Boğaziçi Üniversitesinde pankreas kanseri tedavisi için nano ilaç çalışmaları yürütülüyor

İSTANBUL (AA) – Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nazar İleri Ercan, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan pankreas kanserinin tedavisine yönelik nano ilaç geliştirmek üzere çalışma yürütüyor.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Nazar İleri Ercan'ın 3 yıl sürmesi planlanan nano ilaç araştırması TÜBİTAK tarafından destekleniyor.

Ercan, yeni araştırmasına ilişkin bilgi verirken, pankreas kanserinin, dünya çapında, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını belirtti. Kanser çeşitleri içinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 10'un altında bulunan pankreas kanserinin, kanser kaynaklı ölümlerde üçüncü sırada yer alan meme kanserini yakın gelecekte geçeceğinin öngörüldüğüne değinen Ercan, var olan tedavi yöntemlerinin kısıtlı kaldığını aktardı.

"Bir araştırmacı olarak bu konuya bir çözüm bulabilir miyim?" düşüncesinin kendisini söz konusu çalışmaya yönlendirdiğini anlatan Ercan, şu bilgileri verdi:

"Hastalığın ilk evrelerde teşhisi durumunda ilk tercih edilen yöntem tümörün cerrahi olarak temizlenmesi. Ancak pankreas kanseri çok sinsi ilerleyen bir hastalık olduğu için genellikle geç evrelerde fark edilebiliyor. Bundan dolayı cerrahi uygulamalar hastaların sadece yüzde 20'lik bir kısmı ile sınırlı kalıyor. Radyoterapi ve kemoterapi ayrı ayrı veya uygulanabiliyorsa cerrahi tedaviyle kullanılan diğer yöntemler. Sağlıklı hücreler üzerindeki oldukça fazla olan yan etkiler, kemo-direnç ve sınırlı ilaç dağılımı gibi nedenler bu yöntemlerin etkinliğini oldukça kısıtlıyor. Son yıllarda ise farklı kemoterapi ilaçlarının nanoformülasyon ile kullanıldığı kombinasyonel terapinin yaşam süresine katkı sağladığı gelişmeler olduğunu görüyoruz. Halen deneme altındaki bu ve benzeri tedavi protokolleri yine toksik, kısa dönemli ve oldukça maliyetli.

Kalıcı tedavi arayışında daha etkin, minimal toksisiteye sahip ve az maliyetli ilaç arayışı günümüzde devam ediyor. Bizim projemiz de var olan tedavisel yöntemlerden farklı olarak, literatürde ayrı ayrı etkinliği bilinen kemoterapi, immünoterapi gibi yöntemleri tek bir yapıda toplamayı hedefliyor. Bunun için daha az toksik olabilecek fitokimyasallardan türetilen ilaç molekülü kullanılacak ve geliştirilecek olan hesapsal modellerle de ilacın etkinliğinin artırılmasını anlamaya yönelik araştırmalar yapılacak."

Dr. Öğretim Üyesi Ercan, ilacın farklı çalışma mekanizmalarını bir arada toplayan bir sistem olduğunu belirterek, ışığa duyarlı özelliği de bulunan sitotoksik ilaç kombinasyonunun immünoterapide kullanılan nanokeseciklerle hastalıklı bölgelere yönlendirileceğini, böylece sadece hastalıklı bölge üzerinde etkili olabilecek ve hastalığın farklı direnç noktalarını kırabilecek bir sistem elde etmenin hedeflendiğini aktardı.

Çalışmaların deneysel kısmının önce nano ilacın sentezlenmesi, karakterizasyonu ve in vitro (canlı dışında) çalışmalarla çeşitli hücreler üzerinde denenmesini kapsadığını ve bunun yaklaşık 1,5-2 yıllık bir süreç olduğunu kaydeden Ercan, elde edilecek verilerle klinik öncesi hayvan deneyleriyle ilerleneceğini, bunun da 1-1,5 yıl sürmesinin beklendiğini anlattı.

Lisans ve yüksek lisans derecelerini ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü'nden alan Nazar İleri Ercan, doktorasını aynı alanda University of California'da 2010'da tamamladı. Ercan, 2016'dan bu yana Boğaziçi Üniversitesi Kimya Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nde görev yapıyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?