Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın:

ANKARA (AA) – Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yaptıkları alan araştırmasına göre Taksim Meydanı’nı “kutsal” olarak görmeyen kamu çalışanlarının oranının yüzde 89 olduğunu belirterek “Bu yıl tabandan yükselen bu sese kulak vererek Taksim dayatmasından vazgeçilmesini önemli buluyoruz” dedi.

Yalçın, Memur-Sen tarafından hazırlanan “1 Mayıs ve Sendikal Örgütlenme Raporu”nu konfederasyonun genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

1 Mayıs’ın geçmişinin 1886’da ABD’deki işçilerin günde 12 saat haftada 6 gün olan çalışma süresinin günlük 8 saate indirilmesi talebiyle iş bırakmasına dayandığını anımsatan Yalçın, 1 Mayıs’ın Anadolu’da ilk kez 1909’da Osmanlı İmparatorluğu döneminde kutlanmaya başlandığını ifade etti.

Cumhuriyetin ilanından sonraki ilk 1 Mayıs kutlamalarının 1924’te Türkiye Amele Birliği tarafından düzenlendiğini vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:

“İnönü Hükümeti tarafından 1925’te çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu ile emekçi bayramını kutlamak çok zorlaştı. O yıl bir dergi 1 Mayıs broşürü yayınlamıştı. Kapağında ‘Bütün Dünya İşçileri Birleşiniz’ yazan bu broşürü yayınlayan derginin yöneticileri ile Amele Teali Cemiyeti yöneticileri tutuklandılar. İstiklal Mahkemelerinde yargılanan yöneticilere 7 ila 15 yıl hapis cezası verildi. İstiklal Mahkemeleri, işçi hareketleri içinde yer alan insanları da yargılamış ve hapse attırmıştır. Hapse atılanlardan biri de Nazım Hikmet idi. Hapse atılanlar, yaklaşık 18 ay sonra Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle serbest bırakıldılar.”

– Menderes’ten radyodan kutlama

Yalçın, tek parti döneminin yasak ve hapis cezalarının, dönemin emek hareketi temsilcilerine nefes aldırmadığını dile getirerek çok partili hayata geçilmesiyle katı kuralların esnediğini ve demokrasinin yükseldiğinin görüldüğünü belirtti

Adnan Menderes Hükümeti’nin 1951’de çıkarttığı yasayla işçilere önce 1 Mayıs tatilinde yarım ücret ödenmesini, ardından da 1956’daki düzenlemeyle tam ücret ödenmesini sağlandığını aktaran Yalçın, şunları söyledi:

“İlginçtir ki sendikalara ve emeğe mesafeli durduğu söylenen merhum Menderes, işçilerin 1 Mayıs’ı gerçek bir resmi tatil olarak kutlamalarını sağlayan yasal düzenlemeleri yapmıştır. Menderes, ayrıca ilk kez radyodan işçilerin bayramını kutlayan Başbakan olmuştur. Menderes, 27 Mayıs darbesinden 26 gün önce, 1 Mayıs 1960’ta radyodan yaptığı konuşmada işçilere, ‘Bugün 1 Mayıs işçi bayramı, işçi kardeşlerimize, elemsiz kedersiz birçok bayramlar idrak etmelerini ve onların refah ve saadetini temenni ederken, bu çerçevede kendilerine her zaman yardımcı olmanın en aziz emelimi teşkil ettiğini ifade etmek isterim’ diye hitap etmiştir.”

– “12 Eylül’e giden sürecin ilk ayağı, 1 Mayıs katliamıdır”

“Kanlı 1 Mayıs”ın tarih sayfalarında hala aydınlatılamamış bir olay olarak yer aldığını anlatan Yalçın, “12 Eylül’e giden sürecin ilk ayağı, 1977’deki 1 Mayıs katliamıdır. Hemen ardından Kahramanmaraş, Çorum olayları, Savcı Doğan Öz’ün ve DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in öldürülmesi, darbeye zemin hazırlamıştır. Belki de olayların faillerini bulma kararlılığı olsaydı 12 Eylül darbesi yapılamayacaktı.” değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, 12 Eylül darbesinin katı kurallarının, çalışanların birtakım haklarında geriye gidişe neden olduğunu, bu süreçte bazı sendikaların kapatıldığını, bazılarının da faaliyetlerinin durdurulduğunu, 1 Mayıs’ın kutlanmasına izin verilmediğini anımsatarak AK Parti Hükümeti’nin 2008’de 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmasını sağladığını vurguladı.

– “Çoğunluk kutlamaların günün anlamına uygun olmadığını düşünüyor”

“1 Mayıs ve Sendikal Örgütlenme Raporu” kapsamında farklı bölgelerden 12 ilde 400 sendikalı memurla yüz yüze görüşülerek yapılan anketin sonuçlarını açıklayan Yalçın, 1 Mayıs’ta yaşanan çatışma görüntülerinden rahatsızlık duyanların oranının yüzde 95,2, rahatsızlık duymayanların oranının ise yüzde 4,8 olduğuna işaret etti. Yalçın, şöyle konuştu:

“Konfederasyonumuzun yaptığı alan araştırmasında, Taksim Meydanı’nı kutsal olarak görenlerin oranı sadece yüzde 10,9’dur. Ankete katılanların yüzde 89,1’i alanı kutsal olarak görmemektedir. Bu yıl tabandan yükselen bu sese kulak vererek Taksim dayatmasından vazgeçilmesini önemli buluyoruz. Ülkemizde 1 Mayıs’ın anlamına uygun olarak kutlandığına inananların oranının yüzde 23,5’te kalırken uygun olarak kutlanmadığına inanların oranı ise yüzde 76,5 düzeyinde. Sendikalı memurların yüzde 90,9’u 1 Mayıs kutlamalarında provokasyon olduğunu düşünürken yüzde 9,1’i provokasyon olmadığını düşünüyor. Bu durum özellikle kutlamaları gölgeleme çalışmalarının, çalışanlar tarafından bilindiğini göstermektedir. Memur-Sen üyelerinin yüzde 92’si, KESK üyelerinin ise yüzde 75’i yaşanan olaylarda provokasyon olduğunu düşünmekte.”

Yalçın, Türkiye’nin kamu görevlileri sendikalılık oranı bakımından çok iyi durumda olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Memur sendikacılığında 13 yılda sendika üyeliklerinde önemli değişiklikler yaşanmıştır. Memur-Sen, hem üye sayısını hem de sendika üyesi olan memurlar içindeki temsil oranını önemli ölçüde artırmıştır. 2015’te sendikalara üye olanların yüzde 49,82’si Memur-Sen’e, yüzde 26,55’i Türkiye Kamu-Sen’e ve yüzde 14,07’si ise KESK’e üyedir. Sendika üyesi her iki kamu görevlisinden biri Memur-Sen üyesidir. Sendikal liderliğin yer değiştirmesini sadece siyasi nedenlerle açıklamak gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Örneğin KESK, 2002’de sendikalı memurların yüzde 40,31’ini temsil ederken bugün bu oranın yüzde 14,07’ye düşmesinin nedenlerini, Memur-Sen’in örgütlenme başarısına mazeretler aramak yerine memurların neden KESK’in temsil oranını düşürdüğü üzerine kafa yormalıdır.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?