4. İstanbul Tasarım Bienali

İSTANBUL (AA) – İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 22 Eylül-4 Kasım arasında düzenlenecek 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin basın toplantısı ve ön gösterimi gerçekleştirildi.

“Okullar Okulu ” temasıyla 22 Eylül'de açılarak tasarım ve öğrenme biçimlerinin sorgulanacağı bienalin Yapı Kredi Kültür Sanat'ta yapılan basın toplantısında, bienal katılımcıları sektör profesyonelleri yer aldı.

İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, toplantıda yaptığı konuşmada, geleceği tasarım odaklı yöntemlerle araçları etkin bir şekilde uygulamaya sokan kişi ve kurumların şekillendireceğini söyledi.

Bienalin tüm izleyiciler için ilham verici olacağını ümit ettiklerini belirten Eczacıbaşı, “Tasarım kültürünü içselleştirmek ve hayatı iyileştirecek çözümleri tasarım yoluyla aramak, yalnızca bireysel düzeyde değil, dünyamızın geleceği için de büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin de ülkemizde tasarım farkındalığının artmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz. Sergilerimizde haritalardan yiyeceklere, ölçü birimlerinden yapay zekaya, geleneksel el sanatlarından uzay istasyonlarına kadar birçok farklı proje göreceksiniz. ” ifadelerini kullandı.

– “Bienal, yeni düşünme ve üretim alanı oluşturuyor ”

Bienal Küratörü Jan Boelen da “Okullar Okulu ” temasıyla geleneksel “kurum olarak okul ” çağrışımının ötesine geçmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Her şey ve her yerin bir okul olabileceğini belirten Boelen, “Tasarımla girdiğimiz en ufak etkileşim bile pedagojiktir. Eğitim dışında yeni yöntemler ve yeni alanlar bulmaya ve öğrenmenin temelinde yeni pratiklerin ne olabileceğini anlamaya çalışıyoruz. ” dedi.

Boelen, küratörlükte şüpheci bir yaklaşım sergilediklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

“İlk adımda hep yeniden anlamaya ve yeniden öğrenmeye çalışıyoruz. Bu tasarım bienalinde çok net çözümler sunmuyoruz fakat şüpheciliği ve ilgiyi uyandırmayı umuyoruz. Bu geleceğin dizayn eğitimi değil ancak 'Okullar Okulu'ndaki olasılıklarla ilgili. Sistemi en uygun hale getirmek için burada değiliz, sistemin mekaniğini sorguluyoruz. Bienali eğitimsel bir ağ olarak gördük. Bu eğitim ağı her şeyi ve hatta deneyimlerimizi kapsıyor. Burada otururken bile öğreniyoruz. ”

İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ise bienalin tasarım dünyası içerisinde yeni bir düşünme ve üretim alanı oluşturduğunu ifade etti.

Ova, farklı formatlara alan açan ve katılımcılarla etkileşimi merkezinde konumlandıran 4. İstanbul Tasarım Bienali'ne çok sayıda kurum ve kuruluşun katkı sunduğunu sözlerine ekledi.

Yardımcı küratörler Vera Sacchetti ve Nadine Botha'nın da konuşma yaptığı toplantıda ayrıca moda tasarımcısı Vivien Tauchman, katılımcılarının da birer parçası olduğu deneysel bir egzersiz gerçekleştirdi.

– 6 kıtadan 200'ün üzerinde katılımcı

4. İstanbul Tasarım Bienali'nde bu yıl tasarım, mimari, biyoloji, sosyoloji, gastronomi, pedagoji, ekoloji, teknoloji ve ekonomi gibi pek çok farklı alandan, 6 kıtadan 200'ün üzerinde katılımcının projeleri bulunuyor.

Katılımcı kişi ve topluluklar, “Bozum Okulu “, “Akışlar Okulu “, “Ölçekler Okulu “, “Dünya Okulu “, “Zaman Okulu ” ve “Sindirim Okulu “nda yer alıyor.

Akbank Sanat'taki “Bozum Okulu “, yeni yapılar oluşturmak için öncelikle var olanı bozarken, onun işlevini değiştirerek yeniden tasarlayan işlere ev sahipliği yapıyor ve insanlarla makineler arasındaki sürekli değişen karmaşık ilişkiyi araştırıyor.

Yapı Kredi Kültür Sanat'ta açılan “Akışlar Okulu ” da suyun, kültürün, objelerin ve bilginin hem fiziki hem de dijital dünyada nasıl hareket ettiğini, etkileşime dayalı bir ağ oluşturmak için nasıl bir araya geldiğini inceliyor.

– Gelecek senaryoları tartışmaya açılacak

Pera Müzesi'ndeki “Ölçekler Okulu ” ise kurulu normları, standartları ve değerleri sorguya açarken, değer bildiren her türlü kurumsallaşmış normu sorgulayarak yeniden tasarlayan standartların ve değerlerin değişkenliğini araştırıyor.

Arter'de kurulu, daha yaşanılır gelecek alternatifleri öneren “Dünya Okulu ” da hayatta kalma ve göç gibi olgulara, doğal felaketlerin ardından yaşanan ani çevresel dönüşümlere ve bu felaketlerin yeni kimlik ve topluluk oluşumlarını nasıl tetiklediğine bakıyor.

Tasarımcıların alternatif zaman anlayışları önerdiği “Zaman Okulu “, SALT Galata'daki yerinde giderek standartlaşan sistemlerin hakimiyetine giren bir dünyada zamanı manipüle etmenin olanaklarını sunuyor.

Yemek kültürü ve geleneklerini, gıda tedarik zincirindeki farklı aktörler arasındaki ilişkileri ve çevresel etkileri sorgulayan “Sindirim Okulu ” ise Studio-X Istanbul'da yer alıyor.

Bienal, güncel, ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik gelişmeler ışığında gelecek senaryolarını tartışmaya açarken, günümüzde öğrenmenin ne anlama geldiği, nasıl tasarlandığı ve tasarlanması gerektiği gibi sorular etrafında şekilleniyor.

– 100'ü aşkın yan program

Tasarım eğitimi üzerine eleştirel bir platform oluşturacak “Okullar Okulu “, birlikte düşünmek, paylaşmak ve üretmek için ortam sağlayarak toplumsal bağın güçlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

“Okullar Okulu “, bienal süresince düzenlenecek 100'ü aşkın söyleşi, performans, yüz yogası, blockchain atölyesi, koleksiyonerlik sohbeti, yemek atölyesi, kafe sohbeti, haritalama çalışması ve film programıyla tüm şehre yayılacak.

Bienalde atölyelerin yanı sıra “Tasarımcı Sohbetleri “, “Derslik Buluşmaları “, “Film Programı “, “Çocuk Eğitim Programı ” ve “Tematik Tasarım Rotaları ” programları yer alacak.

– Son gün 4 Kasım

“Akademi Günleri ” aracılığıyla Türkiye çapında 20'den fazla üniversitenin, tema etrafında gerçekleştirilen projelerini katılımcılarla paylaşacağı 4. İstanbul Tasarım Bienali'nde, “3 Roman 1 Gezi “, “Tat Dedektifi ile Sokak Lezzetleri “, “Göç Eden Tatlar “, “Müzik “, “Şimdiki İstanbul'da Ustalar ” ve “İstanbul'un Fenerleri ” gibi pek çok özel tur gerçekleşecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Kaymakamlığı, Beşiktaş Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi tarafından da desteklenen bienal, 4 Kasım'a kadar ücretsiz gezilebilecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?