“MHP idamla ilgili olumlu oy kullanır”

ANKARA (AA) – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Eğer idamla ilgili adım atılacaksa MHP bu konuda var. Meclis'e geldiği taktirde MHP idamın tekrar getirilmesi açısından olumlu oy kullanır. ” dedi.

Bahçeli, Star TV-NTV ortak yayınında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Cumhur İttifakı istediği başarı oranına ulaşmazsa muhalefetin bir sistem tartışması başlatacağını düşünüyor musunuz? Bir erken seçim gündeme gelir mi ya da sizin böyle bir talebiniz olur mu? ” sorusu üzerine, Bahçeli, Türkiye'de, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulanmasında zorluklar çıkarma, Cumhurbaşkanı'nı çalışamaz hale getirme, bir kaos ve kriz yaratarak tekrar eski sisteme dönme gayretleri içerisinde olanların bulunduğunu söyledi.

Bunun çok tehlikeli olduğunun altını çizen Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Cumhur İttifakı ile Yenikapı ruhunda başlatılmış olan bir sürecin sonuç ne olursa olsun devamında yine bu Cumhur İttifakı olacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi, MHP'nin sağduyu birlikteliği, kararlılığı ve uygulama gücü devam edecektir. Bu olmadığı taktirde Türkiye'de başka türlü olaylara hazırlık yapanlar vardır. ” diye konuştu.

Bahçeli, “Ne gibi olaylar? ” sorusuna, “En basit bir tabirle söylüyorum, Fransa'daki sarı gömlekliler. Türkiye'nin buna benzer neleri var? Gezi tecrübesi var. Birtakım söylemler, davranışlar, bazı olayları körükleyenler var. ” yanıtını verdi.

Terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye dikkati çeken Bahçeli, bu iki terör faaliyetinin Türkiye'yi önemli bir tehdit altında tuttuğunun görmezlikten gelinemeyeceğini kaydetti.

“Beka tehlikesinden kasıt PKK ve FETÖ müdür? ” sorusu üzerine Bahçeli, “Türkiye'nin birlik beraberliği, bölünmez bütünlüğüdür. Bu konuda herhangi bir taviz verilmeme anlayışıdır. ” ifadesini kullandı.

  • “Cumhur İttifakı kağıttan yapılmış bir şey değildir “

29 Ekim 2023'ün, Cumhuriyet'in 100. yılı olduğunu belirten Bahçeli, “Güçlü, mutlu, her türlü ekonomik ve sosyal meselelerini çözmüş, dünyanın önemli süper güçleri arasına girmiş bir ülke olarak hazırlanmak gerekirken, sadece ve sadece bunu 'bir sistem değişikliği oldu, biz de buna karşıyız' diyerek, Türkiye'yi kaosa, krize süreklemek çok yanlıştır, tarihi bir hatadır. ” değerlendirmesinde bulundu.

“Muhalefetin kazanması, güçlü olması halinde bir sistem değişikliği başlatacağını mı düşünüyorsunuz? ” sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

“Onlar öyle hazırlanıyor. Biz de diyoruz ki bu sistem tartışmalarının içerisinde açıkça söylüyorum, inşallah öyle olmayacak. Cumhur İttifakı çok önemli bir farklı netice alacak? Cumhurbaşkanımızı ben yakından takip ediyorum. 45. mitingini yapıyor. Meseleleri halkla paylaşıyor. Böyle bir çalışmanın içerisinde tabiatıyla güçlü bir sonuç çıkacak. Ama Allah muhafaza muhalefetin istekleri, Türkiye'de birtakım iç ve dış faktörlerin tahrikleriyle beklenilen netice olmadı. Ne olursa olsun 31 Mart akşamı, Cumhur İttifakı devam kararını tekrarlayacak ve yoluna devam edecek. Kimse endişe etmesin. Öyle Cumhur İttifakı kağıttan yapılmış bir şey değildir. Sağlam temelleri vardır. İyi bir anlayış vardır. Kanka olmuşlardır siyaseten. ”

“Cumhur İttifakı'nda kırmızı çizginiz var mıdır? ” sorusu üzerine Bahçeli, sosyal ve ekonomik konularda ayrı düşünen partiler olduklarını vurgulayarak, “Hareketin ruhunu zedeleyebilecek bir tarihi hataya düşmeyiz. Düşmek demek beka meselesini gündeme taşıyanların ekmeğine yağ çalmak olur. Bu da doğru bir şey değildir. Bunu kabullenemeyiz. O sebepten dolayı 24 Haziran'a kadar bu hükümet devam edecek. 29 Ekim'de 2023 yılında, 100. yılı milletçe kutlayacağız. ” diye konuştu.

