Başbakan Davutoğlu soruları yanıtladı: (2)

GAZİANTEP (AA) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Konuşmak Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Bizim sadece kabul etmediğimiz husus, bize dışarıdan bakılmasıdır. Bize dışarıdan ve tepeden bakılmasına müsamaha gösteremeyiz. Biz Avrupa ailesinin bir parçasıyız.” dedi.

Davutoğlu, Gaziantep Üniversitesi Kongre ve Sanat Merkezi’nde AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile Türkiye-AB Suriyeli Sığınmacılara Yardım Programı’na katıldı.

Program sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Davutoğlu, bir gazetecinin vize muafiyeti ve basın özgürlüğüne ilişkin sorusu üzerine “Konuşmak, Avrupa kültürünün bir parçasıdır. Bizim sadece kabul etmediğimiz husus, bize dışarıdan bakılmasıdır. Bize dışarıdan ve tepeden bakılmasına müsamaha gösteremeyiz. Biz Avrupa ailesinin bir parçasıyız. Basın özgürlüğü dahil her konuyu konuşabiliriz. Her hususu ele alabiliriz, objektif olarak bunları tartışırız.” yanıtını verdi.

Davutoğlu, “Başta sayın Merkel, Tusk ve diğer dostlarım olmak üzere her bir araya gelişimizde, karşılıklı kaygılarımızı hep paylaşıyoruz. Nihayetinde bunlar hepimizin kaygılarıdır. Ama şu gerçeği de herkesin görmesi lazım, Türkiye son 2 yılda 4 büyük seçim yaşadı ve bu seçimler esnasında kimse herhangi bir propaganda, fikir özgürlüğü probleminin olduğunu kabul edemez.” ifadelerini kullandı.

Birçok yayın organının, hükümet ve partisi aleyhine yoğun eleştiride bulunduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Hiçbir zaman, hiçbir şekilde o eleştirilere baskı ile karşılık vermeyi düşünmedim, düşünmeyiz. Demokrasi, basın özgürlüğüyle yükselen bir değerdir. Hepimiz buna saygı gösteriyoruz, göstereceğiz.” dedi.

Bazı uygulamaların yanlış anlaşılması halinde dostça paylaşılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, “Son olarak, Kahire’den gelen bir Alman gazetecinin Türkiye’ye alınmaması bana aktarıldığında, arkadaşlara tetkik etmeleri talimatını verdim. Anlaşılan Türkiye’ye gelmek isteyen herhangi bir turist gibi müracaat ettiği için bazı konular göz önünde bulundurularak bu sıkıntılar yaşanmış. Ama gazeteci olarak müracaat ettiğinde diğer gazeteciler gibi, özgürlükçü bir şekilde değerlendirilecek, mutlaka olumlu bir yaklaşım sergileyeceğiz.” şeklinde konuştu.

– “Basın özgürlüğü ancak insan onuruyla daim olabilir”

Yaşanan münferit olaylardan hareketle Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda spekülasyonları doğru bulmadığını kaydeden Davutoğlu, “Bir ailenin parçası olarak paylaşırsak her şeyi konuşmaya hazırız. Bugün bu tablo, bu açıdan bizim için çok önemli. Her şeyi konuşuyoruz, çok açık bir yüreklilikle. Aynı şekilde ben de, değerli dostlarıma Avrupa’da artan aşırı ırkçı yaklaşımları ve bunun basına yansımaları konusunu da aktarıyorum. Son olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan hakareti yine birlikte ele aldık. Basın özgürlüğü, insan haklarını ve insanın onuruna saygıyı gözardı etmemeli. Basın özgürlüğü ancak insan onuruyla daim olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bir ülkenin cumhurbaşkanına ağır hakaretlerde bulunma basın özgürlüğü içinde değerlendirilir mi? Bunu tartışabilmeliyiz.'” diyen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Eğer aynı konu, başka bir ülkenin cumhurbaşkanı ya da başbakanı için başka bir millet için zikredilseydi acaba kabul edilebilir miydi? Düşünün oradaki ifadeleri, Avrupada, Almanya’da gezen herhangi bir Türk kökenli Alman vatandaşı o ifadelere muhattap olduğunda bunun adı açıkça ırkçılıktır. Biz insan onuru ile basın özgürlüğünü birlikte Avrupa değeri olarak ele almak ve Avrupa değeri olarak bunu yüceltmek durumundayız. Tek tek söyleyeceğiniz her hususu değerlendiririz ama Türkiye’yi ailenin dışında kabul edip, sürekli imtihan salonunda tutarmışçasına, sürekli soru sormak da kimsenin hakkı değildir. Ama bizi ailenin bir parçası olarak, Sayın Merkel’in dediği gibi açık yüreklilikle konuşabileceğimiz bir ortamda değerlendirmek icap eder. Dışarıdan ya da yukarıdan bir tavır takınmaksızın her konuyu tartışırız.”

