii ki müthiş bir kendine özgü mutfağı söz konusu. Geçen yıl bunu deneyimlemiştik ama şimdi Loru Han'da deneyimlemek bambaşka bir nokta." değerlendirmesinde bulundu.
Müzenin Danışma Kurulu Üyesi Şeref Oğuz da ahşap ve taşın mükemmel birleşimini Loru Han'da gördüklerini ifade ederek, yapının bölgede bu tür mekanlar yapılması gerektiği konusunda ilham verici bir havası olduğunu kaydetti.