Merkez Bankası PPK toplantı özeti (2)

İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanma eğiliminin başlamasının beklendiği, küresel piyasalardaki dalgalanma ve jeopolitik risklerin ise iktisadi faaliyetteki toparlanmanın gücü konusunda aşağı yönlü risk oluşturduğu bildirildi.

Kurulun, 20 Aralık 2016’daki toplantısına ilişkin yayımladığı özette, kredi faizlerindeki gerileme ve makroihtiyati önlemlerin etkisiyle tüketici kredilerindeki toparlanmanın devam ettiği belirtildi.

Küresel ve jeopolitik gelişmelerin yurt içi finansal piyasalara yansımaları nedeniyle ticari kredilerin zayıf seyrini koruduğuna işaret edilen özette, Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından reel sektöre yönelik alınan tedbirlerin, gelecek dönemde ticari kredi büyümesini destekleyeceği değerlendirmesine yer verildi.

Özette, küresel ekonomi politikalarına ilişkin devam eden belirsizlikler ve ABD politika faizi beklentilerinin yukarı yönlü güncellenmesinin, gelişmekte olan ülke finansal piyasalarında oynaklığa ve portföy çıkışlarına neden olduğu vurgulanarak, “TCMB, söz konusunu gelişmelerin döviz piyasası ve kredi koşulları üzerindeki olumsuz etkilerine karşı döviz likiditesinde dengeleyici, makro ihtiyati politikalarda destekleyici duruşunu korumaktadır.” denildi.

Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanma eğiliminin başlamasının beklendiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

“Bununla birlikte, küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve jeopolitik riskler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın gücü konusunda aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetin ılımlı bir büyüme sergilemesi beklenmektedir. TCMB, iktisadi faaliyetteki gelişmelerin fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarını yakından izlemeye devam edecektir. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.”

– “Sadeleşme süreci, enflasyon görünümü ve finansal istikrarı etkileyen gelişmelere bağlı olacak”

Özette, yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artışa bağlı olarak yaşanan döviz kuru hareketleri ve petrol fiyatlarındaki yükseliş enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturduğu dile getirildi.

Son dönemde gözlenen fiyat hareketleri ve hava koşullarına ilişkin mevcut öngörülerin de gıda grubunda gelecek döneme ilişkin yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu belirtilen özette, “Öte yandan, toplam talep gelişmeleri bu etkileri sınırlamaktadır. Kurul, bu faktörlerin 2017 enflasyon görümüne dair net etkilerinin daha sağlıklı değerlendirilebilmesi açısından, gelişmelerin yakından takip edilmesinin faydalı olacağını ifade etmiştir.” değerlendirmelerine yer verildi.

Özette, tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde marjinal fonlama faizinin kasım ayında sabit tutulduğu hatırlatılarak, şunlar ifade edildi:

“Kurul, sadeleşmenin uygun bir zaman diliminde tamamlanması konusundaki görüşünü korumaktadır. Gelinen noktada, sadeleşme ile amaçlanan kazanımlar büyük ölçüde hayata geçirilmiştir. Sadeleşme sürecinde bir sonraki adımın yönü ve zamanlaması enflasyon görünümünü ve finansal istikrarı etkileyen gelişmelere bağlı olacaktır. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.”

Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin, enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından izlendiği vurgulanan özette, para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı bildirildi.

Özette, maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği bilgisi verildi.

Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesinin, Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olduğuna işaret edilen özette, “Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.” denildi.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?