Hristiyan nüfuslu “İslam” köyleri

ZADAR (AA) – EMRE BAŞTUĞ – Hırvatistan’da, nüfusunun tamamını Hristiyanların oluşturduğu ancak adında “İslam” kelimesi bulunan iki komşu köy, Avrupa’da “İslam” kelimesinin kullanıldığı eşi olmayan iki yerleşim birimi olarak dikkat çekiyor.

Zadar şehrine bağlı İslam Latinski (İslam Latin) ve İslam Grcki (İslam Yunan) köylerinin nüfusu tamamen Ortodoks ve Katolik Hristiyanlardan oluşuyor. “İslam” adını dört asırdan daha uzun bir süredir muhafaza eden köyler, Osmanlı döneminden kalan bu mirası Avrupa’nın orta yerinde yaşatmaya devam ediyor.

Aralarındaki mesafe sadece 3 kilometre olan bu iki köyün, Avrupa’da “İslam” adıyla anılan ve bu açıdan eşi olmayan iki yerleşim birimi olduğu düşünülüyor.

Bugün eski yıkık bir mescidin bulunduğu, sokaklarında sessizliğin hakim olduğu İslam Latinski’de, büyük çoğunluğu Katolik olan 280 Hristiyan yaşıyor. İslam Grcki’de ise çoğunluğu Ortodoks olan 200 kişi bulunuyor.

Adriyatik Denizi kıyısındaki Zadar’a 20 kilometre uzaklıkta bulunan bölgenin kaderi, 1547 yılında Osmanlı hakimiyetine girmesiyle değişirken, bu dönemde Osmanlı’nın Batı’daki sınır bölgelerinden biri haline gelen bu yere “Saddislam” (İslam Seddi) adı veriliyor. O dönemde nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bölge, Venediklilerin 1647’de bölgeyi geri almasıyla Hristiyanlaştırılıyor.

18. yüzyılın başlarında ise Katolik ve Ortodoksların yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle parçalanan belde, “İslam Latinski” ve “İslam Grcki” olarak ikiye bölünüyor. Bölgede hiç Müslüman kalmamasına rağmen “İslam” kelimesi muhafaza edilirken, Katolikler kendi köylerine “Latin”, Ortodokslar ise “Yunan” kelimelerini ekliyor.

Köylerin, Osmanlı’dan sonra farklı devletlerin hakimiyetine girmesi ve son olarak 1990’lı yıllarda bölgede yaşanan din temelli savaşlara rağmen “İslam” adını muhafaza etmesinin ana sebebi olarak Katolik ve Ortodokslar arasındaki çekişme gösteriliyor.

– İsmi değiştirilmek istendi ama insanlar kabul etmedi

AA muhabirine köylerin geçmişiyle ilgili bilgi veren Hırvat tarihçi Damir Magas, Osmanlı’nın fethiyle bölgenin daha güçlü ve büyük bir yer haline geldiğini belirterek, Saddislam sınırından birkaç kilometre sonra, Venediklilerin sınırının başladığını söyledi.

O dönemde nüfusun büyük çoğunluğunun Müslümanlardan oluştuğunu ancak az da olsa Ortodoks ve Katolikler de bulunduğu dile getiren Magas, sınır bölgesi olduğu için nüfusun az olduğunu kaydetti.

Magas, bölgenin Osmanlı hakimiyetinden çıkmasından sonra Müslümanların da bölgeden göç ettiğini anlatarak, ülkenin iç bölgelerinden getirilen Katolik ve Ortodoksların yerleştirildiğini aktardı.

Geçmişte İslam Latinski ve İslam Grcki köylerinin adlarının, birkaç kişinin talebiyle değiştirilmek istendiğine dikkati çeken Magas, “Osmanlı öncesine ait bir isim koymak istediler ama insanlar bunu kabul etmedi. İnsanlar, yüzlerce yıllık bir şeyi değiştirmek istemez.” dedi.

Magas, “İslam” adının köylerde hala yaşatılmasının, hoşgörünün de göstergesi olduğunu vurguladı.

– Türk evleri ve mescit var

İslam Grcki köyünde yaşayan 60 yaşındaki Marko Vanjak, eskilerin köydeki evlerin “Türk evi” olduğu ve buralarda Türklerin yaşadığını anlattığını belirterek, köyde hala Osmanlı döneminden kalan bazı evler ve mezar taşları bulunmayan Türklere ait bir mezarlık olduğunu söyledi.

Köydeki metruk bir evin de zamanında “mescit” olarak kullanıldığını anlatan Vanjak, “Bu gördüğünüz ve benim de doğduğum ev yaklaşık 500 yıllık. Burası mescit olarak da kullanılmış zamanında. Mescidin yanında bir de misafir odası vardı.” diye konuştu.

– Hırvat-Sırp savaşında halk göç etti

Köylerin isminde “İslam” kelimesinin kullanılmasını iyi karşılamayanların, zamanında bu adı değiştirme teşebbüsüne girmesini doğru bulmadığını dile getiren Vanjak, “Ben burada doğdum, bu benim köyümün adı. Köyün adında ‘İslam’ olmasında hiçbir sakınca yok.” dedi.

Vanjak, iki köy arasındaki ilişkinin burayı kimin yönettiğine göre değişiklik gösterdiğine işaret ederek, zaman zaman sürtüşmeler olsa da ilişkilerin genel olarak iyi olduğunu vurguladı.

Şu an köylerinde Ortodoksların da yaşadığını aktaran Vanjak, önceden köyde bin 500 kişi yaşadığını ancak Yugoslavya’nın dağılması sürecinde Hırvat ve Sırplar arasında yaşanan çatışmaların ardından köyde sadece 200 kişi kaldığını, onların da genelde yaşlılar olduğunu ifade etti.

İslam Latinski köyünden 68 yaşındaki Srecko Salen de bu köyde doğup büyüdüğünü söyleyerek, ailesinin köye Osmanlı’nın bölgeden ayrılmasından sonra Dubrovnik’ten gelerek yerleştiğini belirtti.

Köydeki çoğunluğun Katoliklerden oluştuğunu anlatan Salen, yaşanan son savaşta çok kişinin mülteci olarak başka yerlere gittiğini ve çok azının dönmesi nedeniyle köyün bugün sessiz olduğunu sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?