Birleşik Krallık’ta “Süper Perşembe”

LONDRA (AA) – Birleşik Krallık’ta seçmenler genel seçimlerden sonraki en kapsamlı oylama için yarın sandık başında olacak.

Birleşik Krallık’ta İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda bölgesel parlamentolar için sandık başına giderken, İngiltere’de 124 birimde belediye meclisi, Londra, Bristol, Liverpool ve Salford’da da belediye başkanlığı seçimleri gerçekleştirilecek.

Birleşik Krallık genelinde 45 milyon kayıtlı seçmenin sandık başına gideceği seçim günü “Süper Perşembe” olarak nitelendiriliyor. İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’da 18 yaşın, İskoçya’da ise 16 yaşın üzerindeki vatandaşlar yarın yerel saat ile 07.00’den 22.00’ye kadar oy kullanabilecek.

– “Türk” başkan gidiyor, Müslüman başkan ufukta

Belediye başkanının 4 yıllık bir süreyle görev yaptığı Londra’da son 2008’den bu yana görevi Boris Johnson yapıyor. Türk kökenli Johnson, Damat Ferit Paşa hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapan Ali Kemal Bey’in torununun oğlu. Londra belediye başkanlığı için yarışan 12 aday içinde anketlere göre önde giden ise Pakistan kökenli Müslüman aday Sadık Khan.

Londra’da yarış hükümetteki Muhafazakar Partinin adayı Zac Goldsmith ile Khan arasında geçecek. Anketler, Sadık Khan’ın yarışı 10 puana yakın bir farkla önde götürdüğünü gösteriyor.

Adayların seçim kampanyalarında üzerinde en çok durulan konuyu, kentteki konut sıkıntısı oluşturuyor. Yeterli konut arzının olmadığı Londra’da, uzmanlar, ortalama İngiliz vatandaşının ev sahibi olmasının zorlaştığını söylüyor. Uzmanlar, kentte emlak fiyatlarının hızlı artışında yabancı yatırımcıların emlak piyasasına gösterdiği ilginin önemli bir etken olduğu görüşünde. Yüksek kiralar ve hayat pahalılığı nedeniyle de giderek artan sayıda İngiliz, başkentin dışında bir yaşam kurmayı tercih ediyor.

Muhafazakar aday Goldsmith’in seçmene birinci vaadi yılda 25 bin düzeyinde olan yeni konut üretimini 2020 itibariyle iki katına çıkarmak.

Müslüman aday Khan da Londra’da emlak satışında yabancı yatırımcılara değil, kentte yaşayanlara öncelik vereceği vaadinde bulunuyor. Khan’ın bir diğer önemli vaadi de kentte toplu ulaşım ücretlerini 4 yıl boyunca dondurmak.

Geçen hafta Başbakan David Cameron’ın radikal çevreler ile ilişki içinde olmakla suçladığı Khan’ın seçim broşüründeki önemli bir madde de aşırılık ile mücadele. Kendisini “Aşırılıkla mücadele edecek İngiliz Müslüman” olarak tanımlayan Khan, “aşırı akımların tehdidi altındaki” Londralıların güvenliğinin birinci önceliği olacağını vurguluyor.

– İlginç adaylar

İngiliz siyasetinin nevi şahsına münhasır karakterlerinden George Galloway de Londra belediye başkanlığına aday. Uzun yıllar İşçi Partisin milletvekilliği yaptıktan sonra 2003’te partiden atılan Galloway, seçime genel başkanı da olduğu Respect (Saygı) Partisi’nin adayı olarak giriyor. Galloway seçmenlere, “Londra bir dünya kenti, belediye başkanı da büyük bir karakter olmalı, bir hesap makinesi veya bir robot değil.” mesajını veriyor.

Londra belediye başkanlığı için yarışan en ilginç aday ise 79 yaşındaki Lee Harris. Harris, kendi kurduğu “Esrar Alkolden Evladır” adlı partiyle seçime giriyor. Harris, doğal uyuşturucu kullanımının faziletlerine ayırdığı seçim broşürünün sonunda kentteki ulaşım ve konut sorunlarına tek cümleyle değiniyor.

