Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı

İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “(İran'la ortak operasyon) Bunlara karşı ortak operasyon, ortak eylemi konuştuk. Hamdolsun bu gece yapıldı. Daha önce de yapıldı ama bu daha kapsamlı bir şey oldu. Bunu devam ettirecekler. Bizim buradaki kararlılığımız birçok şeyi de orada farklı bir şekilde etkileyecektir. İş burada kalmayacak. Bunun devamı var. İran tarafı da bizim arkadaşlarımız da kararlılıklarını sürdürüyorlar. ” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 7, Ülke TV ve TVNET ortak yayınında katıldığı “Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel ” programında, gençlerin sorularını yanıtladı.

Bir gencin Bayburt'un gelişimiyle ilgili sorusu üzerine Erdoğan, “Biz Bayburt'a üniversiteyi yaptık. Bunun dışında hamdolsun Anadolu lisesine, fen lisesine varıncaya kadar bunları Bayburt'umuza getirdik. Hala Bayburt'ta böyle yatırımlar devam ediyor. Ama hepsinden öte Gümüşhane üzerinden Bayburt'u Zigana Tüneli ile şu anda Karadeniz'e bağlıyoruz. Geçmişte oranın sıkıntıları çok çok daha büyüktü. Aynı şekilde Bayburt'u Erzurum'a yine çok farklı bir şekilde bağladık. Ulaşımı itibarıyla Bayburt'u ciddi manada rahatlattık. Bayburt, Bayburt olalı böyle bir hizmet görmedi. ” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir soru üzerine ise AK Parti'ye oy veren gençlerin miktarının da oranının da diğer siyasi partilerle mukayese edilemeyecek şekilde önde olduğunu dile getirdi.

Gençlerin yüzde 40-45'inin AK Parti'ye oy verdiğini gördüklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Tüm bunların yanında üyeler açısından da bizde 30 yaş sınırı var. 30 yaşın altında gençlik teşkilatımızın mensuplarıdır. Ve 1 milyon civarında bizim sadece gençlikte üyemiz var. O sınırı aştığı anda onları ana kademeye alıyoruz. Bayanlarda da bizim şu anda üye sayımız yaklaşık 4,5 milyondur. Hiçbir siyasi partinin böyle bir üye sayısı yok. Diğerlerinin topunun üyesini alsanız bu rakama ulaşamazsınız. Bizim toplamda üye sayımız zaten yaklaşık 11 milyon civarında. Bu noktada da gayet iyi bir konumdayız. Birimlerimiz var, araştırma geliştirme merkezimiz, medya tanıtım. Onlar sosyal medyayı en ideal şekilde kullanırlar ve gençliğe ulaşma noktasında Ar-Ge merkezimizle medya tanıtım bölümümüz oralara yönelik çalışırlar ve başarılı olarak da bu çalışmaları sürdürüyorlar. ”

Erdoğan, “O Tweetleri siz mi atıyorsunuz? ” sorusu üzerine ise “Ben ekibimi kurdum Tweetleri onlar atıyor. Çünkü Tweete pek iyi bakmıyorum. Konuları bilirler, ona göre hemen sorarlar. Biz de uygundur deriz ve atarlar. Şimdi ben bir de onlarla uğraşırsam bu çalışmaları kim yürütecek? ” dedi.

– “Aselsan'da ayrılmalar söz konusu değil ”

