Bosna Hersek’in dört minareli tek camisi: Hamza Bey

SANSKİ MOST (AA) – GORDANA KAURIN – Bosna Hersek’in kuzeybatısındaki Sanski Most şehrinde bulunan tarihi Hamza Bey Camisi, hem ülkedeki dört minareli tek cami olmasıyla hem de hikayesiyle insanları büyülüyor.

Bosna Hersek’in Osmanlı İmparatorluğu idaresinde olduğu 1557 yılında, dönemin Bosna Beylerbeyi Hamza Bey tarafından yaptırılan iki minareli camiye, Bosna’daki son savaşta (1992-1995) şehit edilen Biscevic kardeşler anısına 2000 yılında iki minare daha eklendi. Cami, bu haliyle ülkenin dört minareli tek camisi ve eşsiz yapıtlarından biri haline geldi.

AA muhabirine cami hakkında bilgi veren Sanski Most Başimamı Husein Kovacevic, caminin Bosna Hersek İslam Birliğinde özel bir yeri olduğunu belirterek, ülkedeki dört minareli tek cami olan Hamza Bey Camisi’nin yaklaşık beş asırlık tarihi boyunca iki kez yıkılıp yeniden yapıldığını aktardı.

Caminin bugünkü görünümüne 2000 yılında kavuştuğunu dile getiren Kovacevic, her bir minaresi 51,5 metre yüksekliğindeki camiye cuma namazı için bine yakın kişinin geldiğini kaydetti.

Şehirde “yaşayan cami” olarak da nitelendirilen Hamza Bey Camisi’nin, her yaştan Müslümanları çatısı altında topladığını anlatan Kovacevic, caminin yanı başında aynı isimde kütüphane, kitabevi ve restoran da bulunduğunu ifade etti.

Caminin aynı zamanda gençleri bir araya getiren çeşitli dini etkinliklerin düzenlendiği bir mekan da olduğuna işaret eden Kovacevic, “Yaz aylarında yurt dışında yaşayan Boşnakların şehre gelmesiyle cami dolup taşıyor. O zamanlarda, akşamları edebiyat sohbetleri de düzenliyoruz.” diye konuştu.

– Şehit kardeşler anısına iki minare yapıldı

Kovacevic, Hamza Bey Camisi’ndeki iki minarenin, Bosna’daki savaşta Manjaca Toplama Kampı’na götürüldükleri sırada şehit edilen Biscevic kardeşler anısına yapıldığını söyledi.

İki minarenin şehit edilen kardeşlerin ağabeyi ve babasının bağışlarıyla inşa edildiğini belirten Kovacevic, “Sonradan yapılan bu iki minare, savaş zamanı yaşananların ve çekilen acıların unutulmaması için de son derece önemli bir sembol.” dedi.

Caminin avlusundaki beyaz leylak ağacının da ilginç bir hikayesi olduğunu dile getiren Kovacevic, “Rivayete göre, leylak ağacı iki asır önce Macaristan’dan gelen Müslümanlar tarafından dikildi. Bir diğer ifadeyle, Türklerin bugünkü Krajina bölgesine çekilmeye başladığı zamanlarda. Şimdi onların torunları burada yaşıyor.” şeklinde konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?