Geçmişte köşe yazarlığı yaptığını anımsatan Davutoğlu, “Benim için en asli insan haklarından biri fikir özgürlüğüdür, basın özgürlüğüdür. Türkiye’nin herhangi bir şekilde sıkıntı yaşamasını arzu etmeyiz. Gerekli bütün reformları, özgürlükçü yaklaşımları da sergileriz.” dedi.

– “Askeri her türlü tedbir alınacak”

DAEŞ tarafından Kilis’e her gün saldırı yapıldığı ve bu saldırılara karşı ne tür ek önlemler alınacağının ve güvenli bölge konusunda gelinen noktanın sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, şu yanıtı verdi:

“Kilis’in hemen karşısında, Suriye sınırları içerisinde çok yoğun bir çatışma yaşanıyor. Türkiye olarak biz her zaman, Suriye’de bir an önce siyasi çözümün bulunması ve gerek rejimin gerek terörün bitmesi için çok değişik çabalarda bulunduk. Bunlardan biri de güvenli bölge teklifliydi. Ama maalesef 4 yıldır sürekle gündeme getirdiğimiz bu teklif konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve uluslararası toplumun yeterli adım atmamasının bedelini Suriye halkı ve Türkiye ödüyor. Biz kendi ulusal güvenliğimiz için her türlü tedbiri aldık, alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Kilis’teki vatandaşlarımıza, özellikle şehit kardeşlerimizin ailelerine bir kez daha taziyelerimizi iletiyoruz. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta içi Genelkurmay Başkanımızın da bir ziyareti oldu. Geçtiğimiz hafta içindeki haftalık görüşmemizde bu konuları detaylı bir şekilde ele aldık. Kilis’in savunması, Kilis’e yönelik atışların durdurulması için atılması gereken adımlar konusunda gerekli her türlü çalışma yapıldı. Mütekabiliyet çerçevesinde hemen mukabelede bulunulup, saldırı odakları imha ediliyor. Yine de Suriye içindeki bu terör odaklarının faaliyet alanları itibariyle özellikle hareketli birtakım araçlar üzerinden yaptıkları bazı saldırılar söz konusu. Önümüzdeki pazartesi günü bakanlar kurulunda da bu konuyu ele alacağız. Atılması gereken ek adımlar hiç tereddüt edilmeden atılacak ve Türkiye’nin güvenliği söz konusu olması hasebiyle de gerekli askeri her türlü tedbir alınacak.”

Ziyaretleri dolayısıyla Tusk, Merkel ve Timmermans’a teşekkür eden Davutoğlu, “Türkiye – Avrupa Birliği arasında her zaman pozitif gündem olacak. Her konu açıkça konuşulacak. Ama dediğim gibi hep eşitler arasında, hep karşılıklı saygı içinde ve hep insan onurunu koruyacak şekilde.” ifadesini kullandı.

Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen ve Türk vatandaşı olan müzisyen Tambi Asaad da piyano ile müzik dinletisi sundu.

Asaad’ın özel bir misafir olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “İnşallah Tambi’nin özgür bir şekilde Şam’da da icra edeceği bir konseri dinlemek nasip olur. Kendisini tebrik ediyoruz.” dedi.

Toplantıya Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da katıldı.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?