“Memleket Sevdalıları Evet Diyor” etkinliği

OBERHAUSEN (AA) – AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, “Kılıçdaroğlu, herhalde hiç iktidar olma aklı ve fikrinde olmadığı, böyle bir umut görmediği için de takılmış buraya, takılmış. ‘Cumhurbaşkanı partili olmazmış’. Kardeşim, partili olur. Herkesin partisi vardır. Hepinizin gönlünde bir aslan yatar, bir partiniz var, bu başka bir şey, görevinizi yaparken partizanlık yapmamak ayrı bir şey. Görevinizi yaparken 80 milyonun sesine kulak vereceksiniz. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olacaksınız.” dedi.

Yıldırım, AK Parti Avrupa Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından Oberhausen Arena’da düzenlenen, Almanya ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinden gelen Türk vatandaşlarının yoğun ilgi gösterdiği “Memleket Sevdalıları Evet Diyor” etkinliğinde yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı sistemine göre, cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin aynı gün seçileceğini söyledi.

Aynı gün seçmenler için iki farklı sandık kurulacağını, bunlardan birinde cumhurbaşkanının, diğerindeyse milletvekillerinin oylanacağını belirten Yıldırım, “5 yıl süreyle Meclis görev yapacak. Cumhurbaşkanı da hemen seçim sonuçlarından sonra hükümetini kuracak, göreve başlayacak, vatandaşa verdiği sözleri yerine getirecek. Güzel yaptıysa en fazla bir sefer daha seçilmiş olacak. Şimdiki sistemde hiç sınır var mı, yok. İstediği kadar seçilir. Bakın Sayın Merkel, dördüncü sefer seçime gidiyor. Ama bu sistemde ne kadar başarılı olursa olsun, en fazla iki dönem seçilecek. 5+5 etti 10 yıl. İyi çalışmamışsa, vatandaşın gönlünü kazanmamışsa, ilk seferinde de vatandaş yolcu eder. Demokrasilerde vatandaşın gücünün üzerinde güç yoktur.” diye konuştu.

– “Millet kime yetkiyi verirse, hesabı ona soracak”

Başbakan Yıldırım, “Efendim burada ne diyorlar, tartışmalı anayasa değişikliği… Burada bugünlerde, bu topraklarda, bu bölgede bu moda. Nesi tartışmalıymış? Onlar tabii şunu bildikleri için, Türkiye’deki anayasa değişiklikleri tartışmasız oldu. Niye? Darbeyle oldu. Darbe, 60’ta darbe, 80’de darbe, 28 Şubat’ta postmodern darbe, 27 Nisan’da elektronik darbe girişimi, 15 Temmuz’da silahlı, kanlı darbe girişimi. Darbe olunca, demokrasi ortadan kaldırılınca, Meclis ortadan kaldırılınca oturur anayasayı yazarsınız, sessiz sedasız anayasanız da meydana gelir.” değerlendirmesini yaptı.

“Demokrasinin güzelliği bu. Bu anayasa değişikliği önce komisyonlarda, sonra Genel Kurulda enine boyuna tartışıldı ve nihayet anayasamıza göre 330 üzerinde, 339 oyla kabul edildi.” ifadesini kullanan Yıldırım, bundan sonra sözün de, kararın da millete ait olduğunu söyledi.

“Tek adam gelecek” iddialarına ilişkin de Yıldırım, “Bir tane cumhurbaşkanı seçiyoruz. İki tane mi var Almanya’da? Parlamenter sistemde bir başbakan var, başkanlık sisteminde de bir tane cumhurbaşkanı var. Millet kime yetkiyi verirse, hesabı ona soracak. Biz boşuna mı diyoruz, bir gemide iki tane kaptan olmaz. Biri kaptan olacak, biri de yardımcı olacak. Aksi halde o gemi batar. Dolayısıyla bu sistem, çift başlılığı ortadan kaldırıyor. İradeyi, millet seçtiği cumhurbaşkanına veriyor. Cumhurbaşkanı da 5 yıl içerisinde görevini yapıyor.” diye konuştu.

Yıldırım, bu sistemde bütün yetkilerin cumhurbaşkanında toplanacağı iddialarının da yalan olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Herkesin görevi belli. Vatandaş herkese görevini dağıtıyor. Cumhurbaşkanına diyor ki ‘Sen kardeşim işleri yapacaksın, eğitimi daha iyi hale getireceksin, sağlık hizmetlerini, altyapıyı, projeleri, vatandaşa ne söz verdiysen, onların isteklerini eksiksiz, noksansız yapacaksın’. Meclise de diyor ki (Milletvekilleri, sizi de seçtim. Siz de 5 yıl boyunca hükümetin, memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkaracaksınız, hükümetin işini kolay edeceksiniz. Zorlukları kolaylaştıracaksınız ama yetmez, aynı zamanda da hükümetin icraatlarını takip edeceksiniz, denetleyeceksiniz. Gerekirse yazılı soru önergesi vereceksiniz. Gerekirse Meclis araştırması isteyeceksiniz. Gerekirse genel araştırmalar yapacaksınız. Her türlü denetim yollarını kullanarak demokrasiyi işletip, etkin denetimi benim adıma, size oy verdim seçtim, her dakika bana iş getirmeyin, benim adıma hükümeti takip edeceksiniz.)”

