“Münih sonrası İran’ın hareket alanı daha da daralacak”

İSTANBUL (AA) – İranlı Siyaset Bilimi uzmanı Selahaddin Herseni, Münih Güvenlik Konferansı sonrasında ortaya çıkan tablonun bölgedeki siyasi denklemleri değiştireceğini ve İran’ın hareket alanının daralacağı görüşünü savundu.

İran’ın önde gelen reformist gazetelerinden İbtikar’da yayımlanan bir makalesinde Herseni, İran’ın bölgede izlediği politikalar nedeniyle eleştirilerin hedefi olduğu Münih Konferansı’ndan sonra ortaya çıkan durumu değerlendirdi.

Herseni, İran’ın bölge ülkeleri tarafından “yalnızlaştırılabileceği” tespitinde bulunarak, “Münih sonrası İran’ın hareket alanı daha da daralacak. Zorlu günler önümüzde. Bu durum, bölgedeki siyasi denklemleri birbirine katacak ve bunu da İran üstlenmiştir.” dedi.

– “İran her türlü tahrikten kaçınmalıdır”

Suudi Arabistan ve İran arasındaki gerginliğin özellikle ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin göreve gelmesinden sonra bölge ve İran’a yönelik izlediği politika nedeniyle arttığını aktaran İranlı uzman, “İran’ı yalnızlaştırma siyaseti Trump yönetiminin stratejisiyle daha da şiddetlenirse bu şartlar, Suudi Arabistan’a İran karşısında kullanmak için yeni kozlar sunacaktır. Çünkü bu şartlarda Suudi Arabistan, ABD’nin desteğine ihtiyaç duyacak hatta İran’ın etkisindeki bazı Arapları da bu eksenden çıkmaya teşvik edebilecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Herseni, makalesinin sonunda ise İran’ın izlemesi gereken siyasete dair şunları ifade etti:

“Münih sonrasında İran’ın aleyhine şekillenen durum göz önüne alındığında, İranlı yetkililerin bu mevcut durumu gerçekliğiyle kabul etmeleri ve her türlü tahrik edici girişimden kaçınmaları gereklidir. İran, bir taraftan bölgesel kapasitelerini kullanmak suretiyle ilişkileri onarırken diğer taraftan ülkeyi de yüksek tansiyondan uzak tutmalıdır. Diplomasi araçlarımızın akılcılığı ve rasyonelliğine bakılınca bunların uzak bir ihtimal olmadığı görülüyor.”

Almanya’nın Münih kentinde geçen hafta düzenlenen 53’üncü Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı’nda Tahran yönetimi, bölgeyi istikrarsızlaştırdığı gerekçesiyle eleştirilmişti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?