İSO mart ayı olağan meclis toplantısı

İSTANBUL (AA) – İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, büyük hedeflere sahip, genç ve dinamik nüfusuyla büyük potansiyeli olan Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi yarışından geri kalmaması gerektiğini belirterek, “Sanayi 4.0’ın gerektirdiği teknolojiyi kullanacak nitelikli işgücünü yetiştiremezsek, üretkenlik ve yenilik konusunda gelişme sağlayamayız.” dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin mart ayı olağan toplantısı, “Yeni Teknolojik Gelişmeler Işığında 4. Sanayi Devrimi ve Akıllı Fabrikaların Sanayimizin Geleceği Açısından Önemi” ana gündemi ile İSOV Mesleki Eğitim Kompleksinde gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Bahçıvan, Almanya ve Hollanda tarafından Türkiye’ye ve Türk yetkililere yönelik sergilenen tavrınEabul edilemez olduğunu kaydederek, bu tavrın altında popülizm dalgasının yattığını söyledi.

Bu yıl çok sayıda Avrupa ülkesinde seçim olacağını dile getiren Bahçıvan, seçimler öncesinde aşırı ve popülist söylemlerin artacağının tahmin edildiğini ancak Avrupalı siyasetçilerin kendi iç politik çıkarları uğruna Türkiye’yi istismar etmesinin telafisi zor olan kırılganlıkların yaşanmasına neden olacağını aktardı.

Bahçıvan, “AB ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerimiz, yüksek hacme sahiptir ve bütün taraflar bu ilişkilerden kazanç sağlamaktadır. Şu gerçek hiç unutulmamalı; AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı dün olduğu gibi bugün de çok fazladır, gelecekte de öyle olacaktır.” diye konuştu.

Geçen aylardaki kur artışının etkisini hissetmeye devam ettiklerine değinen Bahçıvan, yeniden çift haneli enflasyon görmeye başladıklarını ancak ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin de katkısıyla son haftalarda döviz kurlarındaki hareketliliğin nispeten sakinleştiğine tanık olduklarını, daha istikrarlı bir kur seviyesinin özellikle yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonist baskıyı da hafifleteceğini söyledi.

Bahçıvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önderliğinde başlatılan istihdam seferberliğine sanayicilerin de önemli katkı yaptığını kaydederek, “Bizlerin ve üyelerimizin de oluşturduğu desteklerle önümüzdeki aylarda iş gücü piyasalarında ve işsizlik oranlarında nispi bir iyileşme yaşanmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Robot teknolojilerinde patlama yaşanıyor”

Bahçıvan, ilk olarak 2011’de Almanya’da kullanılan 4. Sanayi Devrimi kavramının çok önemli bir stratejiye sahip olduğunu belirterek, son yıllarda sanayi ve teknolojide yaşanan gelişmelerden bahsetti.

Robotların yakın bir gelecekte üretim ortamları, iş yerleri, okullar ve evlerde hayatın olağan bir parçası haline geleceğini dile getiren Bahçıvan, robot ile ilgili teknolojilerde adeta bir patlama yaşandığını söyledi.

Bahçıvan, üretim bantlarında insanla beraber çalışacak endüstriyel robotların yanı sıra hizmet sektörünü hızlandıran ve geliştiren servis robotlarının, iletişimin hızlanmasını sağlayan tele-robotların, en popüler gelişmelerden biri olan sürücüsüz araçların, bilgi işleme kapasitesini artıran yazılım robotlarının, askeri, medikal ve daha pek çok alanda kullanılan robotların yaygınlık kazandığını anlattı.

Akıllı giysilerin tekstil dünyasında yeni bir çığır açtığını aktaran Bahçıvan, yıkanabilir, ütülenebilir akıllı kumaştan üretilen dijital gömlek ve spor önlük prototiplerinin, üzerinde bulunduğu kişilerin konumunu, kalp atışını, hızını ve mesafesini izleyebilecek özelliklere sahip olduğunu dile getirdi.

Bahçıvan, “Kısaca, teknolojinin hızı durmak bilmiyor. Farklı örnekler bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Geleceğe dair de projeler var. Örneğin, geçmişte bir odayı kaplayan bilgisayar dediğimiz şey, gelecekte tamamen ortadan kalkacak. İnternet artık camların, gözlüklerin, kontakt lenslerin içerisinde olacak. İnsanlar artık birbirlerini takacakları akıllı gözlüklerle tanıyacak.” dedi.

