Eşine 19 yıldır adeta bebek gibi bakıyor

İSTANBUL (AA) – HANİFE SEVİNÇ – Hastalığı nedeniyle hareket kabiliyetini yitiren ve konuşamayan eski futbolcu İsmail Gökçek'in 19 yıldır eli, kolu, ayağı ve sesi olan eşi Adalet Gökçek, kocasına adeta bebek gibi bakıyor.

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren fizikçi, uzay bilimci ve yazar Stephen Hawking'in 50 yılı aşkın süre mücadele ettiği Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı, eski Trabzonsporlu futbolcu İsmail Gökçek'in de 19 yıldır hayatında.

Zamanla hareket kabiliyetini kaybeden, elini, kolunu, ayaklarını ve bacaklarını kullanamayan, yaşamını tekerlekli sandalyede geçiren, yemeği bile midesine açılan borudan şırıngayla verilen İsmail Gökçek'in en büyük desteği ise eşi Adalet Gökçek.

Eşine adeta bir bebek gibi bakan Adalet Gökçek, konuşamayan İsmail Gökçek'in bakışlarından ve mimiklerinden ne demek istediğini anlayabiliyor, harfleri söyleyerek eşinin sesi oluyor.

Kafasını hareket ettirerek bilgisayarın faresi gibi kullanan, çipli gözlük sayesinde bilgisayara yazdıklarının sistem tarafından seslendirilmesiyle de iletişim sağlayabilen İsmail Gökçek'in, dernek başkanlığını, aile reisliğini ve babalık görevini yaparken de en büyük yardımcısı yine eşi.

Adalet Gökçek, eşinin günlük bakımından sonra her gün arabayla şoförlüğünü yaparak kendisini derneğe götürüyor. Burada da eşinin dernek çalışmalarına yardımcı olan Gökçek, yutma hissi olmadığı için eşinin boğazını özel bir aparatla sık sık temizliyor.

– “Artık zor gelmiyor ”

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Adalet Gökçek, 32 yıllık evliliklerinin 12'nci senesinde, 1999'da eşine ALS hastalığı tanısı konulduğunu belirterek, 19 yıldır eşine kendisinin baktığını söyledi.

Gökçek, “Eşimi seviyorum. Evlilik yemini iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta yapılıyor. Böyle bir hastalık başımıza geldi. Beraber mücadele ediyoruz. Bana zorluğu yok artık. Birçok şeyi öğrendiğimiz için alıştık, zor gelmiyor. ” dedi.

Şimdi 30 ve 27 yaşlarındaki oğullarının babalarına ALS tanısı konulduğunda çok küçük olduklarını dile getiren Gökçek, “Onların alışma süreleri zordu. 11 yaşındaki oğluma 5 ay sonra söyledim hastalığını ama 7 yaşındaki oğluma söyleyememiştim. İlk zamanlarda çocuklarımı çok ihmal ettim. Düşündükçe çok üzülüyorum onlar için. İlerleyen zamanlarda babalarındaki bedensel kayıpları görerek hastalığı öğrendiler. Erkek çocukları için baba rol model. Maalesef babanın hasta olması onlarda da derin yara bıraktı. ” ifadelerini kullandı.

Hastalığın ilk 3 yılının kendisi için çok zor olduğunu, alışamadığını dile getiren Adalet Gökçek, ilk zamanlarda eşinin durumu nedeniyle kendisini arayanlara hasta olmadığını söylediğini, genellikle ağladığını anlattı.

Zamanla hastalıkla yaşamayı öğrendiğini vurgulayan Gökçek, böyle bir şeyi kabullenmenin kendisine zor geldiğini ancak güçlü olmak zorunda kaldığını kaydetti.

