Dünya Doğumsal Kalp Hastalığı Farkındalık Haftası

İSTANBUL (AA) – Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazan Özbarlas, “Doğuştan kalp hastalığı görülme sıklığının yaklaşık yüzde 1 olduğu göz önüne alındığında, ülkemizde her yıl yaklaşık 12 bin yeni doğuştan kalp hastası dünyaya geliyor.” dedi.

Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneğince, “Dünya Doğumsal Kalp Hastalığı Farkındalık Haftası” kapsamında, toplumu ve aileleri bu konuda bilinçlendirme amacıyla basın toplantısı düzenlendi.

Özbarlas, doğuştan kalp hastalığının erken teşhisi için doğum öncesi ve sonrası kontrollerin önemine değinerek, Türkiye’deki çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin son yıllarda önemli ilerleme gösterdiğini anlattı.

Türkiye’de artık anne karnında teşhis konulabildiğini ve böylece, birçok ağır doğuştan kalp hastalığının ameliyatla tedavi edilebildiğini belirterek, “Kalplerinden orta veya geniş deliklerle doğan bebekler, erken teşhis ve zamanında tedavi edilmezlerse kalp yetersizliği gelişebilir, akciğer tansiyonu yükselebilir, büyüme ve gelişmeleri geri kalır, sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarıyla sağlıkları ve tüm ailenin hayatı etkilenir.” dedi.

Özbarlas, doğuştan hastalıklar arasında en sık görülenin, kalbin yapısal bozuklukları olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

“Doğuştan kalp hastalığı görülme sıklığının yaklaşık yüzde 1 olduğu göz önüne alındığında ülkemizde her yıl yaklaşık 12 bin yeni doğuştan kalp hastası dünyaya geliyor. Bu hastalık değişik şiddet ve şekilde olabilir. Hastaların yüzde 49’una hayatlarının bir döneminde anjiyo ya da ameliyat yoluyla tedavi gerekebilir. Tedavi ihtiyacı olanların üçte birine, her yönden çok özel bir dönem olan bebeklik döneminde bu işlemlerin yapılması hayat kurtarıcı olabiliyor. Günümüzde doğmadan önce tanı koyulabilmesiyle tedavi şansı yakalayabilecek bebek sayısı giderek artıyor. Doğuştan kalp hastalıklarının daha az ciddi olanları ise çocukluk yıllarında ya da yetişkinlikte bile teşhis edilebiliyor.”

– “Hastalık yakından takip edilmeli”

Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu da hastalıkla ilgili anne ve babalara tavsiyelerde bulundu.

Ailelerin, çocuklarının tedavilerini asla aksatmaması gerektiğini dile getiren Ömeroğlu, şunları kaydetti:

“Çünkü doğuştan kalp hastalığıyla dünyaya gelen bir bebeğin iyi beslenmesi, büyüme ve gelişmesinin yakından takip edilmesi gerekiyor. Özellikle içinde bulunduğumuz kış aylarında enfeksiyon hastalıklarından korunmaya çok dikkat edilmeli. Bu tür hastalıklar genellikle solunum ve direk temas yoluyla bulaşır. Dolayısıyla hasta insanlarla aynı ortamda uzun süre kalmak, el sıkışmak ve benzeri temaslarda bulunmaktan kaçınılmalı.”

Toplantı çerçevesinde, kalp hastası çocukların kendi hikayelerini anlattıkları resimleri de sergilendi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?