İSTANBUL (AA) – Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Sekreteri Bahadır Tuzcu, “Seçilmiş cumhurbaşkanının koordinasyonuyla ekonomi politikalarımızın tek bir noktadan, hızlı ve doğrudan yönetilmesini beklemekteyiz.Başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye ekonomisinin de her yıl yüzde 7’nin üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz.” dedi.
ASKON’dan yapılan açıklamayla başkanlık sisteminin getirilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen ASKON Genel Sekreteri Tuzcu, yeni sistemi ileri demokrasi, etkin icra olarak tanımladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak, milletimizin oylamasından geçtiği takdirde gelecek başkanlık sisteminin ekonomimize ciddi bir ivme katacağı kanaatindeyiz. Türkiye’de yeni anayasanın oluşması ile birlikte demokrasimizin gelişeceğine ve icranın hız kazanacağına inanmaktayız, beklentimiz bu yöndedir. Nisan ayındaki referandumda milletimiz onayladığı takdirde 2019 yılında tam anlamıyla çalışmaya başlayacak yeni sistem, ilk günden etkilerini gösterecektir.
Önümüzdeki süreçte, kamu ve özel sektördeki FETÖ unsurlarının temizlenmesiyle birlikte OHAL kalkacaktır. Türkiye bu süre zarfında hain darbe girişiminin ekonomik etkilerinden sıyrılarak tekrar büyümeye başlayacaktır. Ayrıca, Suriye meselesindeki belirsizliklerin ortadan kalkmasını beklediğimiz bir döneme girmekteyiz. Yeni anayasa ve sistem değişikliğiyle birlikte güven, istikrar ortamı güçlenecektir.”
Tuzcu, ekonomide çift başlılık ve özellikle olası koalisyon dönemlerindeki çok başlılığın iş dünyasının en çok kaçındığı konu olduğunu, seçilmiş cumhurbaşkanının koordinasyonuyla ekonomi politikalarının tek bir noktadan, hızlı ve doğrudan yönetilmesini beklediklerini aktardı.
Seçilmiş cumhurbaşkanının kararname yetkisinin iş dünyasının önünü açıp, hız katacağı yorumunda bulunan Tuzcu, “Başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye ekonomisinin de her yıl yüzde 7’nin üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz. Ekonomide reform sürecinin tekrar canlandığını bu süreçte göreceğiz. Odaklanmış bir ekonomik kalkınma programı hayata geçecek. Atanmış bakan ve bürokratlar belirsizlikten uzak, göreve yoğunlaşmış şekilde yatırım ortamının ve sanayimizin güçlenmesi adına çok daha aktif bir performans gösterecektir. Tüm bu getirileri büyümeye endekslediğimizde,Türkiye’nin kişi başı milli gelirde 20 bin dolar ligindeki bir ülke haline gelene kadar yıllık yüzde 7’nin üzerinde büyümesi kaçınılmazdır.” değerlendirmesini yaptı.
