“15 santim su, aracı sürüklemeye yeter”

İSTANBUL (AA) – GÜÇ GÖNEL SAĞIROĞLU – İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Erhan Bakırcı, yağışların ardından yollarda oluşan 15-30 santim yüksekliğindeki suyun bile, ağırlığına göre bir aracı sürükleyebileceğini söyledi.

Son 106 yılın en yüksek 3. yaz yağışının yaşandığı İstanbul’da pek çok sürücü, yaşanan afet nedeniyle araçlarında mahsur kaldı. Sürücüler, itfaiye ekipleri ve çevredeki vatandaşların çabalarıyla kurtarılırken, ortaya çıkan görüntüler, vatandaşların bu tür durumlara hazırlıklı olması gerektiğini de gösterdi.

Yrd. Doç. Dr. Erhan Bakırcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sel sularına kapılan araçlarında mahsur kalan vatandaşların nelere dikkat etmeleri gerektiği konusundaki bilgi verdi.

Bakırcı, sürücülerin yola çıkmadan önce yapmaları gereken ilk hareketin, güncel hava durumunu takip etmek olduğunun altını çizdi. Hava durumunu kontrol etmenin “hayati önem taşıdığına” işaret eden Bakırcı, “Bunu bir alışkanlık haline getirmek, tüm yaşam döngüsü içerisinde karşılaşılabilecek, önceden haber verilerek önlem alınması beklenen afetlerde temel davranış biçimi olarak özümsenmesinin önemi büyüktür.” dedi.

Meteorolojik uyarılara rağmen yine de yola çıkacak sürücülerin, sel sularının küçük bir başlangıç olarak belirmesini takiben çok kısa sürede büyük boyutlara ulaşabileceğini öngörmesi gerektiğinin altını çizen Bakırcı, şöyle konuştu:

“Onun için böylesi bir uyarıda sürücünün süratle mümkünse rotasını değiştirmesi ve yüksek bir noktaya doğru hareket etmesi beklenir. Buna ek olarak, yoğun yağış ve sel gibi beklentilerin olduğu durumlarda güzergahtaki alt geçitlere girmemeli veya girerken çok temkinli olunmalıdır. Buna rağmen sel ortamında kalan sürücülerin trafiğin sıkışması ile de su eğer yükselirse öncelikle aracın içerisinde sakin kalmaları, emniyet kemerlerini çözmeleri, araçlarını stop ettirmeleri ki bu durum aracın sonraki tamiri için de önem arz eder, su yükselmeye devam ediyorsa hızla araçlarından inerek yüksek bir kota doğru yönlenmeleri gerekir. Unutulmamalıdır ki 15-30 santim seviyesindeki su, ağırlığına göre araçları sürüklemek için yeterlidir.”

– “Camlar açık bırakılmalı”

Yrd. Doç. Dr. Bakırcı, araç içerideyken çevrede su seviyesinin yükseldiğinin görülmesi halinde derhal aracı terk etmek için gerekli hazırlıklara başlamak gerektiğini söyledi.

Su seviyesinin kapıyı geçmesi halinde araçtan tahliyenin ancak camdan yapılabileceğini belirten Bakırcı, şöyle devam etti:

“Su, kapı seviyesini geçmiş ve içeriye su girmeye başlamışsa araçlardaki elektrik aksamlı camların çalışmayabileceği düşünülerek cam ya açık bırakılmalı ya da açılabileceğinden emin olunmalıdır. Cam kırılarak dışarıya tahliye olunması gerekeceğinden buna uygun cam kırma çekici gibi unsurlar hazır edilmelidir. Bunun için genellikle araçların arka camlarının büyük hacimli olması sebebiyle daha kolay kırılacağı düşünülmelidir. Çevrede su seviyesi araçları hareket ettirecek seviyede değil ancak su seviyesi yükselmeye başladıysa ve kaçacak herhangi bir yükselti de yoksa aracın üstüne çıkmak bir süre için güvenli yol olarak görülebilir.”

– “Elektrik direkleri ve panolardan uzak durun”

Bakırcı, sel sularına kapılan araçtan dışarı çıkmayı başaran sürücülere elektrik direkleri ve panolarından uzak durulmalarını önerdi.

Su seviyesi yüzünden derinliği kestirilemeyen su kaplı mekanlarda adım önünün uzun bir çubuk ile kontrol edilmesinin önemine işaret eden Bakırcı, “Böylesi bir imkan yoksa bu durumda çok dikkatli davranılmalıdır. Sel esnasında diğer en önemli bir husus, bozulan altyapı ve bunun yaratacağı can güvenliği tehlikelerinden haberdar olmaktır.” dedi.

Sürücülerin, sel sularından cep telefonlarını korumalarının kurtarma operasyonunda hayati önem taşıdığına da dikkati çeken Bakırcı, “Cep telefonu gibi iletişim araçlarının hasar görmeden saklanması, bataryasının gereksiz konuşmalar ile bitirilmemesi gereklidir.” diye konuştu.

Acil durumlarda davranış biçimlerinin geliştirilmesinin “bir kültür ve eğitim meselesi” olduğunu da vurgulayan Bakırcı, acil durumlarda davranış modellerinin küçük yaştan itibaren donatılacak bireylerin eğitimleri ile başarıya ulaşacağını sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?