Minik kızına ciğerinin parçasını verdi

İZMİR (AA) – EFSUN YILMAZ – Dünyaya gözlerini açar açmaz sarılık olan Melike bebek, 9 aylıkken sirozun son aşamaya gelmesi üzerine, operasyon için ideal kiloya inen babasından alınan 150 gram ağırlığındaki karaciğer dokusu nakledilerek yaşama “merhaba” dedi.

İzmir’de yaşayan Ebru ve Sezai Göçen çifti 9 ay önce kızları Melike’nin dünyaya gelmesiyle anne ve baba olmanın mutluluğu yaşadı. Çiftin sevinci, doğumdan 3 gün sonra Melike bebeğe “sarılık” teşhisi konulmasıyla gölgelendi.

Yenidoğan sarılığı tanısıyla üniversite hastanesine yatırılan Melike’ye fototerapi uygulandı. Bir süre sonra safrasında çamurlaşma olan bebek, yeniden hastaneye yatırıldı ve safra kanallarının doğuştan tıkalı olduğu (bilier atrezi) belirlendi.

Ömrünün büyük bölümünü hastanelerde geçiren Melike, 9 aylık olduğunda siroz hastalığı son aşamaya geldi ve karaciğer yetmezliği hayati tehlike yarattı.

Biyopsi sonucu, ömrünün daha başındaki bebeğin yaşamına devam edebilmesi için karaciğer naklinin zorunlu olduğunu ortaya koydu.

– 6 kiloluk bebeğe uygun karaciğer bulunamadı

Aile karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi’ne başvuruda bulunduysa da 6 kiloluk Melike’yi yaşama bağlayacak donör, yetişkinlerin karaciğerinin büyük olması veya değerlerin yüksek çıkması nedeniyle bulunamadı.

Ev hanımı annenin kan grubu uyumlu çıkmadı, tekstil ile uğraşan babanın karaciğer değerleri ise olması gerekenden çok daha yüksek bulundu.

Doktorların önerisiyle diyete giren baba Sezai Göçen’in karaciğer tetkikleri, Melike’nin sağlık durumu ağırlaşınca yinelendi.

Yeni tetkiklerde karaciğer değerleri normale döndüğü belirlenen baba Göçen, kızı için 30 Mart’ta ameliyat masasına yattı.

Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından babadan alınan 150 gram ağırlığındaki karaciğer dokusunun başarıyla nakledildiği minik Melike sağlığına kavuştu.

– Anne ve babanın sevinci

Yaşadıkları kötü günlerin, çaresizliklerin geride kaldığını belirten anne Ebru Göçen, Melike’nin doğumundan bu yana hastanelere mahkum olduklarını ifade etti.

Çocuğuna karaciğerini vermek istediğini ancak mümkün olmadığını dile getiren anne Göçen, “Donör bulamamak bizi çok üzdü, eşim ve doktorlar sayesinde kızım yeniden yaşama döndü. Bayram hediyesi gibi oldu. Hayalim onunla güzel bir ömür geçirmek.” dedi.

Kızına donör olamayacağını öğrendiğinde yaşadıkları çaresizliği kimsenin yaşamamasını dileyen baba Sezai Göçen ise ilk çocuğu umutla beklediklerini, doğumdan hemen sonra başlayan sarılık süreci nedeniyle zorluklar yaşadıklarını söyledi.

Hastalığın gittikçe ağırlaştığını anlatan baba Göçen, “Kızımı kaybetmekten çok korktuk. Çok sayıda donör olmak isteyen oldu. Ben de doktorların önerisiyle diyete girdim ve başardık. Kızıma can olabilmek çok güzel bir duygu. Onu oynarken görmek çok güzel.” diye konuştu.

– Nakil şart

İzmir Kent Hastanesi karaciğer nakli ekibinden Prof. Dr. Sema Aydoğdu ise ameliyat öncesinde Melike Göçen’in sarılık hastalığının çok ciddi boyutlara ulaştığını, karnının su topladığını, kanama tehdidi altında olduğunu ve karaciğer yetmezliğine girdiğini belirtti.

Bebeğin karaciğer dışındaki safra yollarında tıkanıklık bulunduğunu anlatan Aydoğdu, tek kalıcı çözümün organ nakil olduğunu bildirdi.

Küçük bebekler için tüm dünyada donör sorunu olduğunu vurgulayan Prof. Aydoğdu, şu bilgileri verdi:

“Onların boyutuna uygun karaciğer bulmak çok zor, bulsanız da çalışmıyor zaten. Dolayısıyla böyle bir durum için öncelikle anne ve baba verici adayı oluyor. Melike ve annenin kan grubu zaten uymadı, babanın kan grubu uyum sağladı ama değerler uymadı. Bir süre babayı diyete aldık ve daha stabil bir hayata soktuk. Diğer akrabaların da karaciğerlerinin takılacak bölümü büyük geldi. Büyük karaciğeri zaten onun karnına yerleştiremeyiz bile. Babadan aldığımız yaklaşık 150 gram karaciğeri taktık ve başarı sağladık.”

Sema Aydoğdu, aynı hastalıkla dünyaya gelen bebeklerin nakil olmaması durumunda kaybedildiğini sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?