3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü

ANKARA (AA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, gazeteciliğin işsizliğin en yüksek oranda rastlandığı mesleklerden biri olduğunu belirterek, "Esnek mesaiyle, ücretlendirmede cinsiyet eşitsizliğiyle ve işsizlik tehdidiyle karşılaşan genç gazeteciler mesleklerini yapabilmek için büyük fedakarlıklar gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.

Gökçen, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye'nin, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154'üncü sırada olduğunu belirtti.

Ekranlarda her gün şiddete teşvik eden görüntülerin yayınlanmasında herhangi bir sorun görülmediğini savunan Gökçen, eleştirel düşünce açıklamaları ve gerçekleri ortaya çıkaran haberlere ağır bir baskı ve sansür uygulandığını, gazetecilerin kumpas davalarıyla cezaevlerinde tutulduğunu, yerel basının bitirilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Gökçen, özgür basına özlem duyulduğunu vurgulayarak, "Gazetecilik işsizliğin en yüksek oranda rastlandığı mesleklerden biri. Basının sansürle ve Basın İlan Kurumunun maddi baskılarıyla susturulmaya çalışıldığı bu dönemde özellikle genç gazetecilerin yetişebileceği bir ortam özellikle yok ediliyor. Esnek mesaiyle, ücretlendirmede cinsiyet eşitsizliğiyle ve işsizlik tehdidiyle karşılaşan genç gazeteciler mesleklerini yapabilmek için büyük fedakarlıklar gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Basın özgürlüğünün önemine işaret eden Gökçen, basının özgür olmasıyla halkın haber alabilmesinin, her tür iktidarı denetleyebilmesinin, hakikatin ortaya çıkmasının sağlandığını kaydetti.

– CHP'li Açıkel: "Medya özgürlüğü sıralamalarında sonuncuyuz"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel de mesajında, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin bütün özgürlük alanlarında olduğu gibi basın özgürlüğü alanında da gerilediğini ve bu gerilemenin bütün evrensel değerlendirmelerde görüldüğünü öne sürdü.

Türkiye'nin, OECD ülkeleri içerisinde medya özgürlüğü ve medya çoğulculuğu sıralamalarında da sonuncu ülke olduğunu savunan Açıkel, şunları kaydetti:

"Gazetecilerin basın kartı alabilmesi ya da kartlarının iptal edilebilmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurulan İletişim Başkanlığı üzerinden doğrudan sarayın kontrolüne bırakıldı. Gazeteci meslek örgütlerinin bu sürecin dışında tutulması ve katı akreditasyon uygulamaları basın özgürlüğü önünde engel teşkil ediyor."

Açıkel, her 5 vatandaştan 3'ünün Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığını düşündüğünü ileri sürerek, Türkiye'nin haberlere güvenmeme açısından da dünyada ikinci sırada bulunduğunu belirtti.

Türkiye'de basın özgürlüğü alanındaki sorunların genel anlamda yaşanan demokrasi krizinin bir parçası olduğunu aktaran Açıkel, CHP'nin basın özgürlüğünü vatandaşların bilgi edinme hakkı ve düşünce özgürlüğü ile birlikte ele aldığını kaydetti.

Açıkel, CHP iktidarında bu iki temel insan hakkından vatandaşların yararlanmasının önündeki engellerin kaldırılacağını, medyanın bir temsil ve denetim aktörü işlevi görmesinin sağlanacağını vurguladı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?