Efkan Ala: AK Parti’de tabii ki değişim olacak

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, 7 Ekim'de yapılacak AK Parti olağanüstü kongresine ilişkin, "AK Parti'de tabii ki değişim olacak. AK Parti değişim ve birikimi bir arada taşıyan ve bir arada geliştiren partinin adıdır. Milleti memnun eden, o günün koşullarına göre karar alabilecek mekanizmaları oluşturacaktır. Önümüzdeki kongrede de milletimizin değişim arzusunu, birikimin taşınması arzusunu, tecrübenin değişimle birlikte görüleceği bir kompozisyonu milletimizle buluşturacağız" dedi. AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, DHA’ya açıklamalarda bulundu. Ala, 7 Ekim’de yapılacak olağanüstü kongrede kadrolarda değişim yapılacağı mesajını verdi. Değişim ile birikimin bir arada olacağı bir kongre yapacaklarını aktaran Efkan Ala, "Türkiye’nin birikim ile yeniliği bir arada göreceği bir kongre olacağını söyleyebilirim. Partimizin karar mekanizmalarını oluştururken yine değişimle tecrübe milletimizin huzuruna çıkacaktır. Biz geçtiğimiz seçimlerde TBMM’deki milletvekillerimizin yüzde 65’ni yeniledik. Ama önceki dönem milletvekillerimiz yine sahadalar. Siyaset sadece Meclis’te yapılmıyor. AK Parti, AK Parti teşkilatının ve genel merkezinin dışında 12 milyon üyesi olan büyük bir ailenin partisidir. Mekanizmaların dışında olan kardeşlerimiz daha çok sahadalar ve siyaset yapıyorlar. Biz bu rahatlık içeresindeyiz. AK Parti'de tabii ki değişim olacak. Her zaman birikimle yeniliği ve değişimi bir arada tutuyoruz. Böyle bir sonuçla milletimizi buluşturacağız. AK Parti, değişim ve birikimi bir arada taşıyan ve bir arada geliştiren partinin adıdır. Milleti memnun eden, o günün koşullarına göre karar alabilecek mekanizmaları oluşturacaktır. Önümüzdeki kongrede de milletimizin değişim arzusunu, birikimin taşınması arzusunu, tecrübenin değişimle birlikte görüleceği bir kompozisyonu milletimizle buluşturacağız" diye konuştu. 'TÜRKİYE VESAYETTEN KURTULDU, SİYASETİ GÜÇLENDİ' Ala, AK Parti'nin, bir reform hareketinin adı olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: "Kurulduğu günden bugüne Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu reform alanlarında gereğini hep yaptı. Sayısal yeterliliği bulduğunda reformları yapmaktan hiç çekinmedi ve siyasette makas değiştirdi. AK Parti’den önce vesayet altında bir siyaset vardı. AK Parti’den sonra vesayet ortadan kalktı, vesayetin yerini siyaset aldı. Ne demek? Bugün hangi problem olursu olsun, vatandaşlarımız o surunun, o problemin çözüm adresi olarak siyaseti görmektedir. Bunun dışında bir merci akıllarından bile geçmemektedir. Eskiden MGK toplantıları, Askeri Şura toplantıları bir hafta öncesinden takip edilirdi, hazırlıklar yapılırdı ve o bir ay konuşulurdu toplantı yapıldıktan sonra. Şimdi ne zaman bile yapıldığını millet bilmiyor, herkes kendi işini yapıyor. Hükümet toplantıları ve Cumhurbaşkanımızın açıklamaları takip ediliyor. Bu, kurumların da, siyasetin de güçlenmesini doğurdu, mümkün kıldı. Eskiden hem siyaset, hem kurumlar zayıflıyordu. Eskiden vesayetin siyaseti yönlendirdiği dönemlerde, Türkiye’nin içiresinde 'çekiç-güç' vardı. Ama şimdi Türkiye hem vesayetten kurtuldu, hem kurumları güçlendi, hem ordusu güçlendi, hem yargısı güçlendi, hem siyaseti güçlendi. Siyaset kendi işini yapıyor, bütün sistemi işletiyor. Ordumuz da bugün Libya'dan Somali'ye, Irak'tan Suriye'den Azerbaycan’a, Kosova’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde barışa hizmet ediyor. Kazan kazan sistemine geçirdi AK Parti Türkiye’deki kurumları ve siyaseti. O bakımdan çok kıymetli bir yön değişikliği oldu AK Parti ile birlikte. Siyaset kurumsallaştı ve merci haline geldi." 'EN ÖNEMLİ ADIM SİVİL ANAYASA' Ala, Avrupa Birliği sürecinde atacakları en önemli demokratik adımın sivil demokratik bir anayasa olacağını belirterek, "Şimdi siyaset istediği şekilde bir anayasa yapabilme imkanını bulmuş vaziyettedir. Bizim siyasette makas değiştirmemiz, vesayet odaklarını ortadan kaldırmamız vesilesi nedeniyle, siyaset kendi arzu ettiği, milletin talebini sisteme aktarabilecek imkanları buldu. Kendi arzu ettiği anayasayı yapabilir. Bu imkana sahiptir. Şimdi Meclis’e düşen sivil bir atmosfer içerisinde sivil kesimlerin katılımıyla, sivil prosedürlerin işletilmesiyle bir sivil anayasayı milletimize armağan etmektir. Bu aşamaya geldik, geciktik bile. Meclis açılınca hızlanacaktır. Biz şöyle bir anlayış içeresinde değiliz; ‘yapalım sunalım.’ Hayır önce beraber bunu tartışalım, birlikte yapalım. Eğer birlikte yapma fırsatı da olmazsa o zaman yapıp sunalım. Nasıl yapılması gerektiğini de kesimlerle tartışarak kararlaştıralım istiyoruz. Elbette bizim yol haritamız var. Ama bir sivil anayasa, toplumsal desteği yüksek bir anayasa istiyorsak, bütün kesimleri de dikkate alarak süreci yönetelim istiyoruz, arzumuz bu yöndedir" dedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?