29 yılda tamamlanan yığma taş camide ilk ramazan

GİRESUN (AA) – GÜLTEKİN YETGİN – Giresun’un Bulancak ilçesinde 1987’de temeli atılan ve yığma taştan imece usulü yapılan Sarayburnu Camisi, 29 yılda her şeyiyle tamamlanmasının ardından ilk ramazanı icra ediyor

İstanbul Şehzadebaşı Camisi’nin ölçüleri baz alınarak yapımına başlanan ve Osmanlı ile Selçuklu mimarisi karışımıyla inşa edilen cami kündekari işçiliğiyle yapılan kapılarının takılmasıyla bu yıl tamamlandı.

Mimarisiyle dikkati çeken ve Karadeniz Sahil Yolu güzergahında yer alan Sarayburnu Camisi’nde, tamamen sona ermiş haliyle ramazan ayında ilk defa ibadet yapılıyor.

Sarayburnu Camisi ve Külliyatı Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yusuf Ziya Sipahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halkın Sarayburnu Camisi’ni 29 yıldır gözünün önünde bir çocuğun büyümesi gibi takip ettiğini söyledi.

Bu takibin sonucunda da vatandaşların şimdi artık mürüvvetini gördüğünü dile getiren Sipahi, “Caminin gövdesinde yapılacak her şey tamamlandı. Bu seneki ramazan ayımız tamamlanmış caminin içerisinde icra ediliyor. Kündekari sanatıyla yapılan kapıları, caminin işçiliği ve mimarisiyle geleceğe de iyi bir miras kalacak inşallah.” dedi.

Sipahi, caminin yeri, malzemesi ve işçiliği olarak üç büyük kıymete dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Böyle gönül alıcı, göze de, gönüle de hoş gelen bir yapı da olunca onun içerisinde ibadet etmek huşulu bir şekilde çok güzel oluyor. Çevre il ve ilçelerden teravih için gelenler var. Burayı namaz vakitlerinde buluşma adresi yapan var halkın içerisinden. Herkes de geldiğinde çok da memnun oluyor. Bekleme salonu, çay kahve içme yeri de var.”

– Vatandaşların buluşma adresi oldu

Caminin sadece beş vakit namaz kılınan ve çıkılan bir yer olmaması gerektiğini aktaran Sipahi, Sarayburnu Camisi’nin bu yönüyle de bir buluşma adresi olduğunu kaydetti.

Sipahi, vatandaşların camiye gelip içerisini gezerek diğer arkadaşlarıyla oturup sohbet halkası kurduğunu anlattı.

Ramazanın ayrı bir uhrevi havası olduğunu belirten Sipahi, şunları kaydetti:

“O da camide olunca daha iyi olur. Daha değişik bir havaya bürünüyor. Uzun zaman sürdü fakat ‘zaman çok uzadı hocam’ diyenler şimdi hep elinize sağlık diyorlar, hep teşekkür ediyorlar bize. Çünkü çok gönül alıcı ve insanı dinlendirici, gönlünü dinlendirici bir eser ortaya çıkmış oldu.”

Yusuf Ziya Sipahi, insanların çeşitli şekilde günlük hayatlarında bazı sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, “Fakat burası öyle bir mekan ki güzel bir kapıdan içeri girdiklerinde camide, bu akustiğin içerisinde, bu ışıltının, görüntünün, güzelliğin içerisinde o sıkıntılarını bir nebze unutuyorlar. İçeriye adım attıktan sonra bir adım da geri çekip, tekrar bakıp camiyi gezenler var” diye konuştu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?