Gazzeli çocuk yüzücülerin umudu: “Tokyo olimpiyatları”

GAZZE (AA) – HANİ EŞ-ŞAİR – İsrail saldırıları sonucunda, aile fertlerini kaybeden Gazzeli çocuklar, yaşadıkları zorlukların yükünü unutabilmek için kendilerini yüzmeye adıyor.

Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahia kentinde 2014'teki İsrail saldırılarında evlerinin bombalanmasıyla babası şehit olan Fatıma Ebu Şadak (14) için hayata akranları gibi bakmak kolay olmuyor.

Ancak Ebu Şadak'ın önündeki umut kapıları, 2015'te bir kısmı İsrail baskınında aile fertleri ölen 8-14 yaş aralığındaki bin 400 çocuğun bulunduğu yüzme grubuna katılmasıyla aralandı. Öğretmenleri Ebu Şadak'ın derslerinde devamlılık gösterdiğini ve yeni fikirler ortaya çıkaran başarılı bir öğrenci olduğunu söylüyor.

Ebu Şadak, sağlığına, derslerine ve fikirlerine olumlu katkısı olan babasını kaybetmesinin ardından, annesi ve 7 kardeşiyle bir arada yaşıyor.

Şu anda Gazze'deki en iyi 15 yüzücüden bir olan Ebu Şadak, öğretmenlerinin yoğun eğitimine tabi tutuluyor.

– Gözler dünya şampiyonasında

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ebu Şadak, “2015'te babamın ölümünden sonra acımı hafifletmek için bu takıma katıldım. Yüzmede rahatlama, eğlence, mutluluk, macera ve zorluklara meydan okuma buldum. ” dedi.

Babasını kaybetmesinin getirdiği duygunun ve yaşadığı ortamın baskısına rağmen yüzmede başarılı olduğunu belirten Ebu Şadak, “yüzme eğitimi benim için bir fırsat oldu. ” ifadesini kullandı.

Ebu Şadak, “Gazze denizinde ilk cankurtaran olmayı ve Filistin'i 2020 Tokyo olimpiyatlarında temsil etmeyi istiyorum. ” dedi.

Yaz aylarında haftada üç kez olmak üzere günde yaklaşık 2 saat antrenman yaptığını belirten Ebu Şadak, yüzmenin yıl boyunca sürmesi için Gazze'de kış havuzunun da olmasını temenni ettiğini dile getirdi.

Ebu Şadak, yüzmenin kendisine pozitif enerji sağladığını bu yüzden eve döner dönmez hemen derslerinin başına geçtiğine dikkati çekti.

– Rukiye, Filistin'i uluslararası platformlarda temsil etmek istiyor

Bir başka yüzücü Rukiye el-Baba (12) annesini ve bir kardeşini henüz iki yaşındayken İsrail'in 2008-2009'daki saldırılarında kaybetti. Annesi ve kardeşini kaybettiğinde 2 yaşındaydı ve belki onun acısı Fatıma Ebu Şadak'tan daha ağırdı.

Babası ve kendisinden büyük olan erkek kardeşiyle yaşayan Rukiye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin ve annesinin şehit olduğu dönemin kendisi için çok zor olduğunu, 2014'te yine İsrail saldırılarında amcasının şehit olmasıyla acılarını tekrar yaşadığını belirtti.

Rukiye, 3 yıl önce zayıf bedenine rağmen yüzme takımına girdi ve Gazze Şeridi'ndeki ilk 15 arasına seçilerek zorlukların üstesinden gelebilme yeteneğini kanıtladı.

Serbest, sırtüstü ve kulaçlama gibi yüzmenin her türünden keyif aldığını belirten Rukiye, yüzmede geçirdiği vaktin kendisi için en zevkli anlar olduğunun altını çizdi.

Rukiye, Filistin'i uluslararası platformlarda temsil etmek isteyen ekiple birlikte ortak bir hayali paylaştığını belirterek, yerel ve uluslararası kurumlarca ekibin desteklenmesini ve gerekli ilginin gösterilmesini istedi.

– Başarı yolunda ilerliyorlar

Öte yandan, antrenör ve takımın yöneticisi, Emced Tantiş (42), 2015'ten bu yana yaklaşık bin 400 çocuğa eğitmenlik yaptığını ve bu çocukların bir kısmının savaş kurbanı olduğunu söyledi.

Eğitimin ilk etapta Beyt Lahiya kıyısında, çok zor şartlar altında, başladığını aktaran Tantış, özellikle ailelerini kaybetmiş ve evi bombalanmış çocuklara yardımcı olmaya çalıştığını ifade etti.

Geçen yıl ilk kez 10-14 yaş arası kız takımı oluşturulduğunu belirten Tantiş, söz konusu takımın Tokyo olimpiyatlarına hazırlanması için ulaşım ve kapalı havuz masraflarını Almanya merkezli bir kurumun desteklediğini aktardı.

Tantiş, geçen yıl zorlu testleri aşarak oluşturulan 15 kişilik profesyonel kız takımının yüzde 70'inin iyi yüzme yeteneğine sahip savaş kurbanı çocuklar olduğunun altını çizdi.

Olimpiyatlara katılmak için hazırlanan kız takımının bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Tantiş, öğrencilerinin Gazze'de olimpiyatlara hazırlanmaları için kış şartlarına uygun kapalı havuz, uluslararası olimpiyatlarda kullanılan sertifikalı yüzme elbiseleri ve ekipmanları gibi birçok imkandan mahrum olduklarına dikkati çekti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?