– “Sanayi dönüşümünü yakından takip etmeliyiz”

Bahçıvan, 4. Sanayi Devriminin, geleneksel iş yapma biçimlerini radikal bir biçimde değiştirdiğine dikkati çekerek, bu devrimle üretim süreçlerinin ve ürünlerin daha “akıllı” hale geldiğini vurguladı.

Bu değişimin odağında yer alan fabrikaların, tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi giderek akıllandığını, akıllı fabrikanın öncelikle talep üzerine, isteğe bağlı, yüksek kaliteli, özelleştirilmiş ürün ve hizmetler üretmeyi hedeflediğini aktardı.

“Bunu yaparken de verimlilik, hız ve esneklik öncelik konu başlığı olarak öne çıkıyor.” diyen Bahçıvan, ağırlıklı rolü üretim bandı üzerindeki işlevleriyle sınırlı olan robotların yerini, yükleme ve boşaltma dahil pek çok başka alanda da çalışabilen çok işlevli robotların aldığını anlattı.

Bahçıvan, dünya ekonomilerine ciddi yansımaları olacak bu büyük teknolojik dönüşümü tüm Türkiye ve sanayicilerin daha yakından takip etmek zorunda olduklarının altını çizdi.

– “Ülkemizin eğitim süresi sanayi devrimi için yetersiz”

Bahçıvan, büyük hedeflere sahip, genç ve dinamik nüfusuyla büyük potansiyeli olan Türkiye için bu yarıştan geri kalmamanın adeta bir zorunluluk olduğunu belirterek, bu alanda yapmak istedikleri iş birliklerinden bahsetti.

Sanayi devrimi ile özellikle nitelikli iş gücü tanımının değiştiğini dile getiren Bahçıvan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemizde eğitim süresi ortalama 6,5 yıl olarak hesaplanıyor. Bu tablo karşısında, 4. Sanayi Devriminin ihtiyaç duyduğu kalifiye iş gücünü oluşturmak maalesef mümkün görünmüyor. Şu çok açık ve net; Sanayi 4.0’ın gerektirdiği teknolojiyi kullanacak nitelikli iş gücünü yetiştiremezsek, üretkenlik ve yenilik konusunda gelişme sağlayamayız.”

Bahçıvan, bütün çabalarının daha iyi bir gelecek için olduğunu belirterek, bunun kolay olmadığını ve sabır gerektirdiğini kaydederek, sanayicilerin sabırla, kararlılıkla, değişimden korkmadan geleceğe emin adımlarla hazırlanmaya her zamankinden daha fazla önem vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.

– “Türkiye, Endüstri 4.0’da Almanya’yı geçebilir”

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Başkanı Cengiz Ultav, dünyadaki akıllı cihaz sayısının halihazırda 12 milyar civarında olduğunu belirterek, bu sayısının 2025-2030’da 4 katına çıkarak 30 milyar adede ulaşacağını söyledi.

Kod satırı ve elektronik yazılım maliyetlerinin neredeyse sıfıra gerileyeceğini dile getiren Ultav, şirketlerin yaptığı iş ne olursa olsun iyi arayüz kurmaları gerektiğini söyledi.

Ultav, Türkiye’de Endüstri 4.0 konusunda Almanya’nın da ötesine geçilebilecek şeylerin yapılabileceğini kaydederek, “Türkiye çeşitlendiren bir ülke. Çok sayıda model yapabilen bir ülke. Endüstrisi son derece esnek.” dedi.

Bu konu için Vestel’i örnek veren Ultav, Vestel ilk alındığında Avrupa pazar payının sıfır olduğunu ve yılda sadece 50 bin TV ürettiğini anımsattı.

Ultav, Vestel’in Avrupa’daki pazar payını kısa sürede yüzde 20’ye çıkardığını belirterek, şu anda model çeşitlendirmesinin devam ettiğini, ileri teknolojili cihazların üretildiğini anlattı.

Başkan Ultav, “Müthiş bir gençlik, müthiş bir potansiyel var. Üniversitelerimizin yetiştirdiği insanlar dünyanın her yerinde iş bulabilecek noktadalar.” diye konuştu.

Etkinlikte İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Temeltaş da dördüncü sanayi devrimi ve akıllı robotlara ilişkin sunum gerçekleştirdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?