  • “Bazı kavramlarla Türkiye'yi tahrik ediyor “

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, “Asıl beka sorununun, Türkiye'nin üretimden koparılması olduğu ” ifadesinin anımsatılması üzerine Bahçeli, şöyle devam etti:

“Sürekli olarak bazı kavramlarla Türkiye'yi tahrik ediyor Kılıçdaroğlu. Çok yanlış değerlendirmeler içerisinde bulunuyor. Bunları söylerken de yüz ifadesine baktığınızda intikam, kin var, birilerini yıkmak arzusu var. Bir yere varmak istemiyor. Acaba kendisine böyle bir görev mi verildi? Böyle bir görev verilmişse kendisinden sonra neler olacak, bu konuda bir bilgi var mı? Türkiye'yi karıştırmanın bir ana muhalefet, – ana muhalefet kalmadı – Meclis'te iktidardan sonra en fazla milletvekili çıkarmış olan parti var. Onun analığı kalmadı. Analığı kalmayınca memleketi de evlat olarak göremiyor, sahiplenemiyor. Devletin varlığını kabullenemiyor. Bir yanlışa doğru gidiyor. Bundan çıkması lazım. ”

  • “9 Mart'ı söylese deşifre olacak “

Terörle mücadelenin ekonomik maliyetine dikkati çeken Bahçeli, “Daha CHP muhalefet partisi olarak terörün ekonomik maliyetiyle ilgili doğru dürüst bir hesaplama yapmamıştır. ” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Görevlendirilmiştir ” sözüyle ne demek istediğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

“Bunların nereden kaynakladığı konusunda bir şey ifade etmekte zorluk çekersiniz. Çünkü bu bilgilere erişmek lazım. Ama ortaya konulan görüşler, davranışlar bir toplumsal hareketliliği ve bir gerginliği yaratmaya yönelik. Böyle olursa sokak hareketleri olur. Bu başladığı zaman yakma, yıkma, cepheleşmeler, çatışmalar olur. Bunlar Türkiye'de bir krizi, kaosu ve hatta geçmişteki örneklere bakarsak bir darbeyi çağırtır. Nitekim CHP'nin bir yetkilisi 10 Mart'ı gündeme getirdi. 10 Mart önemli bir tarihtir. '10 Mart'ta bir şeyler olacak'. Bugün 19 Mart ne oldu acaba Türkiye'de? 10 Mart'ı niye telaffuz ediyorsunuz? Geçmiş dönemde 9 Mart olayı vardı. Bu önemli bir olaydı. Bir darbe teşebbüsüydü. Onun bir tane yöneticisi vardı kod adı Yavuz'du. Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'du. Diğer birçok gazeteciler vardı. Şimdi durup dururken bu 10 Mart'ı niye… 9 Mart'ı söylese deşifre olacak, 10 Mart'ı söyleyince acaba ne olacak sorusu geliyor. ”

“Buraya bir çağrı mı yapıldı? ” sorusuna Bahçeli, “İşte bunlar nedir? 'Bu söylemler yanlıştır' diyorum. Bunu denemek isteyen varsa ortaya çıksınlar, Türk milleti 15 Temmuz'daki verdiği cevabı kat kat verecektir. Bundan emin olsunlar. Türkiye'yi bu aşamada bir beka meselesiyle karşı karşıya bırakamayız. Türkiye'nin düşmanlarını iştahlandıramayız, Amerika'yı heveslendiremeyiz. Afrin, Fırat olsun, bunlarda geri adım atamayız. Bütün bunların hepsini düşünürken o zaman bir mahalli idareler seçimlerini bahane etmek suretiyle Türkiye'yi germenin bir manası yok. Buyrun seçime girelim. ” karşılığını verdi.

  • “Bunun arkasını bulmak lazım ”

Yeni Zelanda'daki saldırıya ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, silahın menşesi ve üzerindeki yazıları hatırlatarak, “Bunu bir manyak, bir sapık yapamaz. Ama bir sapığı, bir manyağı bulup görevlendirebilirler. Bunun arkasını bulmak lazım. ” dedi.

Müslüman coğrafyasının karıştırıldığını belirten Bahçeli, “Siz de kalkıyorsunuz artık ağzından mı kaçtı, şuurlu bir şekilde mi söyledi. 'İslam'dan kaynaklanıyor' diyorsunuz terör. Bu ne büyük bir talihsizlik. ” ifadesini kullandı.

Bahçeli, dünyanın bu kadar çatışma, kargaşa ortamı içerisinde bir çözüm bulması gerektiğini, dünya ülkeleri ve milletleri ile aydınlarının, insanlığın huzuru projesini geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idama ilişkin açıklamasıyla ilgili de Bahçeli, “Eğer idamla ilgili bir adım atılacaksa MHP bu konuda var. Meclis'e geldiği taktirde MHP olumlu oy kullanır, idamın tekrar getirilmesi açısından. ” dedi.

  • “Neyi bekliyor Kemal Kılıçdaroğlu? “

Mansur Yavaş hakkındaki iddialara ilişkin ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Benim kanaatim odur ki bu şahıs CHP adaylığından çekilmelidir. Türkiye'yi bir seçim içerisinde adayların konumu üzerinde çok çirkin tartışmalara vesile olabilecek hale getirmemelidir. Bu, şahsa da partisine de zarar verir. Siyasi etik açısından hepimize zarar verir. Bunun bir adım atması lazım. Bunu getirmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu, getirdiği gibi 'siz buradan ayrılın' demesini de bilmelidir. Neyi bekliyor Kemal Kılıçdaroğlu? CHP'de çok değerli siyasetçiler var. Bir adım atılması lazım. Getirenin bu görevi üstlenmesi lazım. Görev Kemal Kılıçdaroğlu'na… Sağa, sola, bize laf yetiştireceğine partisindeki o yanlışı düzeltsin. ”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?