“Hatamızın cezasını çocuğumuz çekmesin”

ANKARA (AA) – BURCU ÇALIK – Kendi rızası ile 15 yaşını tamamlamadan kaçtığı ve 18 yaşına girince evlendiği eşi, bu olay nedeniyle açılan dava üzerine 6 yıl sonra hapse giren Merve Araç, “Eşim ve benim hatamın cezasını çocuğum çekmesin” sözleri ile bu suçların bir defalık affedilmesi çağrısında bulundu.

Ankara’nın Güdül ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Merve Araç’ın bundan yaklaşık 6 yıl önce çocuk yaşta başlayan evlilik hikayesi, eşinin bir yıl önce tutuklanması ile farklı bir boyuta taşındı.

“Ailelerinin izin vermeyeceği” korkusuyla 15 yaşını tamamlamasına sayılı günler kala o sırada 19 yaşında olan şimdiki eşi ile kaçan Araç, 18 yaşına geldiğinde ailesinin rızasını da alarak evlendi. Nikah sonrası Toprak isimli kızları dünyaya gelen çiftin yolları, mahkemeden gelen “tutuklama” kararı ile ayrıldı.

AA muhabirine konuşan Merve Araç, 6 yıl önce akrabalarından birinin kendilerini şikayet etmesi ile yargı sürecinin başladığını ve bebekleri henüz iki aylıkken kesinleşen yargı kararıyla eşinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini anlattı.

Eşi ile birbirlerini çok sevdiklerini ve ailesinin darmadağın olduğunu ifade eden Araç, “Kızım Toprak daha iki aylıkken eşim cezaevine girdi. Çok zor zamanlar yaşadık. Durumumuz hiç iyi değil. Piyasaya, etrafa çok borcumuz var. Eşimin cezaevine konulması nedeniyle çok büyük mağduriyetler yaşıyoruz şu an.” dedi.

Araç, bir yaşındaki kızının babasını hiç tanımadığını ve maddi-manevi büyük zorluklar yaşadıklarını vurguladı.

Eşinin cezaevine girmesinin ardından çalışmak zorunda kaldığını ve kayınvalidesinin köyden gelerek çocuğuna baktığını aktaran Araç, “Tam düzenimiz yerine oturdu, bir ev tuttuk. Eşimin maaşı iyiydi. Evimize yeni eşyalar aldık. İşe girdikten bir sene sonra cezaevine alındı. Borçlar falan ödenemedi, her şey darmaduman oldu. Şimdi çalışsam da aldığım para borçlara yetmiyor. Kızımın hiçbir şeyini karşılayamıyorum. Komşuların çocukları babaları ile oynarken benim çocuğum boynu bükük onlara bakıyor. Çok zor zamanlar yaşıyoruz. Hangi annenin yüreği dayanır ki buna?” şeklinde konuştu.

– “Bir cahillik yaptık, affedilmek istiyoruz”

Kendisi ile aynı kaderi paylaşan hatta çalışamayan, çocuklarına bakamayan çok sayıda mağdur kadın olduğuna işaret eden Araç, “Bazıları inanmıyor, severek evlendiğimize. ‘Türkiye’de zorla evlendirmeler, çocuk gelinler’ var deniyor. Ben ‘tamamen bu yasa kalksın’ istemiyorum. Tabii ki zorla evlendirilenler var, onlar cezalarını elbette çeksin ama biz severek evlendik. Tek suçumuz sevmek, bunun cezasını da çocuğumuz çekiyor.” ifadelerini kullandı.

Araç, bir ceza verilecekse bile bunun 6 yıl sonra değil zamanında verilmesi gerektiğini, uzayan yargı süreçlerinin çocuklara da ciddi bedeller ödettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“O zaman cahildik, kaçtık. Küçük yaşta evlenmenin suç olduğunu bile bilmiyorduk. Şimdiki aklım olsaydı, böyle ceza alacağımızı bilseydik, zaten beklerdik. Olan oldu iş işten geçti, çocuğum oldu.

Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, vekillerimizden ricam, lütfen çocuğumun, benim mağduriyetimi gidermek için bir seferliğine bizi affedin. Başka hiçbir şey istemiyorum. Yasa değişikliği istemiyorum. Küçük yaşta evlilikler suç olarak kalsın, ‘suç olmasın’ demiyorum kesinlikle. Sadece biz bir cahillik yaptık, affedilmek istiyoruz. Eşim ve benim hatamın cezasını çocuğum çekmesin. Çocuğumun mağdur olmasını istemiyorum. Çocuğumun babası ile birlikte büyümesini istiyorum. Gerçekten çok zor durumdayız.”

Eşinin 9 yıl 2 ay hapis cezası aldığına ve psikolojisinin bozulduğuna işaret eden Araç, çocuğunun babasının bu kadar süre hapiste kalması halinde kızının büyüdüğünü göremeyeceğini, iş bulamayacağını ve yeni bir hayat kuramayacağını dile getirdi.

– Rıza da olsa, “cinsel istismar” suçu kapsamında

Türk Ceza Kanunu’nun 103.maddesi “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılması” hükmünü içeriyor. Bu hüküm uyarınca verilen cezalarda “rıza gösterilmiş olması” cezayı azaltmıyor.

Merve Araç’ın eşi bu gerekçeyle 6 yıl 8 ay, TCK’nın 109.maddesinde yer alan “hürriyetten yoksun kılma” suçundan ise 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Anayasa Mahkemesi 13 Temmuz 2016’da (AYM) TCK’nın çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrasını iptal etti. Yüksek Mahkeme, bu tür davalara ilişkin yargılamada, her bir somut olayın özelliklerinin dikkate alınmasını ve buna göre ceza tayin edilmesini istedi. AYM’nın iptal kararı, 13 Ocak 2017’de yürürlüğe girecek. Bu süreç içinde yasamanın, çocuğun cinsel istismarı suçlarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapması gerekiyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?