Körfezin 40 yıllık vapurları balıklara yuva olacak

İZMİR (AA) – EMRE UMURBİLİR – İzmir’de 1970’li yıllardan bu yana iki yaka arasında yolcu taşımacılığı yapan 9 Eylül ve Alaybey gemileri, Karaburun ilçesinde su altı canlılığın artırılması ve dalış turizminde kullanılmak üzere batırılacak.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Alaybey Tersanesi’nde inşa edilip 1976 yılında hizmete giren “9 Eylül” ve “Alaybey” vapurları, Karşıyaka ve Konak iskeleleri arasında sayısız sefer yapmalarının ardından 2012 yılında ekonomik ömürlerini tamamlamalarıyla seferden alındı.

İzmir Büyükşehir Belediyesince satışa çıkarılan ancak alıcı bulamayan vapurlar, en sonunda Karaburun Belediyesine bedelsiz hibe edildi.

Karaburun Kaymakam Vekili Osman Oğuz Ekşi, vapurların kullanılacağı “Yapay Resif ve Turizm Amaçlı Batık Projesi”nde sona gelindiğini belirtti.

Gerekli izinlerin alınmasının ardından akademisyenler denetiminde vapurlarda temizlik yapılıp çevreye zarar verecek unsurların temizlendiğini anlatan Ekşi, vapurların, yapay resif oluşturmak ve deniz turizmine katkı sağlamak amacıyla Büyükada ve Küçükada açıklarında törenle denize batırılacağını kaydetti.

Ekşi, 2008 yılından bu yana yürütülen yapay resif çalışmalarının, bölgedeki deniz canlıları tür ve popülasyonunu artırdığına değinerek, “gelenlerin iş stresinden uzaklaşıp kafa dinleyebilecekleri yer” olarak tanımladığı Karaburun’da, batırılacak iki vapurla birlikte dalış turizminin daha da gelişeceğini ifade etti.

– “Karaburun, görülmesi gereken noktalardan biri”

Antalya’nın Kaş ilçesinde 2014 yılında 90,2 metre derinliğe inerek kendisine ait 71 metrelik dünya rekorunu kıran Derya Can da hayata geçmesini uzun süredir beklediğini belirttiği projeyle batırılacak 9 Eylül vapuruna ilk dalacak kişi olmasının heyecanını yaşadığını dile getirdi.

Can, su altı canlılığının olmadığı bölgelere yapılan yapay resiflerin, doğal yaşam açısından önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Bunun yanında hem tüplü hem serbest dalıcılar açısından da önemli. Bu tarz etkinliklerin örnek olmasını istiyorum. Tüplü dalış yapanlar, batık dalışı yapmak için çeşitli bölgelere giderler. Büyük batıklar olduğu için ilgi çekici olacak. Su altı canlılarına da doğal yuva olacağı için onları görmek, fotoğraflamak ve doğal ortamlarında görmek, ilgiyi çekecek önemli etken. Büyük oldukları için de gemiler, belki daha büyük balık ve deniz canlılarına yuva olacak.”

Derya Can, İzmir’deki antrenmanlarını Karaburun’da yaptığına değinerek, “İnanılmaz su altı canlılığı ve güzelliği olan bir bölge. Türkiye’nin gelip görülmesi gereken en önemli noktalarından biri.” dedi.

Vapurların, Büyükada ve Küçükada’nın İzmir’e bakan taraflarında batırılacağına dikkati çeken Can, “Onbinlerce insan taşımış gemi, su altından İzmir’i seyredecek.” ifadesini kullandı.

– Batırılmasını istemeyenler de var

Bu arada, kentin simgeleri arasında yer aldığı görüşüyle iki vapurun batırılmasını arzulamayanlar da bulunuyor.

Bunlardan biri olan “9 Eylül Vapuru” isimli şiir kitabını yayınlayan yazar Yaşar Aksoy, “9 Eylül” ve “Alaybey” vapurlarının, İzmir Körfezi’ne özgü, tüm İzmirlilerin denizle bağlantısını sağlayan anılarını süsleyen seyir sembolleri olduğunu söyledi.

Teknolojide geri kaldıktan sonra ıskartaya ayrıldıklarında her iki geminin, Avrupa ülkelerinde örnekleri görüldüğü gibi, kıyıya çekilip toplumla devamlı buluşan gemi müzeler veya gemi kafeler haline getirilebileceğini ifade eden Aksoy, şunları kaydetti:

“Bu, hem kent kültürüne saygı hem de bomboş duran kıyılarımızın şenlenmesi, güzelleşmesi, orijinalite kazanması açısından son derece esprili girişimler olabilirdi. Bu açıdan, iki gemiden birinin Karşıyaka ya da Bayraklı, diğerinin Güzelyalı ya da Alsancak sahiline çekilmesi, isabetli olurdu. Gemilerin balıklar alemine armağan edilmesi, ironik bir olaydır. Hiç sevimli değil. Balıklara armağan edilecek o kadar malzeme var ki.”

Vapurlardan “9 Eylül” cumartesi Büyükada, “Alaybey” ise pazar günü Küçükada açıklarında törenle batırılacak. Törene katılanlar, teknelerde batırma işlemini izleyebilecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?