– “Hiç 'aman' demedim ”

Adalet Gökçek, eşi hasta olduğu için babanın görevlerinin de kendisine kaldığını belirterek, şöyle devam etti:

“Onun için güçlü olmak zorundaydım. Önceden İsmail'in eşiydim. Şimdi hem şoförüyüm, hem hemşiresiyim, aşçısıyım. Ben İsmail'in her şeyiyim. Birlikte dışarı çıkıyoruz, tatile de gidiyoruz. Onun ALS olması bizim onunla dışarı çıkmamıza engel değil. Sinemaya, tiyatroya gidiyoruz. Birlikte izlediğimiz dizilerimiz var. Beraber sosyalleşiyoruz. Biz bir bütün olduk. Yapışık ikizler olduk. Onunla birlikte olmak beni mutlu ediyor. Tekrar dünyaya gelsem yine İsmail ile evlenirdim. O çok iyi bir insan. Hiç 'aman' demedim. İnşallah da Allah bana dedirtmez. Ben onu çok seviyorum. Bu işin anahtarı sevgi. Onun yerinde ben olsaydım, o da kesinlikle çok iyi bakardı, baktırırdı. Biz severek evlendik, hala aşkımız devam ediyor. Sevginin yapamayacağı hiçbir şey yok. ”

Sabah 07.30'da eşiyle uyandığını, kahvaltıdan bir süre sonra eşinin tekrar yattığını dile getiren Gökçek, günde 4-5 saat deliksiz uyuyabilen eşini, saat 13.30 gibi tekrar kaldırarak, banyodaki günlük temizlikten sonra ALS-MNH Derneği'ne götürdüğünü anlattı.

Gökçek, eşi İsmail Gökçek ile başkanı olduğu için her gün rutin olarak derneğe gittiklerini kaydetti.

ALS hastalarının 7 gün 24 saat bakım istediğini, kendisinin de elinden geldiğince eşine baktığını vurgulayan Gökçek, kendi hayatını da yaşamaya çalıştığını söyledi.

Gökçek, “Çok ayrı kalmıyoruz. O sabah uyurken dışarıdaki işlerimi tamamlıyorum, yürüyüşe çıkıyorum. Akşam da bazen yürüyüş yapıyorum. İsmail iyi bir hasta. Huysuz değil, insanları bunaltmıyor. Empati yapıyor. Hastamdan dolayı şanslı bir hasta yakınıyım. 7/24 birlikte olduğumuz için İsmail'in kaşının, gözünün hareketinden ne demek istediğini anlıyorum. Leb demeden leblebiyi anlıyorum. Bakışından mimiklerinden de istediğini anlıyoruz. ” şeklinde konuştu.

– “Birbirimize enerji veriyoruz ”

Adalet Gökçek, pozitif bir insan olduğunu, eşiyle birbirlerine enerji verdiklerini dile getirerek, “Kabullendin mi diye sorarsanız, tabii ki kabullenmedim ama ben ve çocuklarım ALS ile yaşamayı öğrendik. İsmail'e bakınca aşk görüyorum. Gençliğimi, birlikteliğimizi görüyorum. ” dedi.

Elini ve kollarını hareket ettiremeyen, yürüyemeyen ve tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren eşi İsmail Gökçek'in kendisine sarılabilmeyi çok istediğini vurgulayarak, “En çok neyi istediğini sorduğumda, 'Sana sarılmak olurdu' demişti. Ben sarılıyorum ama o bana sarılamıyor. Olsun yine başımızda, yanımızda. ” diye konuştu.

– “Beni hayata bağlıyor ”

Bilgisayar aracılığıyla konuşan İsmail Gökçek de, “Eşimin hakkını nasıl öderim bilmiyorum. gösterdiği sabır ve şefkatle beni hayata bağlıyor. 90 kiloyum. Beni kaldırıyor, yatakta pozisyon veriyor. Benim isteklerimi hayatının önüne koyuyor. Bunları yapmak için büyük gayret sarf ediyor. Evliliğimizin temeli saygıyla beslenen sevgidir. Bu yüzen hastalıkta ve sağlıkta oluğu gibi birbirimize sıkıca sarılmış durumdayız. Eşimi çok seviyorum, kendimi çok şanslı görüyorum. ” ifadelerini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?