Milli Eğitim Bakanı Selçuk, AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)

ANKARA (AA) – Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki sınavın açık havada yapılması önerisine ilişkin olarak, riskin fazla olduğunu, sınav güvenliğinin riske girmesi durumunda sınavın tamamının boşa gideceğini söyledi.

Bakan Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Yeni eğitim öğretim döneminde, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) adayı öğrenci ve mezunlara yönelik, özel kurslara ihtiyacı azaltacak destekleme ve yetiştirme kurslarına yönelik bir hazırlıkları olup olmadığına ilişkin soru üzerine Selçuk, kısmi düzenlemeler yapılabilecek bazı projeler olduğunu belirtti.

Bu öğrenciler için dünyada yapay zeka ve makine öğrenmesi temelli sadece iki-üç ülkede olan akademik destek yazılımları olduğunu belirten Selçuk, şöyle konuştu:

"Bu yazılımın bu kadar talep göreceğini ve bu kadar çocuklarımızın teveccüh edeceğini gerçekten tahmin edemedik. Her bir çocuğa şahsa özel deneme sınavı yapabiliyor. Kolay, orta ve zor seviyede sorular sorabiliyor. Haftalık, aylık, yıllık plan-program çıkarıyor. Her bir çocuğun çalışma hızını yapay zeka kontrol ediyor, eğer yavaş çalışıyorsa otomatik olarak tercihlerini düşürüyor çocuğun. Hızlı çalışıyorsa 'Senin tercihini yükselttim. Çünkü iyi çalışıyorsun.' diyor yazılım. Yani çocuğu izliyor. Çocuk bir soruyu çözemezse o soruyu niye çözemediğini anlıyor. 'Geçen sene matematiğin iki ünitesindeki şu konuyu anlamamışsın.' diye o konuyu ekrana hazır getiriyor. Yani çocuğun bir yere kalkıp bakması gerekmiyor. Çocuğun neyi bilmediğini de biliyor çocuğa rehberlik ediyor, ilgisini ölçüyor vesaire vesaire ve buna ücretsiz herkes ulaşabilir. Dağ başında da ulaşabilir şehirde de metropolde ulaşabilir destekleme yetiştirme kursları bununla ilgilidir."

Selçuk, hafta sonları EBA televizyonunda soru çözümleri ile ilgili her hafta bir çalışma yapıldığını belirterek bu çalışmaların da devam edeceğini bildirdi. Türkiye'de bir öğrenci kimden, nasıl ders almayı hayal ediyorsa onu yaz dönemi, yıl içinde de hatta açılmadan önce bunu alabileceğini anlatan Selçuk, "Mesele şu; biz her şeyi verelim, her şeyi yığalım, 'Artık sorumluluk senin yavrum.' diyelim." ifadesini kullandı.

– "Güvenliği sağlayamayacağımız bir işe girmeyiz"

LGS ve YKS'nin açık alanlarda, mesafeye dikkat edilerek yapılması gibi öneriler olduğu hatırlatılarak dünyadaki örneklerin sorulması üzerine Selçuk, dünyada böyle örnekler olduğunu söyledi. Selçuk, söz konusu ülkelerdeki öğrenci sayılarındaki düşüklüğe işaret etti.

Sadece Ankara, Eskişehir kadar öğrencisi olan ülkeler olduğunu ifade eden Selçuk, şunları kaydetti:

"Burada, sınav güvenliği riske girerse sınavın tamamı boşa gider. Yani açık alanda belli şeyleri kontrol etmek. Biz kamera sistemleri ile de kontrol ediyoruz, araç takip sistemlerimiz de var yani bir sınavın sorularını götüren ekiplerin güvenliği ile ilgili standartlar var, yani bir kağıt bir yere nasıl ulaştırılır standartları var. Bütün bu standartları sınav esnasındaki çalışmaları diyelim ki açık havada bazı uzaktan iletişim sistemleri ile işte belli şeyler yapılabilir mi, soruların cevapları ile durumlar oluşabilir mi? Yani çok fazla risk var ve biz güvenliği sağlayamayacağımız bir işe girmeyiz."

Sağlık Bakanlığının "Hiçbir şey, bizim tedbirimizden daha güçlü değildir." ifadesini hatırlatan Selçuk, "Biz, tedbirimizi alıyor muyuz? Fazlasıyla alıyoruz. Hayat devam ediyor mu? Hayat devam ediyor. Yani biz sürekli içeri kapanıp, her şeyi iptal ederek bu hayatı sürdüremeyiz. Bizim hayat sahnesi içerisinde sorumluluklarımız var. Yeter ki bu sorumluluklara, maske, mesafe gibi kurallara herkes uysun. Eğer uymak söz konusu olursa riskimizi azaltacağız." ifadesini kullandı.

Selçuk, Türkiye'nin sağlık sistemi ve hekimlerin algoritmalarının dünyada örnek bir noktada olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Biz bunu kontrol edebiliriz ama bu kontrole zorlayan tedbirsizlikler olursa o zaman sıkıntı çıkar. Bizim beklentimiz şu; Milli Eğitim Bakanlığının işi LGS ile ilgili tedbir almak mı? Evet, bunu sonuna kadar alacağız. Burada velilerimizden de destek bekliyoruz. Çocuklarımız zaten bizim yanımızda, öğretmenlerimiz bu işin tedbirinin peşinde. Diyelim bir çocuk evden maskeyle geldi. Biz o maske ile sınava girmesini istemiyoruz, yeni maske vermek istiyoruz. Çocuğumuz, 45 dakika arada diyelim ki dışarı çıktı, biz o maske ile sınava gelmesini istemiyoruz, maskeyi tekrar değiştirmek istiyoruz. Niye bu kadar tedbir alıyoruz? Olsun, biz tedbirimizi alalım, yani mesele budur."