Gençlerin yurt dışında çalışmak istediği ve Aselsan'daki bazı mühendislerin istifa ederek başka yerlere gittiği yönünde haberlerin olduğu hatırlatılan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bunlar bir defa asparagas haberler. Şimdi yurt dışında iş bulur bulmaz onu pek bilmem ama şimdi tam aksine yurt dışından Türkiye'ye dönüşlerin yoğunlaştığı bir döneme gidiyoruz. Bu sadece inşaat mühendisliği değil, elektrik elektronik, makine mühendisliği vesaire. Bunun yanında tıp, bu konuyla ilgili tam bir geri dönüşümün olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Mesela Şu anda Ankara'da kurduğumuz 3 bin 600 -3 bin 700 yataklı şehir hastanesinde çok ciddi bir geri dönüş var. Yurt dışından Türkiye'ye dönenler var, özel sektöre gidip tekrar devlete dönenler var. Bu tür bir süreci yaşamaya başladık ve Aselsan'dan falan bu şeyler filan bunlar da çoğu uydurma. Çünkü Aselsan bir defa ücret politikasıyla vesaireleriyle de uygun bir yer. Zorla kimseyi tutamazsın ama bu anlattıkları gibi de böyle bir ayrılma şeyi falan Aselsan'da söz konusu değil. Aselsan, tam aksine şu anda genç, kabiliyetli olanları seçerek kervanına katıyor ve orada çalıştırıyor ve güçlü bir kuruluş olarak da yoluna devam ediyor. ”

Erdoğan, gelenekçilik ve modernitenin ortasının bulunmasının en isabetli yol olacağını düşündüğünü anlatarak, tekdüze modernitenin de tekdüze gelenekçiliğin de doğru olmadığını söyledi.

Her ikisinin ortası bulunduğunda isabetli bir karar verilmiş olacağını dile getiren Erdoğan, “Modern mimariden alacaklarımız var ama geleneksel mimariden de alacağımız var. Mesela yaptığımız yatırımlarda her zaman arkadaşlarıma tavsiyem odur. Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde biz her ikisini de kullandık. Hatta üçünü de kullandık. Bizde şimdi Selçuklu mimarisi var, Osmanlı mimarisi var ve bir de modern mimari var. Yani üçünün sentezidir bizim Cumhurbaşkanlığı Külliyesi. Üçünü de orada bulursunuz. Niye? Bize bakan bizim ecdadımızı orada görsün aynı zamanda şu anki yapıyı da görsün ve gelenler de dünyanın en ileri ülkeleri girdikleri zaman görünce diyorlar ki 'Bu çizgilerle siz neyi ifade ediyorsunuz?' Hepsi de takdirleriyle ayrılıyorlar. Bizim orta yolu bulmamız her zaman için en isabetli olandır. Tekdüze bir yere kapılıp gitmenin yanlış olduğuna inanıyoruz. ” ifadelerini kullandı.

  • İran'la ortak operasyon

“İran ile doğu sınırda PKK'ya yönelik ortak operasyon ” konusunda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Uzun zamandır İran-Türkiye sınırında… Orada biliyorsunuz PKK'nın İran yüzü PJAK'tır. Biz de PKK. PJAK'tan İranlılar rahatsız. Tabii biz de PKK'dan rahatsızız. Zaman zaman bizden o tarafa zaman zaman onlardan bu tarafa… Bunlara karşı ortak operasyon, ortak eylemi konuştuk. Hamdolsun bu gece yapıldı. Daha önce de yapıldı ama bu daha kapsamlı bir şey oldu. Bunu devam ettirecekler. Bizim buradaki kararlılığımız birçok şeyi de orada farklı bir şekilde etkileyecektir. İş burada kalmayacak. Bunun devamı var. İran tarafı da bizim arkadaşlarımız da kararlılıklarını sürdürüyorlar. Ortak operasyonlar. Ne kadar etkisiz hale getirildiği daha açıklanmadı. ” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi tecrübelerini kaleme alıp almayacağı hususunda gelen soru üzerine ise şunları söyledi:

“Siyasette bunları siyasetçinin kendisine sormak siyasetçiyi zor durumda bırakır. Bunları ben yazmaya kalkarsam… Bunlar artık geçmişte kaldı. Yazdırıyorum. Bu görevleri yapan arkadaşlarım var. Yaklaşık 10-15 arkadaşım çalışıyorlar. Bu eserler de çıkmaya başladı. Bunları önümüzdeki yıldan itibaren piyasaya da süreceğiz. ”

Eserlerde yapılan konuşmalar ve hizmetlerin yer alacağı bilgisini veren Erdoğan, bu eserlerin yazıldığını ve gelen misafirlere verildiğini söyledi.

