İnsanlığın kültürel mirası: tandırlar

DİYARBAKIR (AA) – KAAN BOZDOĞAN/AHMET KAPLAN – Asırlardır hem ısınmak hem de ekmek yapmak için kullanılan tandırlar, insanlığın kültürel mirasları arasında yer almaya devam ediyor.

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin de en çok tercih edilen pişirme yöntemleri arasında bulunan tandır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hala bazı ailelerin geçim kaynağı olmayı sürdürüyor.

Toprağın kil, saman ve keçi kılıyla yoğrulmasıyla hazırlanan tandırların boyları 50-100, çapları da 50-65 santimetre arasında değişiyor. Siparişlere göre boy, çap ve şekilleri de değişiklik gösteren tandırlar, 50 ila 150 lira arasında satışa sunuluyor.

Köylerini terk ederek Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Çarıklı Mahallesi’ne yerleşen birçok aile geçimini tandır yaparak sağlıyor. Tandır yapımını erkeklerin bırakmasının ardından ürün artık kadınların ellerinde şekil buluyor. Sabahın erken saatlerinde evlerinin önlerindeki boş alanlarda mesaiye başlayan kadınlar, mahalle sakinlerince “çamur mühendisleri” olarak adlandırılıyor. Toprağın tandıra kadar uzanan zahmetli yolculuğuna emek veren kadınlar, günde ortalama 2-3 tandır üretebiliyor.

Tandırları toptan alan aracılar, bölgede götürdükleri yerleşim birimlerinde satışa sunuyor.

– 22 yıldır tandır yaparak geçimini sağlıyor

İlerleyen yaşına rağmen tandır yapmaya devam eden 66 yaşındaki Fahriye Zenginoğlu, AA muhabirine, 22 yıldır tandır yaparak geçimini sağladığını anlattı.

Zenginoğlu, daha önce kızları ile bu işi yaptığını, zamanla gelinleri ve torunlarının da dahil olduğunu belirterek, “Yaşımdan dolayı artık çamuru hazırlamaya gücüm yetmiyor. Kızım ve gelinim çamuru hazırlıyor, ben de örme işini yapıyorum. Günde 3 tandır yapıyorum. Yazın çabuk kuruduğu için tandırlar kısa sürede hazır hale gelebiliyor. Çocuklarım büyüyene, elleri iş tutana kadar geçimimizi yaptığım tandırlarla sağladım. Şimdi ise alıştım artık evde boş oturmak istemiyorum.” dedi.

Beyo Haliloğlu da sabah 05.00’te işe koyulduklarını, akşam saatlerine kadar çalıştıklarını söyledi. Tandır çamurunu geceden hazırladıklarını, toprağı sulandırdıktan sonra samanla ve keçi kılıyla karıştırarak ayaklarıyla yoğurduklarını aktaran Haliloğlu, daha sonra araba lastiğini kullanarak kalıp çevresine çamuru ördüklerini anlattı.

Bir tandırın sağlam olması için üç güne ihtiyaç duyduklarını aktaran Haliloğlu,”Yaptığımız tandırları önce kurumaya bırakıyoruz. Kurumayla birlikte oluşan çatlaklıkları tekrar kapatıyoruz. Yaz mevsiminde bir tandır 3 günde kuruyup hazır hale geliyor. Bu mevsimin dışında bir haftada kuruyor.” diye konuştu.

Komşularının çoğunun bu işle meşgul olduğunu, kendisinin de 5 yıldır tandır yaptığını vurgulayan Haliloğlu, tandırcılığa merak salan çocuklarının öncelikle okumasını istediğini söyledi.

– Terör saldırıları dolayısıyla satış azaldı

Ailesindeki kadınların tandır yaparak ev ekonomisine katkı sağladığını belirten Nurettin Kabak da tandırların Türkiye’nin dört bir tarafına ihraç edildiğini ifade etti.

Yoğun olarak Malatya, Batman, Şırnak, Silopi, Cizre gibi şehir ve ilçelere tandır satışı yapıldığını bildiren Kabak, terör saldırıları dolayısıyla satışlarda azalma olduğunu aktararak, şöyle dedi:

“Eskiden günde 10 tandır satarken, bugünlerde 2-3 tandır satılıyor. Arabalar eskiden 2-3 günde bir gelirdi, şimdi 5-10 günde bir geliyorlar. Onlarda artık kazanamıyorlar, biz de kazanamıyoruz. Zor durumdayız, barış istiyoruz. Cizre’de, Silopi’de insan kalmamış, hepsi göç etmişler. Adam perişan, şimdi tandırı ne yapacak? Kalanlar da yine tandır ekmeği yapmaya devam ediyor.”

Tandırda yapılan ekmeğin daha lezzetli olduğunu ve uzun süre saklanabildiğini vurgulayan Kabak, tandır ekmeği özlemi çekenlerin tandırlara ilgisinin büyük olduğunu dile getirdi.

Batman’dan Diyarbakır’a gelerek aldığı tandırları kamyonuna yükleyerek köy köy, kapı kapı dolaşarak satan Abdullah Çelik de geçimini bu yolla sağladığını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kırsalında tandır ekmeğine yoğun ilgi olduğunu kaydetti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?