FETÖ’nün hükümeti devirme planında “üst akıl” parmağı

ERZURUM (AA) – MUHAMMET MUTAF – Erzurum’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) ilişkin, eski Aşkale Tapu Müdürü Azmi Bozkaya hakkında 10 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın iddianamesinde, örgütün hükümeti devirmek için çok sayıda illegal yöntem kullandığı belirtildi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından örgüt üyeliğiyle suçlanan Bozkaya hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.

Mahkemece kabul edilen 36 sayfalık iddianamede FETÖ/PDY’nin kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması, faaliyeti, yönetim modeli ve eğitim alanlarının yanı sıra örgütün baskı oluşturma ve siyasi baskı stratejisi hakkında bilgi verildi.

İddianamede, son yıllarda “korku imparatorluğu” kuran örgütün bu sürecin ilk aşamasında bazı ses kayıtlarını gündem oluşturan yazarlar aracılığıyla kitlelere “iddia” şeklinde duyurduğu, ikinci aşamada ortaya atılan iddiaları haberleştirerek ülke genelinde tartışılır hale getirdiği, üçüncü aşamada da sosyal medya ve yayın organları aracılığıyla algı operasyonları yaptığı kaydedildi.

Örgütün hükümeti devirmek için yaptığı çalışmalar çerçevesinde kendisinden olmayanlara da çok sayıda illegal yöntemle baskı kurduğu anlatılan iddianamede, “17-25 Aralık sürecinde de bu yöntemlerle hükümeti devirmeye yönelik ‘üst akılla’ profesyonelce oluşturulmuş, tamamen organize bir strateji izlenmiştir.” ifadelerine yer verildi.

İddianamede, örgütün kendinden olmayanlara uyguladığı yasa dışı yöntemlere değinilerek, bu yöntemlerin kişilerin işleri ve aile yaşantıları, kişisel zaafları ve toplumsal konumlarına göre şekillendiği ve çeşitlilik gösterdiği vurgulandı.

Serbest meslek sahiplerini piyasadaki rekabet şartlarına aykırı olarak ekonomik anlamda zarara uğratmaya çalışan örgütün, mensupları aracılığıyla çeşitli gerekçelerle denetlemeler yaptırabildiğine işaret edilen iddianamede, örgütün baskısını asıl hissettirdiği alanın ise kamu çalışanları olduğu aktarıldı.

– Kendilerinden olmayan çalışanlara mobbing uygulamışlar

İddianamede, örgütten olmayan kamu çalışanlarına mobbing uygulandığı, terfi ettirilmedikleri, stratejik görevlere getirtilmedikleri, meslekten ihraca varan disiplin cezalarına çarptırıldıkları, istem dışı tayin edildikleri ve yurt dışında eğitim imkanlarından faydalandırılmadıkları öne sürüldü.

FETÖ’nün kullandığı yasa dışı yöntemlerin “şahısları hem madden hem de manen bitirmeye yönelik eylemler” olduğuna işaret edilen iddianamede, bu kişilerin aile, sosyal ve iş hayatında yıpratılarak itibarsızlaştırıldıkları, iftira ve saldırılara direnemeyerek belli süre sonra istifa ettirildikleri ya da örgütün istediği davranışları sergilemek zorunda bırakıldıkları tespitine yer verildi.

İddianamede, FETÖ’nün örgütten olmayanlara yönelik kullandığı yöntemler şu şekilde sıralandı:

“Uzantıları aracılığıyla şahıslar hakkında davalar açtırmak, hapse göndermek, tayin ve terfisini engellemek, aile düzenini bozmak, çeşitli sunucular aracılıyla internet sitelerinden kamu kurum ya da çalışanları aleyhine çeşitli iddialarda bulunmak, şahsı kamuoyu nazarında yargısız infaz eden görüntü ve sesler yayınlamak, illegal yöntemlerle temin edilen ve üzerinde oynanmış çeşitli dijital verileri kamuoyuna sunmak, tehdit ve şantajla şahsı örgüte büyük miktarlarda himmet ödemeye mahkum etmek ya da istenen işi yapmaya zorlamak.”

– Örgüt, taşeronluğunu yaptığı politikaları devlete hakim kılmak istemiş

“Siyasi Baskı” başlıklı bölümünde “Örgüt, siyasetle ilişkisi ‘faydacı’ ve hatta ‘fırsatçı’ temelde olup, öncelikle siyaset ve kurumları üzerinde etkili olarak kadrolaşmanın önünü açmayı, elemanlarını etkili konumlara taşımayı, onların korunup kollanmasını sağlamayı hedeflemektedir.” tespitine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

“Örgüt taşeronluğunu yaptığı politikaları devlete hakim kılmak istemektedir. Örgüt, başta uyuşturucu, terör ve Kürt sorunu olmak üzere iç güvenlik, dış politika, uluslararası güvenlik, bölgesel ve küresel ilişkiler, uluslararası kuruluşlar, ekonomi ve eğitim gibi konularda kendi alternatif politikalarını üretip, bunların devlet ya da hükümet politikası haline gelmesini sağlamaya çalışmaktadır.”

İddianamede, siyasi ve sosyal konularda kendi düşünce ekseni etrafında kamuoyu oluşturmak, toplumu hedef alıp terbiye etmek, karar alıcı ve politikacıları etkilemek amaçlarıyla özel yetiştirilmiş, medyada ve televizyon programlarında ön plana çıkartılmış akademisyen ve gazetecilerin, örgüt mensubu olarak ulusal ve uluslararası politikalara yön verebilmek adına başta algı operasyonu olmak üzere her türlü yolu denediği aktarıldı.

– FETÖ, yasamaya müdahale için mensuplarını milletvekili yapmak istemiş

Bu faaliyetlerin yanında FETÖ’nün mensuplarını milletvekili olarak Meclis’e sokmak istediği anlatılan iddianamede, örgütün böylece ilgi gösterdiği kanun tasarıları hakkında hukuk büroları aracılığıyla çalışmalar yaparak medya organlarının da katılımıyla yasama sürecine müdahil olmaya çalıştığı kaydedildi.

İddianamede, sanık Bozkaya’nın evindeki aramalarda FETÖ’ye ait doküman ve CD’ler ele geçirildiği, CD’lerin incelenmesi sonucu örgüte ait yasaklı yayınlar bulunduğu, telefon kayıtlarında örgüt üyesi şüpheliler ile görüşmeler yaptığı, Bank Asya’da 17-25 Aralık sürecinden sonra düzenli hesap hareketleri olduğu belirtilerek, bu sebeplerle sanığın örgüt üyesi olduğu yönünde kuvvetli deliller bulunduğu vurgulandı.

Erzurum Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlanacak Bozkaya hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?