– "AR-GE merkezleriyle bütün Türkiye'nin meslek liselerini besleyeceğiz"

"Koronavirüs salgınıyla mücadelede Milli Eğitim Bakanlığı olarak meslek liseleri üzerinden de aslında bir başarı hikayesi yazdınız. Meslek liselerimizden bazıları, mesela Çekya'ya maske ihracatı yaptılar. Önümüzdeki dönem için de aslında bir fikir oldu ışık oldu sizin için de bakış açısı olarak. Meslek liselerinde farklı alanlarda proje ve üretimler için özel yeni imkanlar oluşturur musunuz?" sorusu üzerine Selçuk, olması gerekeni yaptıklarını, 4 ilde AR-GE merkezi kurduklarını söyledi.

Meslek liselerinin konuları teorik eğitimler üzerinden ele almaması gerektiğini belirten Selçuk, şöyle konuştu:

"Fabrikalarda üretim mekanlarında hangi yeni araçlar var? Ne tür inovasyonlar var? Otomasyon sistemleri nasıl değişir? Robotlar nasıl çalışıyor fabrikalarda? Bütün bunları, takip eden bir canlılıkla yapabilmeli. Bunu yapabilmek için iki tane yolumuz var. Bir, yapabildiğimiz okullarımızda bunu tam olarak yapmaya çalışıyoruz. AR-GE merkezleriyle de bütün Türkiye'nin meslek liselerini besleyeceğiz. İstiyoruz ki meslek liseli çocuklarımız üreterek öğrenciler, yani kitaptan öğrenmesinler işi yaparak öğrensinler. Peki yapması için ne lazım mesela maske makinesi lazım, elektrikli otomobil için çalışacağız, onu göreceği, üretimi izleyeceği mekan lazım."

Selçuk, her şeyin okulda yapılamayacağını, bu şekilde fabrikanın veya bir otelin içinin okul olacağını aktararak bu anlamda bütün engelleri ortadan kaldırdıklarını söyledi. Selçuk, TOBB, OSB'ler ve meslek liselerinin ortak 12 talebi olduğunu, bunların 11'ini yaptıklarını, diğeri için de çalışmalara devam ettiklerini belirterek bir işin niye yapılamayacağına değil nasıl yapılacağına kafa yorulması gerektiğini söyledi.

Bakan Selçuk, ailelere çağrıda bulunarak, "Meslek liseleriyle ilgili bizim gelecek hayallerimize ortak olsunlar. Çocuklarımızı okullarımızda bekliyoruz." dedi.

Öğretmen ve okul yöneticilerinin 22-30 Haziran tarihlerinde katılacağı mesleki çalışma eğitimlerinin ayrıntılarının ve uzaktan eğitimin sahadaki yansımalarının nasıl olduğunun sorulması üzerine Selçuk, kendisinin de öğretmen eğitiminden gelindiğini, dolayısıyla öğretmen odasında neyin konuşulduğu, öğretmenin beklentisinin ne olduğunu bildiğini söyledi.

Öğretmenlerin, işe yarayan ve işe yaradıklarını hissettiren içerikler istediğini belirten Selçuk, "Yani siz, sadece belli mevzuatların yazıldığı kağıtların aktarımı biçiminde değil de bize hayatta, sınıfta işimize yarayacak işler getirin. Bunu da onlara sorarak belirledik ve Türkiye'de yüz binlerce öğretmenin kendi istediği alanda mesela Harvard Üniversitesi ile fen ve matematik alanlarındaki yenilikçi uygulamalar çalışması yaptık, Stanford ile algoritmik düşünmede yeni açılımlar çalışması yaptık. Türkiye'deki üniversitelerle onlarca çalışma yaptık." diye konuştu.

Türkçeye hassasiyet göstermek amacıyla "pandemi" yerine "salgın" kelimesini kullandıklarını hatırlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Salgın döneminde bizim beklentimizin çok çok üstünde inanılmaz bir eğitim faaliyeti oldu ve bütün iller, Türkiye'nin ve dünyanın birikimini kullanarak akademisyen ve uzmanlarla uzaktan eğitim çalışmaları yaptılar. Bununla ilgili elimde bir ölçme yok ama asgari şunu söyleyebilirim öğretmen eğitimlerinde uzaktan eğitimde yüzde 1000'den fazla bir artış var. Ben her gün bir ilimize bağlanıyorum ve binlerce öğretmenimizle yüz yüze geliyoruz, orada sürekli öğretmenlerimizi dinliyoruz. Yani iki dakika ben konuşuyorum ama geri kalan iki saat arkadaşlarımız derdini, eğitim ihtiyaçlarını, önerilerini, sahayı anlatıyor. Her gün bunu illerimizle yapıyoruz. Gördüğüm şey şu ki ilk defa öğretmenlerimiz daha çok eğitim talebinde bulunuyorlar, daha fazlasını istiyorlar, daha ötesini istiyorlar. 'Efendim siz, bunu yaptığınız ama biz bunun uluslararası onaylı olanını istiyoruz'. Tamam onu da yaparız ve inanın söylediğim şey şu; 'Öğretmenim siz hayal edin, biz emrinizdeyiz.' Söylediğim cümle bu. Bu anlamda öğretmen eğitiminin çok iyiye gittiğini söyleyebilirim. Uzaktan eğitimle ilgili 844 bin öğretmenimizin başvurusu üzerine açtığımız eğitimler var şimdi."

Selçuk, öğretmenin isteklerini karşılamak amacıyla ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini, üniversitelerin, her gün yüzlerce, onlarca akademisyenin şahsi olarak öğretmenlere uzaktan eğitim verdiğini belirterek bu açıdan inanılmaz verimli bir dönem yaşandığını söyledi.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?