İSO Meclisi aralık ayı olağan toplantısı

İSTANBUL (AA) – İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Özellikle ihracatçımızın kullandığı Türk Eximbank kredilerindeki bankalar üzerinden alınan teminat mektuplarının artık bankacılık kesiminden değil Kredi Garanti Fonu (KGF) üzerinden verilmesine yönelik çalışmanın bir an önce son aşamaya gelmesini ve hayata geçirilmesini önemli buluyoruz.” dedi.

Bahçıvan, İSO Meclisinin aylık olağan toplantısında yaptığı konuşmada, küresel kriz sonrası büyüme sancıları yaşayan dünya ekonomisinin 2016’yı da vasat bir büyüme ile kapattığını kaydederek, global talebin düşük seyrettiğini, siyasi belirsizlik ve jeopolitik risklerin 2017’nin ekonomik gelişmeleri üzerinde belirleyici olacağını söyledi.

Siyasette popülizmin yükselişinin ve korumacı söylemlerin güçlenmesinin küresel ticaret ve büyüme üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaya devam ettiğini anlatan Bahçıvan, bu riskli süreçte Fed’in faiz artırdığını, 2017 yılı içerisinde öngörülen faiz artırım sayısının 2’den 3’e çıkarıldığını anımsattı.

Bahçıvan, ekonominin canlandırılması ve büyümesi için üretimin önemine değinerek, “Her zaman dile getirdiğimiz gibi sanayici açık ve net olarak finansmana erişim sıkıntısı yaşıyor. Sanayi kuruluşlarımızın daha çok yatırım yapmak, daha çok istihdam sağlamak, ihracatlarını artırmak, daha nitelikli ve katma değeri daha yüksek ürünler üretmek için finansmana erişim kolaylığına ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.

Kredi talep eden KOBİ’lerden istenenlerin başında teminatın öne çıktığını dile getiren Bahçıvan, Kredi Garanti Fonunun (KGF) başta KOBİ’ler olmak üzere reel kesimin ve sanayicilerin finansmana ulaşmasında çok önemli bir aktör olduğunun altını çizdi.

Bahçıvan, “KGF’nin ülkemizde 20 yılı aşan bir geçmişi olmakla birlikte, yakın bir zamana kadar ‘KGF Sistemi’ hak ettiği etkinlikte kullanılamıyordu. Artık farklı olumlu bir tablo var karşımızda. Son zamanlarda yapılan reformlarla ve izlenen stratejilerle KGF’nin etkinliği giderek artıyor. Bu da biz sanayicileri oldukça memnun etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

– Krediye ulaşmada yaşanan kefalet sorunu

Bahçıvan, sanayicilerin ve KOBİ ölçekli şirketlerin krediye ulaşmakta yaşadığı kefalet sorununu daha önce KGF’ye ilettiklerini anımsatarak, şunları söyledi:

“Bu konunun rekabet edebilirlik alanında çok önemli bir bariyer olduğunda mutabık kalmıştık. Son iki ayda KGF üzerinden bu konunun çözümünü hedefleyen yeni çalışmaları memnuniyetle takip ediyoruz. İşte bu noktada ifade etmek isterim ki KGF’yi sorun oluştuktan sonra çözüm üreten bir mekanizma değil, potansiyeli olan firmaları güçlendirecek, yeni fırsatlar yaratacak bir kaldıraç etkisi oluşturacak mekanizma olarak görmek gerekiyor. Böyle bir anlayışa ulaşmak reel sektör ve ihracatçılara yönelik finansmanda en büyük devrimlerden biri olacaktır.

Bu anlayıştan hareketle özellikle ihracatçımızın kullanmış olduğu Türk Eximbank kredilerindeki bankalar üzerinden alınan teminat mektuplarının artık bankacılık kesiminden değil KGF üzerinden verilmesine yönelik çalışmanın bir an önce son aşamaya gelmesini ve hayata geçirilmesini önemli buluyoruz.”

– “Ekonomiyi canlandırmada KGF’ye özel görev düşüyor”

Bahçıvan, verilen kefalet ve teminat tutarlarının hem bankalar hem de firmalar için önemli bir finansal yük oluşturduğunu belirterek, bu konuda KGF’nin devreye girmesiyle, hem finans kesiminin hem de firmaların kefalet yükünün hafifleyeceğini, reel sektör için yeni kredi kaynaklarının oluşmasına da imkan sağlanacağını aktardı.

KGF’nin kredi garantisi verilecek projelerde sürdürülebilirlik, yapılabilirlik, istihdamı artırma gibi temel özellikler aradığını bildiklerini anımsatan Bahçıvan, “KGF bakış açısının, bunun yanı sıra, özellikle kalkınma ihtiyaçlarımız doğrultusunda stratejik öneme sahip projelere, sektörler ve bölgeler çerçevesinde odaklanıp önem vermesi ve bu ağırlıkta bir dağılım yapması vizyoner bir yaklaşım olacaktır.” dedi.

Bahçıvan, 2016 yılında ekonominin zorlu bir dönemden geçtiğini kaydederek, bu dönemde üretimi artırmak ve ekonomiyi canlandırmak yönünde çok sayıda somut adım atıldığını, bu adımlar atılırken KGF’ye çok özel bir görev ve sorumluluk düştüğünü aktardı.

Başkan Bahçıvan, konuşmasının ikinci kısmında odanın aralık ayında gerçekleştirdiği faaliyetlerden bahsetti.

– “Büyümek için sanayinin çarkları daha hızlı dönmeli”

İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ise 2016 yılında Türkiye’de ve dünyada siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla karşılaştıklarını belirterek, mülteci krizi, darbe teşebbüsü ve terör saldırıları gibi birçok elim olay yaşadıklarını anlattı.

Küresel istikrarsızlığın Türkiye’ye daha fazla sirayet etmesini engellemek için yere daha sağlam basmak ve daha güçlü olmak zorunda olduklarını dile getiren Okyay, “Türkiye’nin güçlü büyümeye geçmesi için sanayide çarkların daha hızlı dönmesi lazım. Sanayinin de Türkiye’nin büyümesine öncülük edebilmesi için, dönüşmesi gerekiyor.” dedi.

Okyay, yüksek gelirli ülke olmanın yolunun katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin üretim ve ihracatın içindeki payının artırılmasından geçtiğini kaydederek, bu hedefe yönelik olarak iyi niyetle son dönemde önemli adımlar atıldığını bildirdi.

Toplantıda İSO’nun 42 milyon 400 bin lira olarak belirlenen 2017 bütçesi de kabul edildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?