– “Askerin ayrı yargısı, sivilin ayrı yargısı olmaz”

15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte askeri yargının kaldırıldığını belirten Başbakan Yıldırım, “Böylece Anayasa’dan da askeri idare mahkemelerini, askeri yargıtayı çıkarıyoruz. Yargı tek hale geliyor. Askerin ayrı yargısı, sivilin ayrı yargısı olmaz. Hukuk devletinde, demokrasilerde yargı birdir, herkes yargı önünde aynıdır. Rütbeli de rütbesiz de zengin de fakir de yaşlı da genç de hepsi aynı işlemi, aynı muameleyi görür.” dedi.

Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesinin üye sayısının 17’den 15’e indirildiğini söyleyen Yıldırım, “Diyorlar ki ‘Anayasa Mahkemesi üyelerini cumhurbaşkanı seçiyor’. Kardeşim, kocaman bir yalan. Bugün neyse yarın da aynısı. Onlar 12 yıl boyunca görevde kalacak. Hükümet değişiyor, belki iki hükümet değişecek, onlar hala görevlerine devam edecekler.” dedi.

Yıldırım, “Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin de cumhurbaşkanı tarafından seçileceği” yönünde iddialarla karşı karşıya kalındığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu da kocaman bir yalan. İlk defa yargının düzenlendiği, hakim savcıların düzenlendiği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adını, Hakimler ve Savcılar Kuruluna çevirdik. Bunların seçiminde ilk defa milletin sözü geçiyor. Nasıl geçiyor? Bu 13 üyenin 7 tanesini Meclis seçiyor, milletvekilleri seçiyor. Milletvekillerini kim seçiyor? Milletin kendisi seçiyor. Dolayısıyla millet 7 üyeyi vekilleri aracılığıyla seçiyor. Bu, tarihte bir ilk, demokraside çok önemli bir merhale. Geriye kalan 4 taneyi de cumhurbaşkanı seçiyor. Cumhurbaşkanını kim seçiyor? Millet seçiyor. Ne kadar oyla seçiyor? Yüzde 50’den fazla oyla seçiyor. Milletin seçtiğine ne laf ediyorsun be kardeşim. Milletin seçtiğine laf edilir mi? Milletin sözünün üzerine söz söylenir mi?”

Başbakan Yıldırım, “Cumhurbaşkanı partili olursa, tarafsız olmayacak” yönündeki söylemlerin de gerçeği yansıtmadığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ben şimdi başbakanım, benim partim yok mu? Ben de partiliyim. Belediye başkanları da partili. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı, ‘Partiliyim’ diye belediyeye gitmeyecek mi? Belediye meclislerine başkanlık etmeyecek mi? Ben şimdi başbakanım, AK Parti’nin genel başkanıyım diye devlet faaliyetlerinde bulunmayacak mıyım? Kılıçdaroğlu, herhalde hiç iktidar olma aklı ve fikrinde olmadığı, böyle bir umut görmediği için de takılmış buraya, takılmış. Cumhurbaşkanı partili olmazmış. Kardeşim, partili olur. Herkesin partisi vardır. Hepinizin gönlünde bir aslan yatar, bir partiniz var; bu başka bir şey, görevinizi yaparken partizanlık yapmamak ayrı bir şey. Görevinizi yaparken 80 milyonun sesine kulak vereceksiniz. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olacaksınız.”

– “Vesayetin arkasına saklananların saltanatı gidiyor”

CHP’nin milletvekili olma yaşının 18’e düşürülmesine de karşı çıktığını dile getiren Yıldırım, “Gençler ne diyorsunuz? Hesabını soracak mısınız sandıkta? 18 yaşına, 19, 20, 21, 22, 23, 24 yaşlarına kadar diyorlar ki ‘Siz gelin oy verin, bizi seçin ama sakın aday olmayın. Bize rakip olmayın’. Öyle yağma yok, gençler hem seçecek hem de seçilecek. Ülkenin kaderinde sizler de gerekli yeri alacaksınız.” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, istikrar demek, güçlü iktidar demek, işlerin hızlı yapılması demek” diyen Yıldırım, Türkiye’nin bundan böyle zayıf iktidarlarla zaman kaybetmeyeceğini belirtti.

1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları önderliğinde, Cumhuriyetin kurulmasıyla, dönemin rejim tartışmalarının sona erdiğini belirten Yıldırım, “Yıl 1923. Şimdi o cumhuriyet, gün geçtikçe gelişiyor, demokrasiyle daha da güçleniyor. Şimdi hal böyleyken ‘Efendim rejim değişiyor, ülke elden gidiyor’ gibi lafların arkasında değişime direnen, vesayetin arkasına saklananların saltanatı gidiyor. Güç milletin eline geçiyor. Onun için bu yaygaralar. Hiç yağma yok artık 1960’lar, 1980’ler, 15 Temmuz’lar geride kaldı. Güç millette, karar da millette.” değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?