İSTANBUL (AA) – İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, 2021 yılında düşük arz ve ham madde fiyatlarından kaynaklanan fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu ancak konut üreticilerinin buna yönelik önlemlerinin hazır olduğunu bildirdi.
İNDER'den yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Durbakayım, öncelikle yerli malzeme kullanarak dövizin fiyatlar üzerindeki dolaylı etkisini azaltmayı planladıklarını kaydetti.
Durbakayım, "karlılıktan fedakarlığın" stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu kapsamda mevcut konut fiyatlarının 2021'deki fiyat artışlarından önce oldukça cazip fırsatlar sunduğunu belirtti.
2020 yılı temmuz ve ağustos döneminde devletin sektöre direkt destek verdiğini hatırlatan Nazmi Durbakayım, sektör olarak 2021'de de benzer bir destek beklediklerini ifade etti.
Durbakayım, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ortaya çıkan krizi, 2020 yazında gerçekleştirilen mikro bazlı destekle atlattıklarını belirterek, "Nitekim 2020 sonunda atılan somut adımlar neticesinde döviz kurlarındaki başlayan gerileme, istikrarlı ve güçlü ekonominin ön habercisi oldu." ifadesini kullandı.
Gerileyen döviz kurunun ve güven katsayısı giderek artan makro verilerin yatırım amaçlı konut alacaklar için yeni bir fırsat oluşturduğuna dikkati çeken Durbakayım, şunları kaydetti:
"Tasarruflarını dövizde değerlendirenler yavaş yavaş güvenli limana girmeye başladı. Bu nedenle özellikle ikinci el konut satışlarındaki artışın temelinde tasarruf araçların arasında değişim olduğunu söylemek mümkün. Dövizden yeterli kar sağladığını düşünen yatırımcılar, yavaş yavaş gayrimenkule dönüş yapıyor."
Durbakayım, konut kredi faizlerinin bir miktar artmasının konut satışlarına sınırlı etkisi olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Ham maddedeki fiyat artışlarını asgari düzeyde konut fiyatlarına yansıtan konut üreticileri, düzenledikleri kampanyalarda ise konut kredisi faiz oranlarına direkt veya dolaylı olarak destek veriyor. Bazı konut üreticileri kendi içinde borçlandırma yaparak faiz maliyetini en düşük seviyeye çekerken, bazıları ise çalıştıkları bankalara katkı yaparak cari faiz oranlarını yarı seviyeye çekiyor."
