Vicdan azabı itirafçı yaptı

ANKARA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına yönelik açılan, 76 “mahrem imam” ile 81 askeri personelin yargılandığı davanın bugünkü celsesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.

İddianamede, FETÖ’nün Akıncı Üssü’ndeki mahrem yapılanmasında “öğretmen” olarak faaliyette bulunduğu ve “Hasan” kod adını kullandığı belirtilen sanık Hüseyin G’ye savunma yapması için söz verildi.

“Terör örgütüne bilerek ve isteyerek üye olmadım.” diyen sanık, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden sonra FETÖ ile iltisaklı olduğunu bildiği 35 kişinin ismini vererek, bildiklerini anlattığını aktardı.

FETÖ ile üniversite döneminde tanıştığını, Keçiören’de bulunan örgüt evinde kaldığını söyleyen Hüseyin G, bu evlere ders çalışmaya gelen öğrencileri, evdeki üst düzey “abi”lerin talimatı ile askeri okullara hazırlanmaya ikna etmeye çalıştığını belirtti.

İlerleyen dönemde “ev abiliği” gibi farklı görevlerde bulunduğunu kaydeden Hüseyin G, üniversiteden mezun olduktan sonra ailesine maddi destek olmak için memleketinde iş bulmak istediğini, ancak FETÖ üyelerinin kendisine, “bölge hizmetlerinde görev alması halinde” para vereceklerini söyleyerek ve manevi baskı yaparak Ankara’da kalmaya ikna ettiklerini bildirdi.

Bir süre bu şekilde FETÖ içinde faaliyetlerine devam ettikten sonra temasa geçtiği “abi”nin yönlendirmesiyle, kapatılan Turgut Özal Üniversitesinde işe başladığını bildiren sanık Hüseyin G, 2012’den sonra örgütün kendisine askeri öğrencilerle ilgili bir görev verdiğini, bu görevin “hususi” olarak adlandırıldığını kaydetti.

İlk başta sorumluluğu altında 3 mühendis subay bulunduğunu, sorumluluğundaki örgüt üyeleriyle dini içerikli sohbetler ettiklerini kaydeden Hüseyin G, 15 Temmuz darbe girişiminden ise haberdar olmadığını öne sürdü.

Darbe girişiminden sonra vicdan azabı yaşadığını ve bildiklerini anlattığını belirten sanık Hüseyin G, şöyle konuştu:

“Darbe girişiminde şehit olan, gazi olan sivil insanların olduğunu görünce büyük bir vicdan azabı çektim. Önce cesaretimi toplayamadım ama daha sonra avukatımın yanına gittim. Hakkımda herhangi bir gözaltı kararı olmadan, Konya Terörle Mücadele Şubesine giderek bildiklerimi anlattım. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına da bildiklerimi anlattım. Dini bir cemaat olarak tanıştığım bu yapıyla ilişkim 15 Temmuz’a kadar sürdü. Bu yapının bir terör örgütüne dönüşeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. 15 Temmuz’da gerçekten çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ben sadece Allah rızası için bu yapının içinde bulundum. Benim bu işin içinde olduğumu kimse bilmiyordu, ailem dahi bilmiyordu. Darbe girişiminde benim bir sorumluluğum yoktur, bu yüzden kendimi terör örgütü üyesi olarak görmüyorum. Beraatımı talep ediyorum.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?