İkinci Yargı Paketi TBMM'de (4)

TBMM (AA) – Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında istinaf yolu uygulanmayacak, temyiz ve tashihi karar yolu uygulanacak.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ne göre, delil tespitinin yapılmasından sonra tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece karşı tarafa resen tebliğ olunacak.

Bir tahkim kurumu bünyesinde yapılan tahkim yargılamalarında hakem tarafından verilen karar, hakem veya hakem kurulu başkanına ilave olarak ilgili tahkim kurumu tarafından da taraflara bildirilecek. Kararın aslı, dosyayla birlikte mahkemeye gönderilecek, mahkemece saklanacak.

Aksi kararlaştırılmadıkça hakem kararının düzeltilmesi, yorumlanması veya tamamlanmasında ek hakem ücreti ödenmeyecek.

Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında istinaf yolu değil, temyiz ve tashihi karar yolu uygulanacak.

Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı tarihten sonra verilen kararlar hakkında ise istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulabilecek; tashihi karar kanun yolu mülga kılındığı için bu yola başvurulamayacak.

İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilecek ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilecek. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da istinaf yoluna başvurabilecek. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle inceleyecek ve verdiği karar kesin olacak.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, "Dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi" başlıklı maddesi, idari davalar hakkında da uygulanacak.

– Kadastro mahkemesi kararlarına istinaf yolu

Kadastro mahkemesinin veya 30 günlük askı ilan süresinden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf veya temyize başvurulabilecek.

Ticaret mahkemelerinde tek hakimle görülebilen dava ve işlerin parasal sınırı 300 bin liradan 500 bin liraya çıkarılacak.

Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilecek.

Bu yetkiyi yalnızca büyükşehir belediyesi bulunan iller bakımından düzenleyen ikinci fıkra yürürlükten kaldırılacak. Böylece söz konusu yetki, tüm iller için kullanılabilecek.

– Sigorta tazminatı

Sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da hesaptan talep edilecek tazminat alacağı; alacaklı tarafından, alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcinin vekalet verdiği avukat, alacaklının vekalet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı aracılığıyla takip edilebilecek.

Takip yetkisi, sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlar ya da hesap nezdinde yapılacak işlemleri kapsayacak.Tazminat alacağı, yalnızca hak sahibine veya avukatına ödenecek ve hiç kimseye devredilemeyecek.

Ticari davalarda uygulanan basit yargılama usulüne ilişkin parasal sınır 100 bin liradan 500 bin liraya çıkarılacak.

– Dava şartı olarak arabuluculuk

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a, "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı eklenecek.

Buna göre, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacak.

Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar, tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar, tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmayacak.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücreti, davalıdan tahsil edilecek ve bütçeye gelir kaydedilecek.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacak.

– Sınai Mülkiyet Kanunu'nda değişiklik

Sınai Mülkiyet Kanunu'nda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi olacak.

Bu mahkemeler, Hakimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulacak. Bu mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenecek.

Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye ceza mahkemesince bakılacak.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?