İSO Meclis Toplantısı

İSTANBUL (AA) – Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Bölgesel risklerin Türkiye açısından azalmaya ve olumsuz etkisini kaybetmeye başladığını söyleyebiliriz. 6-8 ay öncesine göre içinde bulunduğumuz bölgede ortaya çıkan risklerin boyutu bugüne göre daha fazlaydı, gittikçe azalıyor ve azalmaya devam edecek.” dedi.

Canikli, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin “Anayasa Değişikliklerinden Sonra Türkiye’nin Yeni Vizyonunun Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Önemi” ana gündemi ile gerçekleştirilen Nisan ayı olağan toplantısına katıldı.

Geçen hafta gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandum sürecine değinen Canikli, kabul edilen yeni yönetim modelinin en önemli ve olumlu etkisinin ekonomik alanda ortaya çıkacağını, etkin bir yönetimin de önünün açılacağını söyledi.

Canikli, siyaset ne kadar parçalı olursa olsun, yeni modelin güçlü ve istikrarlı yönetimleri her zaman garanti altına alan bir model olduğunu belirterek, mevcut sistemdeki sorunlar ve yeni modelin bu sorunlara sunacağı çözümlere değindi.

Yeni sisteme ilişkin “Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı” eleştirilerine ilişkin Canikli, şunları söyledi:

“Tarafsızlığın ölçüsü görsel olarak bir siyasi partiye üye olmaması olarak tanımlanıyor. Şu an ki Anayasa’da da öyle. Tarafsız olması ne demek? Cumhurbaşkanı faaliyetlerinde objektif olmayacak anlamına mı geliyor? Eğer bu şekilde oluyorsa, başbakanı nasıl düşüneceksiniz? Bütün başbakanlar partilidir. Ve çoğu da aynı zamanda partisinde genel başkandır. Bu başbakanların yaptığı icraatlarına, geçmişte ve bugün objektif olmadığını mı söylemek istiyorsunuz? Böyle bir mantık olabilir mi? Bu mantık sakat bir mantıktır, doğru bir mantık değildir.

Bir siyasi organizasyona, bir siyasi partiye mensup olursunuz, bu başka bir şey ama millet tarafından yürütme tarafında da bir görev tevdi edildiği zaman orada da elbette son derece tarafsız davranırsınız. Siyasi parti üyesi olunması, tarafsızlığı, tarafsız icraat yapılmasını ortadan kaldırmaz, tıpkı başbakanlarda olduğu gibi. Önemli olan hizmetlerin yürütülmesinde tarafsızlıktır. O konuda da bugüne kadar bir sorun olmadı, olması da mümkün değil. Bugüne kadar başbakanlar partili oldu ve icraat yaptı.”

– “Hiç kimsenin küreselleşmenin oranını düşürmeye gücü yetmez”

Bakan Canikli, eski sistemin uzun süre istikrar sağlama şansı olmadığını, aynı yürütme yetkisinin iki makama birden verildiğini, yönetsel işlemin tamamlanması için iki iradenin birleşmesi gerektiğini vurguladı.

Aynı siyasi parti içinde dahi eski sistemin her zaman kavgayı körüklediğine işaret eden Canikli, bundan sonra Türkiye’nin güçlü ve istikrarlı yönetim yapısını dizayn ettiğini söyledi.

Canikli, yeni sistemin Türkiye’de siyasetin ve buna bağlı olarak ekonomik beklentilerin öngörülebilirlik oranını yükselteceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Somut uygulamalarını önümüzdeki dönemde yaşayacağız. İçinde bulunduğumuz konjonktürde tüm dünyada ekonomik alanda bazı sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Özellikle 2008 finansal krizinden sonra ve bunun komplikasyonları olarak son dönemde ihracat büyümesinde, dünya ticaretinde daralma, hatta söylem bazında korumacılık eğilimlerinin daha yoğun şekilde gündeme gelmesi, içinde bulunduğumuz dönemin karakteristik özellikleri.

Özellikle Donald Trump’ın seçilmesinden sonra dünyada korumacı eğilimlerin daha fazla artacağı yönünde daha fazla bir kabul söz konusu. Teknolojinin ulaştığı bu seviyede, bunun ben mümkün olmadığını düşünüyorum. Hiç kimsenin küreselleşmenin oranını düşürmeye gücü yetmez. Bu söylemler olabilir ama ticaretin daralması sonucunu doğuracak ve dünyadaki üretimin azalmasını, refah seviyesinin düşmesi sonucunu doğuracak şekilde bir içe kapanmanın dünyada olacağını düşünmüyoruz. Teknolojinin ulaştığı seviye bunu engeller mahiyette, böyle bir tehlike olacağını düşünmüyoruz.”

– “Bölgesel risklerin Türkiye açısından azalmaya ve olumsuz etkisini kaybetmeye başladığını söyleyebiliriz”

İçinde bulunulan dönemde önemli unsurlarından birinin de jeopolitik ve bölgesel riskler olduğuna dikkati çeken Canikli, Türkiye açısından jeopolitik risklerin artış eğilimine girdiğini belirtti.

Canikli, “Bölgesel risklerin Türkiye açısından azalmaya ve olumsuz etkisini kaybetmeye başladığını söyleyebiliriz. 6-8 ay öncesine göre içinde bulunduğumuz bölgede ortaya çıkan risklerin boyutu bugüne göre daha fazlaydı, gittikçe azalıyor ve azalmaya devam edecek. Bu Suriye ve Irak’taki yaşananların sakinleşmesini de kapsamakta. Türkiye’nin bu sonucun ortaya çıkmasını sağlayan ve sağlayacak olan çok aktif politikaları vardır.” şeklinde konuştu.

Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesi, Suriye ve Irak ile problemlerin azalması ile iyileşmelerin rakamlara, ekonomiye de yansıdığını belirten Canikli, bu iyileşmenin her geçen gün de devam edeceğini, en kötünün, bölgesel riskler anlamında dip noktanın geride bırakıldığını dile getirdi.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?