Küresel Tedarik Zincirleri Platformu tanıtım toplantısı

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem, "Kamu ve özel sektör paydaşlarımızın kıymetli katkılarının olduğu Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) stratejimizi açıklayacağız. UDY stratejimizin de ana hedeflerinden bir tanesi, Türkiye'nin gelişen öneme sahip olan küresel tedarik zincirlerinden uluslararası doğrudan yatırım perspektifiyle azami faydayı sağlamasıdır." dedi.

Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) düzenlediği Küresel Tedarik Zincirleri (KTZ) Platformu tanıtım toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Erdem'in katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Erdem, kamu ve özel sektör paydaşlarının kıymetli katkılarının olduğu UDY stratejisini açıklayacaklarını belirterek, "UDY stratejimizin de ana hedeflerinden bir tanesi, Türkiye'nin gelişen öneme sahip olan küresel tedarik zincirlerinden uluslararası doğrudan yatırım perspektifiyle azami faydayı sağlamasıdır." dedi.

Erdem, küresel tedarik zincirlerinin dönüşümü konusunda YASED'in öncü bir rol üstlendiğini belirterek, "YASED, birçok kıymetli proje ve çalışmaya imza atıyor. Biz de Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak YASED'le bugüne kadar bu kıymetli çalışmaların birçoğunda beraber olduk. Beraber olmaya da devam edeceğiz. Bugün yine bu değerli projelerden bir tanesine şahitlik ediyoruz. Kovid-19 sonrası küresel tedarik zincirinde Türkiye'nin rekabetçiliğinin artırılması kapsamında hazırlanmış olan kıymetli çalışmanın ve oluşturulan platformun, özellikle gerek özel sektörümüz gerekse de kamumuz açısından yol gösterici mahiyette olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 salgınıyla birlikte küresel değer zincirindeki dönüşümün hızlandığına işaret eden Erdem, şunları kaydetti:

"Salgın, günlük alışkanlıklardan çalışma şartlarına kadar hayatın her alanını etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Aynı şekilde, uluslararası ticareti ve uluslararası yatırımları da ciddi şekilde etkiledi. Geçtiğimiz yıl küresel, uluslararası doğrudan yatırım akımları rekor düzeyde düştü. Yüzde 42 oranında bir düşüş sergiledi. Neredeyse 1990'lı yılların ikinci yarısına denk bir rakama, orana inmiş oldu. Salgın, özellikle tedarik zincirinde önemli kırılma ve aksamalara sebep olurken, küresel değer zincirinde zaten devam eden dönüşüm sürecini de hızlandırmış oldu. Teknolojik gelişmeler, artan korumacılık, sürdürülebilirlik başta olmak üzere birçok küresel gelişme, küresel değer zincirindeki dönüşümü salgından çok önce etkilemeye başlamıştı ve hepimizin gündeminde önemli bir konu başlığı olarak yer alıyordu. Fakat salgınla beraber bu dönüşüm süreci yeni bir ivme kazandı."

– "Ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı inanılmaz bir büyüklüğe ulaştı"

Ahmet İhsan Erdem, uluslararası şirketlerin tedarik zincirlerini daha da çeşitlendirmek, risklerini minimize etmek ve rekabetçiliklerini sürdürülebilir kılmak anlamında yeni yöntemler, yeni stratejiler geliştirmek zorunda kaldıklarını vurguladı.

Söz konusu sürecin bazı şirketleri tedarik zincirlerini kısaltmaya sevk ederken, bazılarını da yeni yatırım yerleri aramaya sevk ettiğini aktaran Erdem, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin küresel değer zincirleri için önemli bir merkez olduğu herkesçe kabul edilmektedir ve bu bağlamda da Türkiye'nin aslında potansiyel olarak bölgesinde ve dünyada bir adım önde olduğunu ifade edebiliriz. Tabii hepimizin malumu Türkiye'nin stratejik konumu, gelişmiş lojistik altyapısı, kalifiye iş gücü, AB'yle olan Gümrük Birliği, 20'nin üzerinde ülkeyle serbest ticaret anlaşması, gelişmiş imalat altyapısı ve Ar-Ge kapasitesi küresel ve bölgesel değer zincirleri için pandemiden çok önce de kıymetliydi. Türkiye ekonomisinin geçirmiş olduğu dönüşümle beraber 2000'li yılların başından itibaren hem ülkemizin küresel değer zincirine katılımı arttı hem de değer zincirindeki yeri artık kısıtlı imalattan ileri imalat seviyelerine kadar çıktı. Burada özellikle vurgulamam gereken hususlardan bir tanesi, 2000'li yılların başından itibaren yapılmış olan, gerçekleştirilmiş olan reformlarla beraber ülkemize gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı 2000'li yıllar öncesine kıyasla inanılmaz bir büyüklüğe ulaştı."

– "Hedef şirketlere yönelik stratejiler geliştiriyoruz"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Erdem, Türkiye'deki üreticilerin, sanayicilerin, KOBİ'lerin uluslararası doğrudan yatırımcılar marifetiyle küresel tedarik zincirlerine daha kolay entegre olabildiğini ifade etti.

Erdem, Yatırım Ofisi olarak geçmişte gerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerekse YASED ve diğer kamu ve özel sektör paydaşlarıyla küresel tedarik zincirlerine uluslararası doğrudan yatırımcılar marifetiyle sanayicilerin ve KOBİ'lerin entegrasyonuyla alakalı kıymetli çalışmalar yaptıklarını, yapmaya devam ettiklerini anlattı.

Erdem, "Bu hedefler doğrultusunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu ve Ofisimiz başta olmak üzere diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile, en önemlisi YASED'in de de dahil olduğu ve özel sektör temsilcileriyle beraber Türkiye'nin küresel değer zincirinde daha güçlü bir katılımı için gerekli koordinasyon ve yönlendirmeyi sağlayacak bir kurul yapımız oluştu. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak bir yandan Türkiye'nin yatırımcılara küresel değer zinciri için sunmuş olduğu fırsatların genel tanıtımını yaparken, diğer yandan hedef şirketlere yönelik stratejiler geliştiriyoruz. Bu stratejileri uyguluyoruz." şeklinde konuştu.

Son açıklanan ekonomik reform paketinde küresel tedarik zincirlerine daha etkili ve güçlü katılım için münhasır destekli teşvik programları öngörüldüğünü aktaran Erdem, şunları kaydetti:

"Söz konusu yeni teşvik programları için yenilikçi ve katma değerli üretim öngören, küresel tedarik değer zincirinin bir parçası olmaya aday ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımlara devlet olarak destek sağlanacak. Aynı şekilde imalat sanayimizin küresel değer zincirine entegrasyonu için hedef ülkeler özelinde belirlenecek ürünler ve bu ürünlere yönelik destek programları uygulamaya geçirilecek. Bugün burada kamuoyuna sunulan raporun ve oluşturulan platformun, ülkemize daha çok katma değerli yatırım çekilmesine ve küresel değer zincirine daha güçlü bir şekilde katılımına vesile olmasını temenni ediyorum. Bu konuda YASED üyeleri başta olmak üzere uluslararası yatırımcılara her türlü desteği Ofis olarak sağladığımızı ve sağlamaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak isterim."

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?