Aşırı sağ akımlar Londra belediye başkanlığı seçimine 3 parti ile giriyor. Britanya Ulusal Partisi, Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi ve Önce Britanya Partisinin adaylarının ortak mesajı kentteki yabancı nüfusun sınırlandırılması.

Kadının Eşitliği Partisi adayı olarak seçime giren Sophie Walker’ın temel seçim vaadi Londra’da kadınlar ile erkekler arasındaki ücret farkını ortadan kaldırmak. Kentte geçen yıl kadınların erkeklerden 70 milyon sterlin (yaklaşık 300 milyon TL) daha az kazandığını vurgulayan Walker, kadınlara esnek çalışma, adil terfi ve eşit ücret vaat ediyor. Kentte yılda ortalama 4 bin tecavüz ve 70 bin aile içi şiddet vakası yaşandığını belirten Walker, kadınlara daha fazla güvenlik ve adalet sözü de veriyor.

-Londra belediye başkanının yetkileri

Londra, 1998’de yapılan yerel referandumun ardından 2000’de yürürlüğe giren özel bir yasayla yönetiliyor.

Bölgesel yönetim niteliğindeki Londra, belediye başkanının yetki ve sorumluk alanı itibari ile ülkedeki diğer belediyelerden ayrılıyor. Kentte ekonomik kalkınma, toplu taşıma, otoyollar, itfaiye servisleri, yapılaşma ve stratejik planlamanın yanı sıra güvenlik de belediye başkanının sorumluluğunda. Yaklaşık 60 bin personeli bulunan Metropolitan Polis belediye başkanına bağlı çalışıyor.

Yarın yapılacak seçimle, belediye başkanını denetlemekten sorumlu 25 kişilik kent meclisi de belirlenecek.

Londra 9 milyona yaklaşan nüfusu ile İngiltere’nin toplam gayrisafi milli hasılasının neredeyse 4’te 1’ini sağlıyor.. Londra belediyesinin bütçesi de yıllık 17 milyar sterlin (yaklaşık 70 milyar TL).

– Bölgesel parlamentolar

Birleşik Krallık’ta merkezi hükümet Londra’dayken İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın ise bölgesel parlamentoları ve hükümetleri bulunuyor. Bölgesel partiler genel seçimler yoluyla Birleşik Krallık parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında da temsil ediliyor.

İskoçya’daki bölgesel parlamento seçiminde, halen parlamentoda 69 sandalye ile çoğunluğu elinde bulunduran Nicola Sturgeon liderliğindeki bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisinin yeni bir zafer kazanması bekleniyor.

İskoçya seçimlerinde parlamentoda 37 sandalyesi olan İşçi Partisi ile 15 sandalyesi bulunan Muhafazakar Partinin performansları izlenecek. Birleşik Krallık’da iktidardaki Muhafazakar Parti ile ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin İskoçya şubesi konumundaki iki partinin başarıları veya başarısızlıkları, muhafazakar Başbakan David Cameron ile muhalefet lideri Jeremy Corbyn’in hanelerine yazılacak.

Galler’de ise 60 sandalyeli mecliste İşçi Partisi 30 sandalye ile çoğunluğu elinde bulunduruyor. Onu 14 sandalye ile Muhafazakar Parti ve 11 sandalye ile bağımsızlık yanlısı Plaid Cymru takip ediyor. Galler’de Liberal Demokrat Parti de 5 milletvekiline sahip.

Yarın yapılacak seçimde İşçi Partisinin çoğunluğu muhafaza edeceği, 3. sıradaki Plaid Cymru’nun ise Muhafazakar Parti’yi geçerek ana muhalefet olacağı tahmin ediliyor. İşçi Partisi Galler’de de Birleşik Krallık’taki ana muhalefet partisinin şubesi niteliğinde.

İktidarın ayrılıkçı Katolikler ile Birleşik Krallık ile birlik yanlısı Protestanlar arasında paylaşıldığı Kuzey İrlanda da yarın 108 sandalyeli meclisini seçecek. Meclisteki en büyük iki partiden ayrılıkçı Sinn Fein 29, birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi ise 38 sandalyeye sahip. Yarın yapılacak seçimin Kuzey İrlanda’daki dengeleri değiştirmesi beklenmiyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?