İstanbul Güvenlik Konferansı

İSTANBUL (AA) – Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, siber saldırının silahtan çok daha tehlikeli olduğunu belirterek, “Bir anda bütün sisteminizi kapatabiliyorlar, bilgilerinizi alabiliyorlar. Bu belki de silahtan daha fazla tehlikeli boyuta ulaşabiliyor. O yüzden sadece silahlı değil, siber saldırıya da dikkat çekiyoruz.” dedi.

BASAM Başkanı Sait, Türkiye Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Milli Savunma ve Güvenlik Enstitüsünce “Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları” ana temasıyla gerçekleştirilen İstanbul Güvenlik Konferansı’nda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin 15 Temmuz’da çok önemli bir badire atlattığını, ülkenin, “Direkten döndü” denilen bir darbe girişimine maruz kaldığını ifade eden Sait, darbe girişiminin arkasında Türkiye başta olmak üzere bütün İslam alemiyle coğrafyasına yapılan bir savaşın olduğunu vurguladı.

Savaşların eskiden “sıcak ve soğuk” savaşlar diye ikiye ayrıldığını, şimdi ise karışık bir kategorinin bulunduğunu kaydeden Sait, şöyle konuştu:

“Hem sıcak, hem soğuk. Bakıyorsunuz Türkiye karşılarında ama… Türkiye’yi sembol alarak bütün İslam coğrafyasına, Balkanlara ve Orta Doğu’ya açılmış bir savaş var. Karşınızda kim var? Direkt olarak olmasa da ABD, Batı Avrupa ülkelerinden bazı ülkelerin farklı bir şekilde içinde olduğu… Görünmeyen ülkeler. Bunun dışında da esas görünen. Nedir onlar? Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), DEAŞ, PKK, YPG. Irak’ta bunlar hala terörist faaliyetlerde bulunuyorlar. DEAŞ ile beraber hareket eden PKK olayları var Orta Doğu’da. Önemli bir bölümde DHKP-C de farklı yönlerde destek veriyorlar. Bunlar farklı ülkelerin taşeronları olarak saldırıyorlar. Bu saldırılar içerisinde hem soğuk, hem sıcak savaşın birlikte olan İslam coğrafyasına yapılan bir savaş var.”

Türkiye’nin şu anda konum itibarıyla çok stratejik bir noktada bulunduğunu ifade eden Sait, “Boğazlar açısından geçiş noktası çok önemli. Kanal İstanbul da yapılmak üzre. Bu anlaşmalı olan boğazların da pasifize edilmesini gerektiriyor. Kanal İstanbul’un yapılmasıyla beraber önemli bir geçiş noktasını Türkiye kontrol altına alacak. Gerek Orta Doğu, gerekse Orta Asya’dan gelen doğal gaz petrol boru hatları, Türk akımı da bunun içinde. Mavi Akım da. Hem Balkanlar, hem Avrupa’ya giden doğal gazı ve petrol boru hatlarının Türkiye üzerinden geçmesi, Türkiye’yi çok önemli bir stratejik bölge hale getiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Güneydoğu Bölgesi içerisindeki hassas bölgeye özellikle İsrail’in çok önem verdiğini, bazı Yahudi ailelerinin de içinde bulunduğu önemli bir etkiyle bu bölgeye hakim olma düşüncesi olduğunu anlatan Sait, bütün bunlara bakıldığında ortak noktanın Türkiye olduğunun görüldüğünü dile getirdi.

Türkiye’nin başında da çok önemli bir insanın olduğunu dile getiren Sait, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve inşallah önümüzdeki dönemde başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek kafa tuttu bunlara.” dedi.

Bu söylemlerin Haçlı ya da Avrupa zihniyetini rahatsız ettiğini, bunun sonucunda da başta Türkiye olmak üzere bu bölgeye karşı bir atak başladığını söyleyen Sait, “Cumhurbaşkanımız muhtarlara verdiği konuşmada çok önemli bir konuya değindi. Eskiden dış politikamız içinde gündemde olan ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu bitmiştir’ dedi. Artık bütün bir dünya coğrafyası içerisinde sadece savunma değil, gerektiğinde saldırı. ‘Türkiye’ye gelebilecek bir saldırı hangi noktada olursa olsun, Musul’da olabilir, Balkanlar’da da olabilir.” görüşlerine yer verdi.

Türkiye’nin değişen politikasıyla kendisine oluşturulacak tehditlere karşı da saldırıya geçeceğini, saldırıların sadece silahla olmadığını, bugün “siber saldırı” diye bilinen önemli bir saldırının olduğunu anlatan Sait, Türkiye’ye yönelik darbe girişiminden iki gün sonra ciddi bir siber saldırının yapıldığını hatırlattı.

BASAM Başkanı Sait, Anadolu Ajansı (AA), PETKİM, TÜPRAŞ ve AK Parti Genel Merkezinin de içinde olduğu önemli kurumlara siber saldırı yapıldığını ve bunların hala devam ettiğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Türkiye’de çok önemli siber saldırı olduğunun altını çizerek söylüyorum. Bu konuda da özellikle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’muz (BTK) önemli çalışmalar var. Diğer kurumların içerisine sızmış olan FETÖ’cülerin temizlenmesiyle biraz zayıflamışlardı. Şu anda BTK, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile ciddi çalışmalar içerisinde. 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün sonra başta AA, TÜPRAŞ, PETKİM, AK Parti Genel Merkezi’ne yapılan siber saldırılar püskürtüldü ama bundan sonra da çok dikkatli olunması gerekiyor. Siber saldırı dediğiniz olay silahtan çok daha tehlikeli. Bir anda bütün sisteminizi kapatabiliyorlar, bilgilerinizi alabiliyorlar. Bu belki de silahtan daha fazla tehlikeli boyuta ulaşabiliyor. O yüzden sadece silahlı değil, siber saldırıya da dikkat çekiyoruz. Türkiye başta olmak üzere İslam coğrafyasına büyük bir saldırı var ve bunun ismi daha konmadı. Karışık bir saldırıydı. Ne sıcak ne soğuk bir savaş. Bu savaş içerisinde Türkiye’yi bir hami olarak görüyorlar ve Cumhurbaşkanımıza da büyük bir saldırı var. Cumhurbaşkanımız bu konuda dünya lideri olmuş bir insan. Onları rahatsız eden cümleleri kurdu. Bütün bunları içine aldığımız zaman Türkiye’nin şu anda dikkatli ve uyanık olması gerekiyor. Türk insanın birlik beraberlik içinde olması lazım.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?