Erdoğan, eserlerin başta devlet başkanları olmak üzere hediye edildiğini yineleyerek, “Bunlar sadece Türkçe değil, İngilizce ve Arapça olarak basılıyor. Gelen ülke lideri hangi dil üzerine ise bunlardan hediye ediyoruz. Sadece devlet başkanları, başbakanlar, dışişleri bakanları veyahutta büyükelçiler değil. Biliyorsunuz büyükelçileri kabullerimiz var. Agreman dediğimi olay var. Onlar geldiklerinde bunlardan birer tane hediye ediyoruz ki onların büyükelçiliklerinde bizim eserlerimiz bulunsun. Bu şekilde bunu devam ettiriyoruz. Ama özellikle son dönemde 'Dünya Beşten Büyüktür' adlı eserim. onu hemen hemen her gelene dışarıdan, uluslararası bir marka konumunda olanlara hediye ediyorum. Dünyanın beşten büyük olduğunun anlaşılması lazım. İlk etapta üç dil. Türkçe, İngilizce ve Arapça. ” diye konuştu.

Bütün müzakere ve görüşmelerde mutlaka not tuttuğunu dile getiren Erdoğan, bu notları özel kalemine ilettiğini ve orada tasnif edildiğini anlattı.

  • “İstişarede konuya dayalı olarak ekiplerim vardır “

Erdoğan, siyasette yalnızlık hissedip hissetmediğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Zaman zaman 'Yalnız adam' rolünü oynadığımı söyleyenler oluyor. Bunları doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Yalnız olan bir adam herhalde 82 milyon nüfusu olan bir Türkiye'yi böyle bir konuma getiremezdi. Bizim işimiz tamamen bir kolektif aklın bir ortak dayanışmanın ve 'Ve şavirhum fil emr.' hükmünün gereği olarak yani 'Bütün işlerinizde istişare ediniz.' hükmü gereği istişareye dayalı olarak yürür. Benim istişarede konuya dayalı olarak ekiplerim vardır. Bu kabine herhalde boşuna değil. Kabine içerisindeki arkadaşlarımın belli bir alanı var. Diyelim ki terörle ilgili bir karar mı vereceğim, bu konuda kimlerle görüşme yapmam gerektiği bellidir. Savunma alanında bir karar mı vereceğim, bu alanda kimlerle görüşme yapmam gerekir, bunlar bellidir. Bunları bir kenara koymak mümkün değil. Sürekli olarak da bu istişare mekanizmasını, kolektif akla dayalı olarak sürdürürüm. Bundan da taviz vermem asla mümkün değil. ”

Enerjik olmasını antrenmanlı olmasına bağlayan Erdoğan, “Eğer antrenmanlarınızı dikkatli yaparsanız bu kadar yoğun mitingler, kapalı salon toplantılar, vesaire… Bunların hepsi birer antrenman. Bugün önce Çanakkale'de stadyumda yaptığımızda o adete miting, ondan sonra geldik hemen abidede yaptığımız toplantımız. Bu arada Troya… Tavsiye ederim. Troya Müzesi'ni muhakkak gezin. Çok çok önemli bir müze. 60 milyonluk bir yatırım. ” dedi.

