AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik:

İZMİR (AA) – AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin rejim tartışmalarına değinerek, “Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir’de bugün hava 18 derece, yarın 20 derece olsa iklim değişikliğini bile rejim değişikliği zanneder. Cumhuriyet Halk Partisinin herhangi bir anayasa değişikliğine rejim değişikliği demediğini ben hiç hatırlamıyorum.” dedi.

Çelik, AK Parti Çiğli İlçe Danışma Kurulu Toplantısı’nda Türkiye’nin 150 yıllık yolu 15 yılda geçtiğini, inandıkları hedefe yürürken hiçbir şekilde yorulmadıklarını söyledi.

AK Parti’nin en sevdiği şeyin vatandaşın önüne sandık konulması olduğunu ifade eden Çelik, “Çünkü bizim en çok inandığımız şey, siyasette ülkenin yönetimine vatandaşın katılmasıdır. Vatandaşın ülke yönetiminde yegane yetki sahibi olmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, seçilmiş hükümetin üzerinde vesayeti temsil eden cumhurbaşkanı, anayasanın üstünde ise “kırmızı kitap” dedikleri bir kitabın olduğunu belirterek, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle bu makamın vesayet özelliğinin kalktığını anlattı.

Parlamenter sistemin çalışma şekline de değinen Çelik, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum sonrası iktidarı doğrudan halkın belirleyeceğini vurguladı.

Çelik, 15 Temmuz’da iktidarda koalisyon hükümeti olması durumunda yaşanması muhtemel tabloya ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

“İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı başka partilerden olsaydı ya da 3 partili bir hükümet olsaydı, geçmişte olmuştu. İçişleri, Adalet ve Dışişleri, ayrı ayrı partilerden, bunlar arasında FETÖ’cü terör örgütüyle ilgili fikir ayrılığı olsaydı, biz o gün devlet olarak bu darbeyi nasıl önleyecektik, bu darbenin üstesinden nasıl gelecektik? O gece darbenin önlemesinde asıl kudret milletimizin kendisidir. Milletimizin bu fedakarlığı karşısında milli iradeye bağlı polis, yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri harekete geçip o darbecileri derdest ettiler.

Eğer böyle bir yaklaşım olmasaydı, bu şekilde bir irade ortaya çıkmasaydı, millet şehitler, yaralılar verirken devlet, kendi içinde kavgaya düşecekti.”

Çelik, 16 Nisan’da yapılacak referandum sonrası Türkiye’nin koalisyon ihtimallerinden kurtulacağını anlatarak, iktidara gelecek kişinin en az yüzde 51 oyla seçileceğini söyledi.

Egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait olduğunu vurgulayan Çelik, “15 sene boyunca şunu yapmaya çalıştılar. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız millete ait, evet, iktidarı AK Parti’ye verdik ama AK Parti bu iktidarı askeri, yargı vesayeti ve çıkar gruplarıyla iş birliği yaparak kullansın’. Fakat bir şeyi hesap edemediler. AK Parti’nin diğerlerinden bir farkı var, biz iktidara gelirken sizin sözünüzü söyleyen, sizin sesinize kulak verdiğimiz gibi iktidarda da ancak sizin sesinize kulak veririz, sizin sözünüzü söyleriz. Bunun dışında hiçbir sese kulak vermeyiz, hiçbir sözü dillendirmeyiz.” ifadelerini kullandı.

– “İklim değişikliğini rejim değişikliği zannediyorlar”

Çelik, ‘6 kere gittim, 7 kere geldim.’ sözünün yıllarca övünç kaynağı olduğunu, kendilerinin siyaset kitabında böyle bir sözün olmadığını dile getirerek, iktidarı halkın getirip halkın götüreceğini vurguladı.

CHP’nin kullandığı “rejim değişikliği” söylemine de değinen Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

“Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir’de bugün hava 18 derece, yarın 20 derece olsa iklim değişikliğini bile rejim değişikliği zanneder. Cumhuriyet Halk Partisinin herhangi bir anayasa değişikliğine rejim değişikliği demediğini ben hiç hatırlamıyorum. Onlar için kafalarındaki ezberi bozan her şey bir rejim değişikliği, yani deseniz ki bugün İzmir’de sağanak yağış var, yarın hava güneşli olacak, hemen İzmir’de rejim değişikliği var diye yazılım ortaya çıkıyor ama onlara bir hatırlatma yapmak isterim. Hepinizin cep telefonu var, hepiniz Google kullanıyorsunuz. Eğer siyasetin bir Google’ı olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi yazdığınızda karşısına otokrasi, totalitarizm ve rejim değişikliği çıkardı. Neden biliyor musunuz? Çünkü rejim değişikliği demek, cumhura ait iradeyi Türkiye Cumhuriyetine ait iradeyi birtakım gruplara vermek demektir.”

Bakan Çelik’e konuşmasının ardından otizmli sporcular çiçek verdi. Bakan Çelik de çocukların elini öperek teşekkür etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?