Bosna’da katliamın simgesi: Beyaz kurdeleler

PRİJEDOR (AA) – BOZİCA RADİC – Bosna Hersek’te 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta, ülkenin kuzeyindeki Prijedor şehrinde Sırp olmayan sivillere yönelik katliamın izleri hala taze.

31 Mayıs 1992’de Sırp birlikler tarafından radyo aracılığıyla yapılan anonsta, şehirdeki Sırp olmayan halklardan evlerine beyaz çarşaf asmaları ve sokağa çıkarken kollarına beyaz kurdele bağlamaları emredilmiş, bu şekilde tespit edilen binlerce Boşnak ve Hırvat toplama kamplarına götürülmüş, tecavüze uğramış, hunharca katledilmişti.

Aradan geçen 24 yıla rağmen, Prijedorlu savaş mağdurları 1992 yılının mayısında yaşananları hala unutamadı. 2012 yılından bu yana “Beyaz Kurdele Günü” olarak anılan 31 Mayıs’ta, vatandaşlar kollarına beyaz kurdeleler bağlayarak, Prijedor’da yaşanan katliama dikkat çekiyor.

Ailesiyle 24 önce memleketi Prijedor’u terk etmek zorunda kalan Zijad Alisic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaşta Trnopolje ve Omarska toplama kamplarında tutulduğunu belirterek, “Bugün hala yaşadıklarım aklımda. Başka şeyler düşünüp, o dönemde yaşadıklarımı unutmaya çalışıyorum.” dedi.

Bugün İsviçre’de yaşadıklarını ve memleketi Prijedor’a katliamın yıl dönümlerinde geldiğini anlatan Alisic, 1992 yılının mayıs ayında sokağa çıkarken taktığı beyaz kurdelenin “sadece bir başlangıç” olduğuna dikkati çekti.

Alisic, Prijedor’un “Büyük Sırbistan” ideolojisinde stratejik bir konumu olduğuna dikkati çekerek, bir zamanlar herkesin barış içerisinde yaşadığı Prijedor’un yeniden eski zamanlarına dönmeye başladığını ve Sırpların her şeye rağmen amacına ulaşamadığını savundu.

“Beyaz Kurdele Günü”nün organizatörlerinden Edin Ramulic de Prijedor katliamının kurbanları anısına düzenlenen bu etkinliğin Bosna Hersek’te ve dünyada 2012 yılından bu yana gelenekselleştiğini anlatarak, “Her yıl farklı şekillerde hazırladığımız sembolik gösterilerle aslında Prijedor’da yapılmayan anıta da işaret ediyoruz. Bugün bile görünmeyen o beyaz kurdeleleri taşımaya devam ediyoruz.” dedi.

“Kvart” Gençlik Merkezi Müdürü Goran Zoric ise Prijedor’da yaşananların bir kenara atılıp unutulduğunu ifade ederek, “Bu insanlar 20 yıldır neyin esiri oldular? Boşnak, Hırvat ve Sırplar arasında 20 yıldır devam eden çatışma söylemleri niçin yapılıyor? Bu soruların en basit cevabı, bunların belli kesimlerin çıkarına işlemesidir.” diye konuştu.

– Prijedor’daki katliamlar

Bosna’daki savaşın başlarında, 1992 yılı mart ayında, eski Yugoslavya’daki Devlet Güvenlik Teşkilatı’nın (UDBA) başına getirilen Sırp kökenli Simo Drljaca, Prijedor’da bir ayda 13 polis karakolunda görev yapan bin 775 Sırp’ı silahlandırdı. Sırp birlikleri, 29 Nisan gecesi nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Prijedor kentini ele geçirdi.

Ağır silahlara sahip Sırp birlikleri, 23 Mayıs 1992’de Prijedor civarındaki köylere saldırarak, 102’si çocuk 3 bin 176 sivili katletti.

Sırplar, 1992 yılı Mayıs ayında yerel radyolar üzerinden verdiği ilanla, “Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz çarşaf asmalarını, sokağa çıkarken de kollarına beyaz kurdele bağlamalarını” emretti. İşgalci Sırpların talimatlarını yapmak zorunda kalan vatandaşlar, bu yöntemle tespit edildi. Tespit edilenler, esir kamplarına götürülerek, katliamlara, işkencelere ve tecavüzlere maruz kaldı.

Bu dönemde, yaklaşık 30 bin Prijedorlu Omarska, Keraterm, Kozarac, Trnopolje ve Manjaca’daki toplama kamplarına götürüldü, on binlercesi ise doğdukları bu topraklardan sürgün edildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?