  • KYK borçları

Erdoğan, “Birçok öğrencinin ortak derdi olan KYK borçlarını affı veya indirimi var mı? ” sorusu üzerine, şunları söyledi:

“Bu soruya iki türlü cevap verilir, bir Bay Kemal gibi, bir Tayyip Erdoğan gibi. Bay Kemal gibi cevap verirsek 'Sildim gittim.' der ama benim Erdoğan gibi cevap vermem lazım. Ben 82 milyonun hakkının olduğu bir parayı korumak uğruna bunu vermem lazım. Bir defa kredide iş bulduğunuz zaman faiz yok, bu borcunuzu ödemeye başlıyorsunuz, taksitleri de çok çok düşük. Biz geldik, harçları kaldırdık mı? Kaldırdık. Bizden önce vardı ama bu burs olduğu zaman ödeme yok ama kredide ödeme var. Bunu da sigortalı bir işe girdiğin andan itibaren taksitli olarak faizsiz olarak ödüyorsun. Bunu da artık devlete çok görmeyelim ve bu da sizi rahatsız edecek bir ödeme planı değil. 'Bana devletim okuma imkanı sağladı, ben de okudum, mezun oldum, onun kredisiyle okudum, sonra da paramı sigortalı olduktan sonra taksit taksit ödedim.' Bunun huzuru içinde hayata atılmak çok da isabetli olur diye düşünüyorum. ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir öğrencinin, “Gençler sizden 'Yüzümüzü Asya'ya dönmeliyiz.' sözünü duymak istiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? ” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Diyorum her zaman, rabia. Tek millet. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle Abhaz'ıyla, Roman'ıyla, bu ülkede 82 milyon biz tek milletiz. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz, bizde ayrımcılık yok. İki, tek bayrak. Bizim bayrağımıza eş asla, o paçavraları filan yanına koyuyorlar ya, asla bunları kabullenemeyiz ve bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Oradan da tek vatana geçiyoruz, tek vatan. 780 bin kilometrekare. Biz buraya nereden geldik biliyor musunuz? Biz buraya 22 milyon kilometrekareden tıraşladılar tıraşladılar ve 780 bin kilometrekareye geldik. Ecdadımızın tüm hakim olduğu yerlerin miktarı o dönemde 22 milyon kilometrekare. Şu anda 780 bin kilometrekare. Tek vatan derken, buradan asla taviz vermek yok, burası bizim son kalemizdir. Bunun için Afrin'de de Cerablus'ta da ne gerekiyorsa her şeyi A'dan Z'ye yaptık ve yaparız. Dördüncüsü tek devlet. Devlet içinde devlet asla tanımıyoruz. Devletimiz tektir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başka yok. Buna da eş bazıları kurmak istediler. İşte bu malum güneydoğudakiler, Kandil'den yönetilenler, sonra inkara başladılar, onu külahıma anlatsınlar. Hepsinin biz gizli dosyalarını biliyoruz. Dert başka ama bunlar bir ülkede böyle bir hayale gerçek olarak ulaşamayacaklar. Bunun için de bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi de makam ve mevki için sevmeyeceğiz. Bu benim hemşehrimdir, bu Laz'dır, bu Türk'tür, bu Kürt'tür, bu Arnavut'tur, bu Çerkez'dir, bu Roman'dır, bu Abhaz'dır. Ben insanım o da insan. Rabb'imiz ne buyuruyor, 'Biz sizi kavimler halinde yarattık.' Üstünlük hangi kavme ait olduğunla değil, üstünlük ittika iledir, takva noktasında, Allah'a yakınlık konusunda kim daha üstünse üstün odur. Onun için kimse afra tafra yapmasın. Ancak müminler kardeştir ve kardeş olarak sadece ve sadece Allah için seveceğiz. ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart seçimlere değinerek, “31 Mart malum ülkemiz için bir beka sorununun halli kararının verileceği bir tarih. ” dedi.

Seçimde dörtlü çetenin olduğunu ifade eden Erdoğan, “CHP, sözde İYİ Parti, HDP ve onun yanında Saadet, dördü birleşmişler, bir adımın içindeler. Neyi nereye taşıyacaklar ortada. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Bir diğeri de çok önemli sevgililer sevgilisi Peygamberimiz ne buyuruyor, 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Bunları bir kenara koymak mümkün değil. O zaman hareket tarzımız, ölçümüz bu. Buna göre adımlarımızı da atacağız. 31 Mart gençliğimiz, geleceğimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olsun. ” diye konuştu.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?